"Bir lahza-i teahhur" (Bir anlık gecikme) 2
TÜM YAZILARI
SON GÜNCELLEME: 07 Şubat 2014 10:26
Ey şanlı avcı, tuzağını boşuna kurmadın!
Attın...ama yazık ki, yazıklar ki vuramadın!
Tepkide erimek…
Kin, nefret ve gurur Tevfik Fikret'i en acımasız ve çürütücü esarete zincirlemişti.
Abdülhamit'e kim, niçin suikast yapmak ister?
Bir suikastı niçin över?
Suikastçıyı niçin kahraman ilan eder, methiyeler dizer, muhabbet duyar?
Abdülhamit gittiğinde yerine kimin gelmesini ister?
Abdülhamit'i neden diktatör olarak görür, nefret ve beddua eder?
…?
Ey akıl nerdesin?
Soruları alabildiğine çoğaltabilirsiniz.
2. Abdülhamit, Osmanlıyı 33 yıl yönetmiş, yıkıldı denildiği dönemde imparatorluğu ayakta tutmuş, güçlü bir hafiye teşkilatı (MİT) kurmuş, eğitimde bir dizi yeni adımlar atılmış, o zamanlar Yahudilerin borç para verme isteklerini (Filistin topraklarında istilacı ve işgalci olmak …) kabul etmemiş… sonunu bağlayamayacağımız bu cümleler…
Padişahı tahttan indirmek için her türlü tezgah deneniyordu. Üstelik, bu gayri meşru tezgahta meşru olmayan her türlü argümanı hayasız bir şekilde kullanmaktan utanmıyorlardı. Akla fikre gelmeyen her oyunu sahneliyorlardı.
Abdülhamitsiz bir Osmanlı …
Batı'da bunu istiyordu. Batılı devletler amacını bir maşa ile gerçekleştiriyor; elini ateşe vurmuyor. Neden elini ateşe vursun ki…
Sonuç itibariyle, O istibdat rejimi(!)nin haşmetli padişahı 2. Abdülhamit, bir operasyon ile İttihat-Terakkiciler tarafından tahttan indirildi.
Dönemin nüktedanlarından biri şöyle söylemiş: - Kalkın ey ehl-i vatan dediler. Kalktık ve sonra bir de baktık ki ne görelim, yerlerimize başkaları oturmuş.
O zamanlan bir bardak suda koparılan fırtına, bütün ufku bardağın kenarı olan kişiler için, Büyük Okyanus'daki fırtınalar kadar gerçek olsa gerek.