TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 23 Ocak 2014 11:02
Başlık olarak aldığım 'neme lzım' sözü halk arasında farklı anlamlar için kullanılmakta. Bunlardan bazılarını yazalım ve sonra neden bu cümleyi başlık olarak seçtiğimi anlatırım. 'aman ne olur ne olmaz / o benim neyime gerek / durduk yere başımıza dert almayalım şimdi / lazım değil, uzak durayım / bu işle ilgilenmek görevim değil, karışmam / bana dokunmayan yılan bin yaşasın, beni böyle işlere karıştırma / bana ne …'
Üç aşağı beş yukarı aynı anlamları çağrıştıran bu sözlerden belki de en isabetlisi 'bana ne' olanıdır. 'Kim ne yaparsa yapsın, beni ilgilendirmez ben kendimden sorumluyum başkaları her ne yaparsa o onun bileceği iştir' mantığının özüdür 'bana ne' demek ya da 'neme lzım' demek.
Bu sözü yalnız biz mi böyle anlıyoruz sanıyorsunuz? Bakın o Muhteşem Kanuni Sultan Süleyman bile bu sözü bizim anladığımız gibi anlamış ama meğer bu söz hiçte bizim anladığımız gibi değilmiş. Şanlı tarihimizin altın sayfalarında günümüze ışık tutacak ne kıymetli hazineler var. Aşağıya aldığım tarihi olayda bunlardan sadece bir tanesi. Dikkatlice okuyalım ki; sözün gerçek manası neymiş daha iyi anlayalım.
*****
Kanuni Sultan Süleyman, en yüksek duruma getirmiş olduğu devletin akıbetini hayl eder, günün birinde 'Osmanoğulları da inişe geçer çökmeye yüz tutar mı?' diye derin derin düşünmeye başlar...
Bu gibi soruları çoğu zaman sütkardeşi meşhur lim Yahy Efendi' ye sorduğundan bunu da sormaya niyet eder.
Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine inandığı Yahy Efendi'ye gönderir... 'Sen ilahî sırlara vkıfsın. Kerem eyle de bizi aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğulları'nın kıbeti nasıl olur? Bir gün olur da izmihlle uğrar mı?' şeklinde mektubunu gönderir.
Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahy Efendi'nin cevabı bir bakıma çok kısa, bir bakıma içinden çıkılmaz bir hl alır:
'Neme lzım be Sultnım!'
Topkapı Sarayı'nda bu cevabı hayretle okuyan Sultn, bir mn veremez. Yahy Efendi gibi bir ztın böylesine basit bir cevapla işi geçiştireceğini pek düşünmez. Söylenmeye başlar: 'Acaba bilmediğimiz bir mn mı vardır bu cevapta?'
Nihayet kalkar, Yahy Efendi'nin Beşiktaş'taki derghına gelir. Sitem dolu sorusunu tekrar sorar:
'Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, soruyu ciddiye al!'
'Sultnım sizin sorunuzu ciddiye almamak kbil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaatimi de açıkça arz ettim.'
'İyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece 'neme lzım be Sultnım!' demişsiniz. Sanki 'Beni böyle işlere karıştırma' der gibi bir anlam çıkarıyorum.'
'Sultnım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şyi olsa, işitenler de 'neme lzım' deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa. Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin, ferydı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimd ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihll de böylece mukadder hle gelir...'
Bunları dinlerken ağlamaya başlayan koca sultan, söyleneni başını sallayarak tasdîk eder, sonra da kendisini böyle ikaz eden bir lime memleketinin sahip olduğu için Allah'a şükreder. Yahya Efendi'ye ise bu tür tenbihlerini mutlaka söylemesi gerektiğini anlatır.
İlgili mektup, Topkapı Sarayı'nda sergilenmektedir.(alıntı)
*****
Sorulan soruyu ve soruya verilen cevabı okuyunca sizler gibi bende 'neme lazım' demenin nelere mal olacağını daha iyi anladım. Kendi kendime 'neme lzım' dememek için 'ne lazım?' diye sordum, aldığım cevap şöyleydi:
NE LAZIM?
Kulak ver de iyi dinle
Görmek için bakmak lazım
Sevgi söyleyip dilinle
Gönüllere akmak lazım
Değeri olur mu 'hiç'in
Yıldızlardan hedef seçin
Yanıp da kavrulmak için
Aşk ateşi yakmak lazım
Her nımız hafta gibi
Birliğimiz safta gibi
İdamlıkta yafta gibi
Boynumuza takmak lazım
Öyle olmalı ki bakış
Bahara dönmeli her kış
Desen desen, nakış nakış
Beyinleri çakmak lazım
Dolaşıp göl, ırmak, dere
Anlatalım yüz bin kere
Vatan aşkını kalplere
Sedef gibi kakmak lazım