Bir hafta bir yazar: Ramazan VAROL

Başkentin gürültüsünde sakin bir liman gibi ofisindeyiz. Odaların her tarafı otantik ürünlerle tezyin. Duvarlar adeta kitaplardan inşa edilmiş. Özel çayların sıcaklığında uzayan muhabbet. Hitabetiyle, kitabetiyle yüreklere umut eken bir yazar. Her yaş grubuna bilgi, duyarlılık kazandırmak için çalışmalar yapan özgün bir eğitimci. Çağın sorunlarına çare sunan kronik hale gelen elemlere ilaç olan bir kişisel gelişim uzmanı. Munis ve mütebessim bir şahsiyet. 


Ramazan Hocam sizleri tanıyabilir miyiz?

1965 yılında Yozgat'ın Yerköy ilçesinde doğdum. Birey, aile ve kurum danışmanıyım. NLP ve Hipnoz alanında uzmanlık eğitimleri vermekte ve her ikisini de çalışmalarımda kullanmaktayım. International Neuro Linguistic Programming Trainers Association (Uluslararası NLP Eğitimleri Birliği) Üyesi ve Uluslararası Yetkili Eğitmeniyim. Milli takımlarımızın birçok branşlarında da 15 yılı aşkın süreyle yüzlerce sporcuya mentörlük yaptım. Dünyanın birçok yerinde özellikle de Avrupa'da yaşayan gurbetçilerimizin dünyasına dokunma fırsatı bulup, binlerce aileye seminerler verdim. Birçok sağlık kurumunun da eğitim danışmanlığını yapmış ve yapmaya devam etmekteyim. Bir okuma sevdalısı, hızlı okuyucu ve hızlı okuma uzmanı olarak sayılamayacak kadar kitap okudum. Onlarca ulusal ve uluslararası projenin de içinde bulundum. Pek çok sivil toplum örgütüne ve şirketlere katkılarda bulunmuş, vakıf ve derneklere eğitim ve fikir destekleri verdim.

Yazma Serüveni nasıl başladı. Yazma isteğinizde, yeteneğinizin gelişmesinde kimlerin etkisi oldu?

Ortaokul yıllarımda okumaya olan düşkünlüğüm beni birçok yazarın kitap eleştirisi, tanıtımı vb makale çalışmaları ile yarışmalar, dergi yazıları vb. çalışmalara dönüştü. Kazandığım birçok ödül beni yazma konusunda motive etti. Özellikle edebiyat hocamız lise yıllarında bende bulunan potansiyeli tetikledi. İlk kez 1996 yılında basılan “Aile Hayatımız” kitabım basılana dek birçok dergide makalelerim yayımlandı.

Her yaş grubunda yazma isteği olanlar var. Bu insanlara neler tavsiye edersiniz?
Öncelikle okumayı sevmelerini öneririm. Sonra da okudukları şeyleri “Ben olsam nasıl yazardım?” sorusunun cevabına odaklanmalarını. Gün içinde yaşadıkları şeylerden en memnun kaldıkları olayı duyguları da katarak yazabileceklerini de düşünmelerini.

Kıymetli Hocam kitaplarınızın, eserlerinizin ismini öğrenebilir miyiz?

İlk kitabım 1996 yılında basılmıştır. Aile ile ilgili birçok değerli bilgi ve danışmanlık önerileriyle dolu olan kitabımız Aile hayatımız adıyla birçok kez basıldı. 1998 yılında basılmış olan “Çocuklarımıza neyi nasıl ve ne zaman öğretelim” kitabımız ise 0- 16 yaş arası çocukların fiziksel zihinsel sosyal ve manevi gelişimini konu edinir. Bu eserimiz de onlarca baskı yapmıştır.

2000 yılından sonra basılmış eserlerimiz de şu şekilde sıralanabilir. a) Bilgelik Yolunda b) Yaşam Pusulası c) Sözden Öze, Özden Söze İletişim Becerileri d) Bugün e) Uygulamalarla Kuran'da Aile f) Çocuklarımızla Neyi, Ne Zaman, Nasıl Öğrenelim? Çocuk Terapi g) Ailemizin Sevgi Dili Aile Terapi h) Başarımızın Sevgi Dili Başarı Terapi i) Titreşimsel Enerji Teorisi Titreşimsel Enerji Terapi j) Sağ ve Sol Beyin Bağlantılı Anlayarak Hızlı Okuma: Atomik Sıçrama Potansiyeli Okuma Terapi k) Duamızın Sevgi Dili Dua Terapi l) Yerdeki Yıldızlar Rol Model Terapi 25'i Peygamber 50 Rol Model m) Yerdeki Yıldızlar 4 Kitap

Yazarlık Serüveninizde anlatmak istediğiniz sizi çok etkileyen bir hatıranızı dinlemek isteriz.

"Çocuklarımıza neyi nasıl ne zaman öğretelim" kitabımın basımı sonrası Kitap fuarında imza gününde yaşadığım bir anı aklımdan hiç çıkmaz. Fuarın her tarafını öğrencilerimden oluşan kalabalık bir grup oluşturmuştu. İmza atmaktan artık oldukça yorulmuştum. Gelen insanlarla hasbihal amaçlı gezerken bir öğrencim diğer bir okuruma beni anlatırken kulak misafiri oldum. Duyduklarımdan o kadar etkilendim ki, göz yaşlarımı tutamadım. Ramazan Varol hocamın imzalayacağı kitapları belki ik tane ama benim de içinde olduğum binlerce insan yazdı. Gönüllerince de imza attı. Biz yaşadıkça da baskı yapacak.

Ramazan Hocam vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

Ben de çok teşekkür ederim Mustafa kardeşim.

Söyleşi: Mustafa BALABAN

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme