Prof. Dr. Tuncay DİLCİ

Dijital mecralarda yaşanan siber zorbalık çocuklar üzerinde nasıl bir etki oluşturmaktadır?:

Prof. Dr. Tuncay DİLCİ

Dijital mecralar günümüz şartlarında daha yoğun temasla beraber adeta hayatımızı kuşatır noktaya gelmiştir. Bu kuşatma bir dezenformasyon veya zihinsel işgale dönüşmenın ötesinde; mağdur ve maruziyet ilişkisine bağlı olarak kişiden kişiye değişebilecek olumlu ya da olumsuz sonuçlar da ortaya koyabilmektedir.

İşte bu sonuçlardan biri de; dijital mecralarda siber şiddete maruz kalma durumudur. Siber şiddete maruz kalan kişiler üzerinde bir çok araştırma yapılmıştır ve bu araştırma sonuçlarına göre dijital mecralarda kişilik ve benlik zedelenmesi yaşayan bireylerde normal hayattan kaçış, sosyal İzalasyon, şiddet üretimi ve intihar eylemlerine kadar varabilen ciddi davranışsal SORUNLAR ortaya koyduğu bilinmektedir.

Bu sorunlara bakıldığında: özellikle yaşam süresi daha küçük olan yaşlardaki bireylerde daha çok travmalara neden olabilmektedir.

Özellikle ilkokul öğrencileri arasında yaygın bir şekilde grup oyunları, etkileşimli bir zorbalığa dönüşe bilmektedir. Buna göre siber zorbalığa maruz kalmış çocuklarda duygusal şantaj ve buna bağlı travmalar ortaya çıkabilmektedir.

Başka SORUNLAR da karşımıza çıkabilmektedir. Söz konusu bu sürecin sağlıklı ve güvenli bir iklimde yürütlememesi durumunda maalesef bireylerde umutsuzluk ve intihar eğilimi görülmektedir.

Süreç içerisinde maruz kalınan zorbalığın derinliğine bağlı olarak; çaresizlik, aile ve arkadaş ilişkilerinde kopuş, güvenli iletişim kanallarında bozulma görülmektedir.

Siber zorbalığın, yine maruz etkilerine bağlı olarak geleneksel 100 yüze yaşanan zorbalıklardan daha derin ve kalıcı ya da yıkıcı etkiye sahip olduğunu ifade edebiliriz.

Zira yüzyüze zorbalıklarda birkaç kişinin şahitlik ettiği içerik ya da duruma karşın siber ya da dijital mecralarda yaşanan maruziyetlerin daha yaygın ve kalıcı sonuçlar bıraktığı ve etkilerinin yıllarca sürebildiği bilinmektedir.


Özellikle, bu bireylerde dijital mecralarda yaşanan, paylaşılan ayak izleri veya daha somut görsellerin ve delillerin yok edilememesi birey üzerinde daha ağır kaygılar yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Bu yoğun karamsar duygular bireyde intihara eğilimli kişiler de teşebbüsleri hızlandırmaktadır. 

Bu konuda yapılan araştırmalar göstermiştir ki ailenin psikolojik iklimi ve aile üyeleri arasındaki dayanışma ve güven bağlarının sağlandığı dijital mecralarda yaşanan olumsuz içerikler ile mücadele bağlamında oldukça önemli bir role sahiptir.

Birey de intihar eğilimleri veya buna bağlı zafiyetlerin görülmesi gerçek anlamda dijital mecralarda var olan paylaşımların ya da zor balıkların bir ürünü olduğunu söylemek bilimsel açıdan doğru bir yaklaşım olmayacaktır .

Bununla beraber bireylerde olası yapısal veya hormonal bozukluklar, bireyin duygu durum özellikleri, aile iklimi, toplumsal normlar, değerler, gelenekler, inançlar ve benzeri bir çok faktör işe koşul olabilir.

Tüm bunlara ek olarak dijital zorbalığa maruz kalan kişilerde özgüven eksikliği yaşandığı bilinmektedir. Bu bağlamda dijital mecralarda siber zorbalığa maruz kalan çocukların en bariz özellikleri edilgen pasif kişilikli yapılarının olmasıdır.

Buna karşın özgüveni yüksek aile bağları güçlü, kendinden emin ve bilinçli bireyler de dijital mağdurluk ya da maruziyet oranı doğru orantılı olarak düşmektedir. 

Sonuç olarak:

Dijital dünyada siber mağduriyet yaşayan çocukların çok karmaşık duygular içerisinde oldukları, ve çok boyutlu deneyimler yaşadıkları bilinmektedir.

Özellikle kimlik kazanımı bağlamında yoğun teması alışkanlığına bağlı olarak kesintiye uğramış kimlik gelişimi ve bunun bırakmış olduğu boşluk çocuklarda her türlü istismara açık bir pencere oluşturmaktadır.

Özellikle çocukların yaş kategorisi itibari ile düşünce tarzı ve ergenlik problemleri başta olmak üzere karşıt kimlik oluşturma ve akran grubunda fazlasıyla etkilenme gibi bir çok sorunu da beraberinde getirmektedir.

Ergenlik döneminde karşılaşılan siber zorbalık yetişkinlik dönemine göre daha büyük SORUNLAR yaşanmasına sebebiyet verirken, dijital mecralarda karşılaşılan sorunların çocuklarda özgü öğrenme güçlüğü, odaklanma problemi, dikkat dağınıklığı, akademik ve psikososyal SORUNLARla beraber, düşük benlik algısı, sosyal İzalasyon, düşmanlık duyguları gibi sonuçlar ortaya koymaktadır.

Saygı ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları