Kene Kâbusu ile ilgili Uyarı: Erciyes Üniversitesi'nden Önemli Açıklama
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gamze Kalın Ünüvar, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) konusunda risk altında olan bireyleri uyararak, hastalığın ciddi ve ölümcül sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti.
KKKA, Bunyaviridae ailesine ait Nairovirus cinsi tarafından neden olan viral hemorajik bir hastalıktır. İlk kez 1944 yılında Kırım'da, ardından 1956 yılında Kongo'da tanımlanan bu hastalık, esas olarak Hyalomma cinsi keneler aracılığıyla insanlara bulaşmaktadır. Doç. Dr. Ünüvar, virüsü taşıyan kenelerin ısırması veya hasta hayvanların kan ve dokularıyla teması yoluyla bulaşabileceğini belirtti. Sağlık çalışanlarının, enfekte hastaların kan veya vücut sıvılarıyla korunmasız teması sonucunda risk altında olduğunu vurguladı.
Klinik Belirtiler
Hastalığın başlangıcında yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, kusma ve ishal gibi belirtiler görülmektedir. İleri evrelerde burun kanaması, deri altı kanamaları, diş eti kanaması ve iç organlarda kanamalar gibi ciddi hemorajik belirtiler gelişebilir. İnkübasyon süresi genellikle 1-3 gün arasında değişirken, bulaş yoluna bağlı olarak bu süre 9 güne kadar uzayabilir. Tanı, klinik belirtiler ve epidemiyolojik öykü ile birlikte laboratuvar testleri (PCR, ELISA gibi) kullanılarak konulmaktadır.
Erken Tanı ve Tedavi
Doç. Dr. Ünüvar, hastalara esas olarak destekleyici tedavi sağlanması gerektiğini, özgül antiviral tedavi olarak ribavirin kullanılabileceğini ancak etkinliğinin tam olarak kanıtlanmadığını ifade etti. Erken tanı ve hastanın izolasyonunun, destekleyici tedavilerle birlikte ölüm oranlarını azaltabileceğini belirtti.
Korunma Önlemleri
KKKA enfeksiyonunun önlenmesinde en önemli adımlar arasında kenelerle temasın önlenmesi, kene kovucu maddelerin kullanımı ve hastaların izole edilmesi yer almaktadır. Sağlık çalışanlarının korunmasında ise standart enfeksiyon kontrol önlemlerinin titizlikle uygulanmasının kritik önem taşıdığına dikkat çekti.
Doç. Dr. Ünüvar, riskli alanlara gidilirken vücudu örten açık renkli uzun kollu giysilerin tercih edilmesi, pantolon paçalarının çorap içine sokulması, böcek kovucu spreylerin kullanılması ve vücutta kene olup olmadığının sık sık kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, KKKA yüksek morbidite ve mortalite oranlarıyla önemli bir halk sağlığı tehdidi olarak öne çıkmaktadır. Bu nedenle, hastalık hakkında farkındalığın artırılması, erken tanı, etkin koruyucu önlemler ve eğitim faaliyetleri hastalığın kontrolü için vazgeçilmezdir.