DARBE ÜRÜNÜ UYGULAMA! MERKEZİ VAAZ VE EZAN

TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 19 Şubat 2014 09:50

28 Şubat Post modern darbe döneminde Diyanet teşkilatını ve camileri kontrol altına almak için başlatılan uygulamalardan ikisi dikkat çekiciydi. Merkezi Ezan ve Merkezi Vaaz Geçen yıllarda Diyanet işlerinin ufku açık ve çalışkan yeni başkanı Mehmet GÖRMEZ, yaptığı bir konuşmada merkezi ezan ve merkezi vaaz uygulamasına son verildiği müjdesini vermişti. Devamında birçok şehrimizde ve ilçemizde başkanın duyurusu paralelinde darbe dönemi bu 2 uygulamaya son verildi. Böylece Diyanet'in amiri Mehmet GÖRMEZ'in emri Ankara dışında da yankı buldu, darbe ürünü uygulamalar buralarda sona erdi. Geçenlerde bir avukat ağabey aradı, hal hatırdan sonra Kayseri İl Müftülüğüne ziyarete gitmek için randevu talebinde bulunmamı, İl Müftüsü ile görüşmek istediğini dile getirdi. Görüşme sebebini sorduğumda 28 Şubat 1997 darbe döneminde Diyanet'in uygulamaya koyduğu merkezi ezan ve merkezi vaaz'ın niçin Kayseri de uygulanmaya devam ettiğini öğrenmek istediğini söyledi. Ben, vaktim müsait olmadığı için henüz İl Müftülüğüne böyle bir görüşme talebinde bulunamadım. Avukat ağabey'in beni aramasından 2 gün sonra Cuma idi, bir arkadaşımla birlikte Cuma namazını Aydınlık evler camisinde kılmaya karar verdik. Cemaati Cuma namazında kalabalık olan küçük ama; şirin sıcak bir camii, aydınlık evler camii. Uygun bir yer bulup verilen vaazı dinlemeye başladığımda ne göreyim! Bu camide de vaaz merkezden naklen veriliyordu ve cami cemaati, hatibi görmeden radyodan naklen yayın dinler gibi vaaz dinliyordu. Bizde ezan okununcaya kadar cemaatle birlikte vaazı dinledik. Cuma Namazı için ezan okunup hutbeye sıra geldiğinde genç bir imam minbere çıktı. Güzel bir lisanla, anlaşır ses tonu ve cümlelerle güzel bir hutbe irat etti. Benim gibi cemaatinde imamın hitabını ve okuduğu hutbeyi anladığını ve beğendiğini sanıyorum. Yanımdaki arkadaşımda hocayı ve hutbeyi oldukça beğendiğini dile getirdi. 28 Şubat darbe döneminin üzerinden 17 yıl geçti. Darbe döneminin din, eğitim, toplum ve insani hayata uygun olmayan kararlarının çoğu ortadan kaldırıldı. Diyanet İşleri başkanı da bu uygulamalara paralel olarak merkezi ezanın ve vaazın kaldırıldığını söyledi. Ülkemizdeki camilerin çoğunda devletin dini irşat ve namaz için görev verdiği yetenekli imam hatipler var. Ülkemizde birçok il ve ilçede de hali hazırda darbe ürünü bu uygulamalar ortadan kaldırılmış durumda.      Merak ediyorum Kayseri İl Müftülüğünün merkezi vaaz ve ezan konusunda ısrarla uygulamaya devamının hikmeti ne ola ki? Diyanet İşleri Başkanının emri henüz Kayseri'ye ulaşmadı mı? Cami imamları vaaz hazırlayamıyorlar mı? Cemaat huzurunda güzel vaaz edip ezan okuyan yetenekli imamlarımız yok mu? Yoksa darbe döneminde olduğu gibi imamlarımıza hl güvenilmiyor mu? ( Buna gerek olmadığını sanıyorum, zira cami cemaati imamı en iyi şekilde denetler gerekirse müftülüğe şikyet eder.) veya bürokrasinin hükümet kararlarına direnişinin bir örneğini şehrimizde mi görüyoruz. Yetkililer lütfen bu konularda bizi ve kamuoyunu bilgilendirsinler. Böylece gereksiz şikyetlere de meydan verilmemiş olur. Unutmayalım ki camiler milletindir. Onu korumak idareciler kadar milletin de sorumluluğundadır. Selam ve dua ile DARBE ÜRÜNÜ UYGULAMA! MERKEZİ VAAZ VE EZAN   28 Şubat Post modern darbe döneminde Diyanet teşkilatını ve camileri kontrol altına almak için başlatılan uygulamalardan ikisi dikkat çekiciydi. Merkezi Ezan ve Merkezi Vaaz Geçen yıllarda Diyanet işlerinin ufku açık ve çalışkan yeni başkanı Mehmet GÖRMEZ, yaptığı bir konuşmada merkezi ezan ve merkezi vaaz uygulamasına son verildiği müjdesini vermişti. Devamında birçok şehrimizde ve ilçemizde başkanın duyurusu paralelinde darbe dönemi bu 2 uygulamaya son verildi. Böylece Diyanet'in amiri Mehmet GÖRMEZ'in emri Ankara dışında da yankı buldu, darbe ürünü uygulamalar buralarda sona erdi. Geçenlerde bir avukat ağabey aradı, hal hatırdan sonra Kayseri İl Müftülüğüne ziyarete gitmek için randevu talebinde bulunmamı, İl Müftüsü ile görüşmek istediğini dile getirdi. Görüşme sebebini sorduğumda 28 Şubat 1997 darbe döneminde Diyanet'in uygulamaya koyduğu merkezi ezan ve merkezi vaaz'ın niçin Kayseri de uygulanmaya devam ettiğini öğrenmek istediğini söyledi. Ben, vaktim müsait olmadığı için henüz İl Müftülüğüne böyle bir görüşme talebinde bulunamadım. Avukat ağabey'in beni aramasından 2 gün sonra Cuma idi, bir arkadaşımla birlikte Cuma namazını Aydınlık evler camisinde kılmaya karar verdik. Cemaati Cuma namazında kalabalık olan küçük ama; şirin sıcak bir camii, aydınlık evler camii. Uygun bir yer bulup verilen vaazı dinlemeye başladığımda ne göreyim! Bu camide de vaaz merkezden naklen veriliyordu ve cami cemaati, hatibi görmeden radyodan naklen yayın dinler gibi vaaz dinliyordu. Bizde ezan okununcaya kadar cemaatle birlikte vaazı dinledik. Cuma Namazı için ezan okunup hutbeye sıra geldiğinde genç bir imam minbere çıktı. Güzel bir lisanla, anlaşır ses tonu ve cümlelerle güzel bir hutbe irat etti. Benim gibi cemaatinde imamın hitabını ve okuduğu hutbeyi anladığını ve beğendiğini sanıyorum. Yanımdaki arkadaşımda hocayı ve hutbeyi oldukça beğendiğini dile getirdi. 28 Şubat darbe döneminin üzerinden 17 yıl geçti. Darbe döneminin din, eğitim, toplum ve insani hayata uygun olmayan kararlarının çoğu ortadan kaldırıldı. Diyanet İşleri başkanı da bu uygulamalara paralel olarak merkezi ezanın ve vaazın kaldırıldığını söyledi. Ülkemizdeki camilerin çoğunda devletin dini irşat ve namaz için görev verdiği yetenekli imam hatipler var. Ülkemizde birçok il ve ilçede de hali hazırda darbe ürünü bu uygulamalar ortadan kaldırılmış durumda.      Merak ediyorum Kayseri İl Müftülüğünün merkezi vaaz ve ezan konusunda ısrarla uygulamaya devamının hikmeti ne ola ki? Diyanet İşleri Başkanının emri henüz Kayseri'ye ulaşmadı mı? Cami imamları vaaz hazırlayamıyorlar mı? Cemaat huzurunda güzel vaaz edip ezan okuyan yetenekli imamlarımız yok mu? Yoksa darbe döneminde olduğu gibi imamlarımıza hl güvenilmiyor mu? ( Buna gerek olmadığını sanıyorum, zira cami cemaati imamı en iyi şekilde denetler gerekirse müftülüğe şikyet eder.) veya bürokrasinin hükümet kararlarına direnişinin bir örneğini şehrimizde mi görüyoruz. Yetkililer lütfen bu konularda bizi ve kamuoyunu bilgilendirsinler. Böylece gereksiz şikyetlere de meydan verilmemiş olur. Unutmayalım ki camiler milletindir. Onu korumak idareciler kadar milletin de sorumluluğundadır. Selam ve dua ile