D. Mehmet Doğan'ın 'Batılılaşma İhaneti' kitabı ele alındı

Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu ve Şeref Başkanı Merhum D. Mehmet Doğan'ın 1970'li yıllarda kaleme aldığı 'Batılılaşma İhaneti' kitabı düzenlenen Kitap Tahlili programıyla ele alındı. Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi ve İlim Hikmet Vakfı Mostar Kitap ve Kahve ile ortak düzenlenen programda kitabın içeriği ile ilgili çeşitli bilgiler verildi.

D. Mehmet Doğan'ın anısına düzenlenen programda 'Batılılaşma İhaneti' kitabının tarihi önemi ve yazıldığı dönemde büyük ilgi görmesinin sebepleri üzerinde duruldu. Son 200 yıla damgasını vuran Batılılaşma ve çağdaşlaşma düşüncesinin ortaya çıkış süreçleri ve bu düşüncelere öncülük eden şahsiyetlerin zihniyet yapısı, dünya görüşlerinde ön plana çıkan hususlar kitap tahlili programında ele alındı.

Programın moderatörlüğünü Eğitimci Metin Göğebakan yaparken, anlatıcılıkları Eğitimciler Vedat Önal, Ensar Şahin, Harun Aydın, Faruk Karaaslan yaptılar. Programda, Osmanlının son dönemine damga vuran ve cumhuriyet sonrasına da çok önemli ve hayati etkiler yapan batılılaşma düşüncesinin meydana çıkışı ve sonuçları ele alındı.

Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu ve Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan'ın 'Batılılaşma İhaneti' kitabında, üzerinde özellikle durduğu ve kitabın önsözünde ele aldığı konular detaylı bir şekilde konuşuldu ve kitap özelinde çeşitli düşünceler aktarıldı. Kitapta belirtilen düşüncelerin bir kısmını toparladığımızda ön plana çıkan görüşler şöyle özetlenebilir:

'Bugün ilk batılılaşma hareketlerinin üzerinden iki yüz yıla yakın bir süre geçmiştir. Hatta son sürekli batılılaşma hareketleri de yarım asırlık bir tarihe malolmuş bulunmaktadır. Namuslu Türk aydınları yakın tarihimize bakarak, avrupalılaşma / garplılaşma / medenîleşme / uygarlaşma / çağdaşlaşma gibi kelimelerle ifade edilen batılılaşmadan ne beklenildiğini, Türkiye'ye neler getirdiğini, karşılığında nelerimizi yok ettiğini çok iyi bilmelidirler. Yakın tarihimiz araştırıldığında ilk planda göze çarpan, batılılaşma hareketleri üzerindeki açık-gizli yabancı baskısıdır. 1839 Tanzimat ve 1856 Islahat fermanlarından başlayarak 1920'lerdeki hareketler, 1946'da çok partili siyasî hayata geçiş, 1960 ve 1970'lerdeki birçok siyasi / gayri siyasi hareketler üzerinde yabancıların baskıları barizdir.
1839 Tanzimat ve 1856 Islahat fermanları şüphesiz Osmanlı üniforması giymiş paşalar tarafından okundu. Ancak bu paşaların arkasındaki emperyalizmin uzun vadeli hesaplarını dikte edenler dikkate alınmazsa, hem tarihi hem de günümüzü aydınlatan sonuçlara varmamız imkansız hale gelir.'

Düzenlenen programda ortaya çıkan önemli bir sonuç da; Batılılaşma düşüncesinin bizim medeniyetimizden ve tarihimizden kaynaklanan doğal bir süreç değil, özellikle batılı güçlerin etkisine giren bürokrasinin biraz da zorla milletimize dayattıkları bir süreç olduğunun ortaya konması oldu. Bu durumun ortaya konması çok önemliydi. Bu tespite göre yeni bir tarihi anlayışın, yeni bir stratejinin planlanması gerektiğinin çok önemli olduğu düşüncesi dile getirildi.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme