1946 yılında Develi’de doğdu. Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisinden 1969-1970 döneminde mezun oldu. TUİS Petrol Ürünleri Sendikasında 3,5 yıl Denetleme Kurulu üyeliği, 25 yıl İç Anadolu Madenciler Derneği başkanlığı yaptı. Halen madencilikle uğraşmaktadır. Merhum Hatice ve Sevim anneden 7 kardeşler. Merhum Turan amcanın evlatları; merhum Şadiye Ertem, merhum Orhan Şahin, Şazimet Erdoğan, merhum Tufan Şinasi, Suat, Sabiha Bezircilioğlu ve İzzet Köylüoğlu.
Güler yüzünün, munisliğinin, cana yakınlığının, babacanlığının ardında altın gibi bir yüreği olan ağabeyim Suat Köylüoğlu ile ilgili nasıl bir yazı yazayım diye düşünürken hatırıma adeta bir Köylüoğlu belgeseli olan kitap geldi. Onun yanında mekânı çardakta bir hafta kalan kişi anlattığı fıkraları yazsa bir kitap olur. Develi’de herkese sofrası açık bir insan Suat Ağabey. Develi’ye gidip de sofrasına oturmayan eşi dostu ve arkadaşı yoktur. Bu da babası merhum Turan Köylüoğlu’ndan miras. Anlattıkları ara sıra sansürsüz de olsa fıkralarına doyum olmaz. Suat Ağabey bir neslin son temsilcilerinden…
Uzun bir uğraştan İstanbul’dan Develi’ye seyahatimden sonra kitap nihayet elime geçti. Hatırat mı desem, şiir kitabı mı desem tam bir Köylüoğlu ailesi belgeseli. Gönül Bahçemi ablası Şazimet Erdoğan Hanım hazırlamış. Yer yer yazdığı yazılardan ve beğendiği deyimler ve şiirler alıntılardan bu kitap ortaya çıkmış. Mevlana’dan Can Yücel’den seçme yazılar, lakaplardan atasözlerine kadar her şey var. Kitapta ailesine ve sevdiklerine yer vermiş. Kitabın önsözünde kitabın içeriğini şöyle açıklıyor:
GÖNÜL BAHÇEM
Bu kitabın içeriğini, hoşgörünüze sığınarak çekinmeden zevk alarak yazdım. İnsanları çok seviyorum ve bu sevginin bana verdiği kuvvet ve cesaretle duygularımı kaleme aldım. Bu kitapta yazıların çoğu bana ait olduğu gibi başkasına ait şiirler, deyimler ve atasözlerine de yer verdim. Yazılarımı derleyip kitap haline gelmesinde emeği olan kızım Meral Erdoğan ve damadımız Fahri Özkaynak’a çok teşekkür ederim. Kitabı aramızdan ayrılmış olup, sevgisini çok özlediğim büyüklerime ve sevgili kardeşlerime ithaf ediyor ve aziz ruhlarına Tanrıdan rahmet diliyorum. Hayatta olan bütün dost ve tanıdıklarıma sağlıklı ve mutlu bir yaşam dilerken diyorum ki; Hayatı seven çağdaş insan, hem kendine hem de başkalarına mutluluk verendir. Mutlu olun, mutlu kalın. Haziran 2014
SEVGİLİ ANNEM
Sevgili Annem şiirinde annesine sevgisini şöyle dile getiriyor:
O kısacık ömründe çok şeyler başardın
Herkesin yardımına koşardın
Köylüoğlu ile evlenip mutlu olup
Mutlu olmayı başardın
Tanrının nimeti dört fidan diktin
Meyveleri görmeden
Ömrünün baharında hazana ermeden gittin
Şinasi’yi Şahin’i yanına alıp, açtın kucak
Demedin orada kalanlar ne olacak.
Ne yazık ki söndü ocak
İkisi de derya, ölümsüz sevgi, bilgi kucak kucak.
SEVGİLİ BABAM
Sevgili babası Merhum Turan Köylüoğlu’nu da şu cümlelerle anlatarak yâd etmiş.
Dostların dediği gibi, sen bir ev ölüsü değil, köy ölüsü olarak gittin.
Ne mutlu sona
Mezarında huzur ile yat baba
Allah’ın rahmeti üzerine olsun
Abartılı sanmayın sözümü
Kısa kesip düşünerek yazdım işin özünü.
Kızın Şazimet Erdoğan
SEVGİLİ KARDEŞİM ŞİNASİ
Madende bir dinamit patlamasında genç yaşta vefat etti. Ailenin güler yüzlü, şen şakrak, neşeli insanıydı. Bu halini ömrümce hiç unutamam. Develi Ortaokulu’nda l968 yılında orta son sınıfta dışardan derslerimiz boş geçmesin diye İngilizce dersimize girerdi. Kolej mezunu olduğu için çok güzel İngilizcesi vardı. Gayesi bizlere bir şey öğretmekti. Ağabeyim merhum Nevzat Cebecinin üniversiteden ve Develi’den çok yakın arkadaşıydı Şinasi Ağabey. Cenazesine ağabeyim gibi onlarca arkadaşı katıldılar. Gönül Bahçemdeki onunla ve eşi Bülent Hanımla ilgili ağıt çok ilgimi çekti onu da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Erciyes dölek tepeli
Bülent altın küpeli
Birer birer çıkıyorlar
Korkarım davam şüpheli.
Bugün günlerden Pazar
Elleme yarası azar
Şinasi’ye değdi nazar.
Kapının önünde salkım söğütsün
Adını unuttum nasıl yiğitsin
Mürekkep içinde altın divitsin.
Erikli bağlar erikli
Bahçemiz ufak erikli
Şinasi’yi sorar isen
Yanı çifte bebekli.
Odamızda çifte minder
Yönümü yönüne dönder
Sen gelmezsen güzel bacım
Şinasi’yi buraya gönder.
SEVGİLİ KARDEŞİM SUAT
“Seni şöyle tarif edeyim. Herkes ve kendi ile daima barışık, içinde kötülük barındırmayan, gönlü bol, eli bol, iyi bir aile reisi, iyi bir kardeş, zeki ve çalışkan bir iş adamı. Ailemizin gururu.” Ablası Şazimet Erdoğan Hanım kardeşini böyle anlatıyor:
GÖNÜL BAHÇEMDE MEMLEKETİ İLE İLGİLİ YAZDIKLARI
“Adın Develi’ de namın Everek. Erciyes’i aştık seni överek. Kalemim inci döker seni severek. Birçok özelliklere ve de güzelliklere sahip heybetli Erciyes, dağların hası. Sanki beyaz gelinlik giymiş muhteşem seyrine doyum olmayan bir tablo gibi. Her mevsimde, yazı başka, kışı bambaşka güzel. Billur suları, düz ovaları, yeşil yaylaları, eti, sütü, kaymağı tatlı, bu güzelliklerden nasibini alan şirin Develi. Sanki yemyeşil kuşak içindesin, beldeler içinde birincisin, tarih sanki çevrende mekân kurmuş, çeşitli kıymetli madenlerini sana sunmuş. Dağlarında şimdi de tonlarca altın yatıyor. Dünya âlem gözünü buraya dikiyor. Memleketimize hayırlı olsun. Taşın toprağın altın şirin Develi. Beline bağlamış altın kemeri.
Tarihin zengin, coğrafyan güzel, zeki bir topluma sahipsin. Ezelden ezel sevgi, bilgi kucak kucak, esprisi bol, sohbeti tatlı, Develi’de hayat bir başka güzel, gelip görmeye değer şirin Develi.
Toprağın buram buram tarih kokar. Dev Ali Seyrani bağrında yatar. İlim irfan yatağı, tarihi ilk-ortaokul dersen beni orada yetiştirdi. Nicelerini, ozanlarını, âlimlerini… Profesörler diyarı şirin Develi. Senle bunlarla övün Develi.” İşte duygu yüklü Gönül Bahçemi yazan ilkokul mezunu Şazimet ablam diye anlattı Suat ağabey.
KÖYLÜOĞLU AİLESİNİN GURURU SUAT AĞABEY
Bakkal terazisinde altın tartılmaz
Sevgi, asalet parayla satılmaz.
(Merhum Hacı Şadiye Ertem)
Suat Ağabey, 2008 yılında babası adına yaptırdığı Turan Köylüoğlu İlkokulunu Develi’ye kazandırdı. Seyrani Vakfı’nın uzun yıllar başkanlığını yaptı. Develi’de yapılan Cami, okul, Seyrani Kampusu, Fahri Mor Turizm Meslek Lisesi gibi birçok hayır eserde mühendis gibi çalıştı, emeğini esirgemedi. Daha doğrusu Develi’ye yapılan her hayır eserde imzası var desem mübalağa etmiş olmam. Bu sebepten Develi’nin ve Köylüoğlu ailesinin gururu. Madencilik ile uğraşan Suat Ağabey yazları Develi’de, kışları annesi ve kızı ile birlikte İstanbul’da yaşıyor. Derneğimizin faaliyetlerine katılıyor, hemşehri toplantılarında yer alıyor. Herkesin sevdiği ve saydığı bir insan. Eşini yıllar önce amansız hastalıktan kaybetti. Kızı Sevim Hanım ve annesi Sevim Teyze can yoldaşları. Hayırseverliği ve insanlığı ile bir Develi sevdalısı Suat Ağabey, Develi Halkı hemşehrileri ondan razı, Allah ona hayırlı uzun ömür versin. Var oldukça Develi’ye yapacak daha çok hizmeti var. Dernekte Develi ile ilgili bir toplantı sonrasında “bu birlikteliği keşke yıllar önce yakalasaydık, Develiye çok daha hizmetler yapardık. Develi ve Develi Halkı bunu hak ediyor” sözü çok doğru bir tespitti. O Develi’nin unutamayacağı ve Köylüoğlu soyadını sonsuza kadar yaşatacak, yeri asla doldurulamayacak, Develide iz bırakan bir isim olarak yâd edilecektir. Mevla yar ve yardımcısı olsun.