Ankebût Suresi
Bismillahirrahmanirrahim
57.Ayet: "Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.
58.Ayet: İman edip güzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları, içinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükâfatı ne güzeldir!
59.Ayet: Onlar, sabreden kimselerdir ve yalnız Rablerine güvenip dayanmaktadırlar."
...
64. Ayet: "Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!"
Fal Bakmak Reva mıdır?/ Yorumcu
Yoruyorum rüyanı; öleceksin bir gün sen!
Hiç kimse kurtaramaz seni asla ölümden!
Üç vakit mi beş vakit mi ne desem bilmem,
Bak davet var beş vakit muezzinin sesinden.
Son çağrı yapılmadan davetlere tabi ol,
Bak göründü önünde sana açık iki yol.
Sen sonunu hesap et, Hakk'a giden yolu seç!
Cehennemden uzaklaş, sonunda Cennetlik ol!
Gerçeği görmen için fala gerek var mıdır?
Müslüman olanlara fal bakmak reva mıdır?
Kur'an'da haber verdi Yüce Allah gerçeği,
Şeytana uyanların mutlu sonu var mıdır?
Muhibbi Rasul ol da rüyanı hep hayra yor.
Ömrün sonunda seni çetin hesap bekliyor.
Uyan artık rüyadan azığını hazırla!
Ölüm denen gerçeği er geç herkes tadıyor.
Dr. Resul Coşkun
29 Şubat 2024
Allah'ım! Emirlerini işittik ve itaat ettik, yalnız sana hamd eder, kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz. Rahmetini ve yardımını esirgeme bizden. Allah'ım! Bizi sana lâyık kul, habibin Hz Muhammed'e (sav) lâyık ümmet eyle. Allah'ım! Son nefesimize kadar müslüman olarak yaşat, müslüman olarak öldür ve salihler zümresine kat. Allah'ım! Bizi vaad ettiğin altlarından ırmaklar akan Cennet köşklerine yerleştir. Ey Rabbimiz mülkün yegane sahibi sensin. Dilediğine mülkünden verir, dediğinden alırsın. Bize mülkünden bol bol ver ve rızana uygun harcamayı nasip et. Ey Allah'ım! Dilediğini aziz eder ve dilediğini de zelil edersin. Bizi azîz eyle, zelil eyleme. Allah'ım! Sana inandık, Sana güvendik ve Sana sığındık, günahlarımızı bağışla, kötülüklerden muhafaza eyle, bizi hesap gününde mahzun ve mahcup eyleme. Âmin. Yâ Mucibe'd-deavat ve ya zel Celali ve'l-ikram.
