Darbe Kalkışması’nı millet bertaraf etti ve şimdi de meydanlarda nöbet tutuyor.
Bundan sonra yapılması gereken ise devletin içine sızmış kim varsa, darbeyi ve darbecileri temizlemiş kim varsa onları bertaraf etmek!
“Acıma” hissi elbette insana aittir; ancak birisi “Yezid’i öldürecekler, yeni Bakan ben olacağım” gibi bir söz sarf ettiğinde acıma hissinin yerini “öfke” alıyor. Elbette öfkemiz, adaletsizliğe yol açmamalı! Bunun yanında da gerçek adalet sağlanarak milletin sesine kulak verilmeli!
Üniversitelerde dekanlar istifa etti.
Erciyes Üniversitesi’nde de tüm dekanlar gönüllü veya gönülsüz istifa ettiler.
“YETKİ REKTÖR MUHAMMET GÜVEN’DE”
Şimdi tüm yetki Rektör Muhammet Güven hocada...
Muhammet Güven bundan birkaç ay evvel rektör seçildi ve seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan ile baş başa bir görüşme gerçekleştirdi. Sayın Cumhurbaşkanının imzasıyla da rektör oldu.
Bu kısa süre içerisinde ERÜ’de birçok faaliyet yaptığını ve akademik anlamda da önemli işler yaptığını gördük. Her kesimden insanın sevgisini kazandı.
Şimdi de gece yarılarına kadar çalışarak “darbe destekçisi ve paralel yapı üyesi” akademisyenlerle mücadele ediyor.
Allah kolaylık versin… Bu işler dışarıdan göründüğü gibi kolay değil elbette… Lakin söz konusu milletin selametiyse gereken yapılacaktır ki, sayın rektörün de elinden geleni yaptığını biliyoruz.
Bu arada sosyal medyada “şu paralelci, bu paralelci” diyen kişiler çoğaldı. Sormak lazım daha önce neredeydiniz? Bu kişilerin provokasyonuna da dikkat etmek gerekir.
Ömrünü paralel yapılarla mücadele ile geçirmiş insanlara bile iftira atabiliyorlar.
Allah onların şerrinden vatanımızı, milletimizi korusun…
“KAYSERİ ŞEKER VE HÜSEYİN AKAY”
Hüseyin Akay ilk olarak fabrikaya kayyum olarak atanmış ve daha sonra da Yönetim Kurulu Başkanı olmuştu. O günden sonra özellikle fabrikanın eski yöneticileri ve yanlarına aldıkları bazı kişiler “Hüseyin Akay ve ekibini” bazı iddialarla suçladı. “Yolsuzluk” dediler, “haksızlık” dediler, en sonda da baktılar ki Şeker’de “yolsuzluk ve haksızlık” hiç yok; bu sefer de “Paralel” dediler.
Ancak Hüseyin Akay ve ekibinin bu güne kadar çiftçilere yaptığı katkıları tarih yazmadı. Bunu ben söylemiyorum, çiftçiler söylüyor. “Eskiden alacaklarımızı çok geç alırdık, zarar ederdik; ama şimdi hem erkenden alıyoruz, hem de yüksek oranlarla alarak kar ediyoruz” diyorlar. Gidin herhangi birkaç çiftçiye sorun, varsa olumsuz bir şey söyleyen derhal buradan yazalım! Ama ben henüz öyle bir olumsuzlukla geleni görmedim!
Kayseri Şeker Fabrikası’nı neden savunduğumu sorabilirsiniz?
Kardeşim, adamlar fabrikayı batmaktan kurtardı, en önemlisi de “çiftçiler ve halk” son derece memnun! Ne yapalım şimdi, bu noktaya gelmiş bir fabrikaya atılan iftiralar karşısında susalım mı? Bu sefer çiftçiler bize sormaz mı “neden sustun?” diye…
Hüseyin Akay ve ekibinin paralel yapıyla alakalı hiçbir “para transferinde” bulunmadığı ve o yapıya destek vermediğini herkes biliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da biliyor, bürokrasi de biliyor, halk da biliyor!
En önemlisi “Hakk” da biliyor, gerisi angarya!
