Camide sandalye kavgası

TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 03 Ekim 2017 11:13

Camiler ve din görevlileri haftasını kutluyoruz. Öncelikle camilerimizin eski dönemlerdeki anlamını kazanması, her namaz vaktinde ve namaz dışındada cıvıl cıvıl dolması dileklerimizle, tüm diyanet çalışanı muhterem hocalarımızın ve milletimizin haftasını tebrik ediyor, islam aleminin birliğine vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.Çok önemli bir konu aslında. İslam aleminin düştüğü bu durumu anlamamıza yardımcı olabailecek bir konu. Camilerin fonksiyonu üzerinde yapılan oyunlar neticesinde, bu gün asıl görevleri yerine, sadece Cuma günleri doldurduğumuz camiler. Senede bir gün bayram namazında doldurduğumuz manevi ortamlarımız.. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi, bu konuda da oyuna gelmişiz. Bize sadec Cuma ve bayramlarda, mevlid kandillerinde camiye gidilir mantığını öğretmişler. Asıl farz olan vakit namazlarında ise, sanki camide değil evde kılmak emir kılınmış gibi öğretmişler. Müslümanların toplandığı ve sosyal olarak bilgilendiği, eğitildiği, birbirinden haberdar edildiği camiler, ne yazık ki artık vakit namazlarında bomboş. Rasulullahın (SAV) medineye hicretinden sonra ki ilk yaptığı şeyin, mescidi nebevinin inşası olduğunu bilmeyenimiz yoktur. İslam dini yayıldığı yerlere gidildiğinde, ilk olarak cami ve mescid inşasıyla meşgul olunmuştur. Çünkü müslümanların birlik ve beraberliğnin sağlanması camilerin güçlü sosyal yapılarıyla mümkün olmaktadır. Dünya üzerine baktığımız zaman üzücü bir görüntüyle karşılaşıyoruz. İki milyara yakın isalma alemi paramparça. Zulüm altında inliyor. Bir araya gelemiyor. Getirilmiyor. Oysa camiler müslümanların günlük hayatında çok yer etmesi gerekli, ilim, irfan, eğitim-öğretim, sosyal ve kültürel, sportif faaliyetlerin yapılması gerekli merkezlerdir. Nasılki yüce kitabımız Kuranı Azimuşanı süslü kablarla duvara asılı hale getittirmişlerse, camilerimizdeki formasyonumuzuda engellemişlerdir. Camilere kadınlar ve çocuklar gidemez, diğer kalanlarsa ancak Cuma ve özel günlerde gider gibi son derce cahil uygulamaları milletimize ve ümmete yutturmuşlar. Bu gün kandil geceleri hariç hanımlar camilere hiç gitmiyor. Yetişkinler ve yaşlılar, bağzı zamanlarda din görevlilerinin yanlış uygulamalarıyla gençler ve çocuklar da gitmiyor. Oysa bu durumdan acilen kurtulmamız lazım. Konuyla ilgili olarak yapılan her türlü faaliyeti destekleyelim. Mümkün olduğu kadarıyla hem devlet imkanlarıyla bunun eğitimini yapalım, hemde milletimizin gönlüne cami sevgisini, camilerde vakit manazı kılmanın önemini öğretelim. Sosyal ve kültürel etkinliklerde camileri daha sık kullanalım. Camilerimizi garip bırakmayalım. Hrıstiyan ve yahudiler, cumartesi ve Pazar, uydurma kitapları ve dinlerine göre, kilise ve havralarını boş bırakmıyor, ilme ve mantığa aykırı, her türlü uydurmalara sahip dinlerinin görevini kaçırmıyorlar. Bizim inancımıza göre, Allah katında tek din olan, ilmi ve akli her türlü delile sahip dinimiz islamın, vakit namazı emirini camilerde yerine 2 getirmiyoruz. Bu ümmetin en büyük ihmallerinden biri. Bu durumdan kurtulmamız lazım. Beş vakit ezan sesiyle birlikte, aile üyelerimizden yanımıza alarak, yeniden o muhteşem günlere dönmek için camilere gidelim. Mümkün olduğu kadar vakit namazlarımızı camide eda edelim. Müslüman kardeşlerimizin durumlarını takip edelim, hal ve hatırlarını soralım ve yeniden islam kardeşliğini yayalım. Buna acil ihtiyacımız var. Hem ümmmet, hem millet, hem sosyal, hem ekonomik yardımlaşma açısından acil ihtiyacımız var. Camilerin sosyal yapımızda ve eğitimde sağlayacağı katkılarla, islamı dışardan yanlış, eksik öğrenmelerden kurtarma açısından çok önemi var. Bilimsel olarak camilerde dinimizi öğrenelim ve yanlış bilgilerden kurtaralım. Cami demişken, son yıllarda camilerimizde türeyen sandalye olayınada bir bakmamız lazım. Hızla artan bir sorunumuz da bu. Artık camilerde otobüs koltuğ gibi sıralanmış bir bölüm oluşmaya başladı. İlk zamanlar yaşlılar talep gösterirken artık orta yaş ve gençlerdende bu uygunsuz duruma katılanlar olmaya başladı. 1990 lı yıllarda, bir başbakanın hayali, camilere sandalye ve müzik aleti koymak idi. Ama rabbim, o fırsatı onlara vermedi. Ancak nerden çıktıysa, şu anda aynı sandalye oyunuyla karşı karşıyayız. DİB din işleri yüksek kurulunun; sandalyede, ancak yaşı çok ilerlemiş, hareket edemeyecek kadar yaşlı ve hasta(Felç gibi) veya çok özürlü olma dışında namaz kılmanın uygun olmadığına dair, kararı ve duyurusu olmasına rağmen hızla yayılıyor. Geçtiğimiz Cuma günü, camide, biri yaşlı, biri orta yaşlarda, iki kişinin bir sandalyeyi çekiştirdiğini ve birbirine hareketlerini görünce ne düşüneceğimi şaşırdım. Burdan hareket ederek, bir vatandaş ve müslüman olarak, acizane, tüm yetkililerimizi bu konuya ilgi göstermeye davet ediyorum. Tüm ilim sahibi büyüklerimizi ve müftülüklerimizni, hocalarımızın konuya eğilmelerini bekliyorum. Bize yakışmayan bu halin düzeltilmesini gönülden arzu ediyorum. Soruyorum; evinden yürüyerek camiye gelen, bahçesinde bağında çalışan, çarşı Pazar gezenin, sandalyede kıldığı, secdesiz namaz mümkünmü. Örenmek istiyorum. Daha doğrusu sandalyeyi almak için ayakta kavga eden, çekiştirecek güce ve kuvvete sahip olanların, bu halde sandalyede namazları nasıldır. Öğrenmek istiyorum. Din görevlilerimizin haftası hayırlı olsun. Camilerimiz eski günlerine dönsün Rabbimin izniyle. Camilerdeki sandalyeler kaldırılır inşallah. Allah milletimize ve ümmete zeval vermesin. Amin. Vesselam. Bekir AKBULUT. 01.10.17. Pazar. 10::00 Melikgazi/KAYSERİ

SON 5 YAZISI

TEVEKKELTÜ TEALALLAH

03 Mart 2020 09:25

OKU

NE OLACAK BU MEMLEKETİN HALİ?

13 Şubat 2020 10:05

OKU

BİN YIL ÖNCE, BİN YIL SONRA BİZ

15 Ocak 2020 10:36

OKU

İSTEMEZUK DE İSTEMEZUK

31 Aralık 2019 11:14

OKU

TELEVİZYON REKLAMLARINA DİKKAT 3

12 Kasım 2019 09:14

OKU