Murat SERİM

Romanca/Romanes Dilinin Söz Varlığı

Murat SERİM

Değerli dostlar; Fatih Karagümrük, Sulukule semtindeyiz. Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Şükrü Pündük Bey’le söyleşimize devam ediyoruz.

Şükrü abi, sayıları ve zamanı Romanes dilinde nasıl sayarsınız? Sayılar ve zaman kavramları nasıl geçiyor?

Elbette! Sayılarımız şöyle: Yek 1, duy 2, trin 3, iştar 4, panç 5, şov 6, efta 7, oksto 8, inya 9, deş 10. Sonra biş 20, trinvardeş 30, iştarvardeş 40, iştarvardeşopanç 45, pançvardeş 50, şovvardeş 60 diye devam eder. Yüz şel, bin mila, milyon ise milyoni’dir. Zamanı ise şöyle ölçüyoruz: Gün dives ya da diyes, ay chon ya da masek, yıl ise breş’tir. Bu yıl abbreş, gelecek yıl dersi, bir sonraki yıl persi olarak adlandırılır. Persuna breş geçen yıl demektir. Bugün dives, dün iç, yarın yavine Lakso’da thera, öbür gün olayer’dir. Gündüz disera, gece ratasa’dır. Mevsimlerden yaz milay, kış yivent’tir. Güneşimiz kham’dır. Aylardan nisan april, aralık ise bocuk’tur.

Ve tabii ki, sıfatlar, fiiller ve o dertli hayatın içine sinmiş bazı genel kelimeler de var, değil mi? 

Olmaz mı… Hayatın içinde suç doş, günah bezaxa, hırsız çor, yol drom, şarkı ise gili’dir. Para, love, pares ya da saya’dır. Sağlık sastipe, rüya ise suno’dur. Bir şeye bakarken; çoksa but, azsa ksarik, genişse bukslo, darsa tank, uzunsa uço, kısaysa ksarno deriz. Canlıysa civdo, ölüyse mulo’dur. İnce sano, kalın thulo, ıslak suslo, sıcak tato’dur. Hava soğuksa şil, yemek soğuksa şudro deriz. Yaşlı adam phuro, yaşlı kadın phuri’dir. Genç ise rama, terno (erkek) veya terni (kadın) olarak ayrılır. Kötüye khanlo deriz. Bizim fiiller dediğin, hayatın içinden gelir; kalktık mı kalktık, gittik mi gittik, sustuk mu sustuk… İşte, ale gel, ca git, açho kal, beş otur, uşte kalk, paşlo uyu, canga uyandır, pi iç, ksa ye, tav pişir, gilav şarkı söyle, turşipe susmak, molo öldü ve maalesef en acısı nerz öl.

Şükrü abi, bu harika kelime dağarcığını günlük hayatta nasıl kullanıyorsunuz? Yani, konuşurken ya da birisiyle karşılaştığınızda o temel kalıpları nasıl döküyorsunuz, merak ediyorum.

Biz, birbirimizi şöyle hitap ediyoruz: "me" ben, "tu" sen, "amen" biz, "tumen" siz, ve Lakso lehçesinde "onlar" için "von" ya da "odala" diyoruz. "Benim" demek için "moro", "senin" için ise erkekse "kiro" ya da "toro", kadınsa "kiri" ya da "tori" kullanıyoruz. Tanışırken "Toro alav sosi?" yani "İsmin nedir?" diye sorarız, cevap olarak da "Moro mo alav o..." ya da "Me isi nom o..." deriz. "Tu katar isinan?" yani "Nerelisin?" sorusuna genelde "Me isinom katar..." diye yanıt veririz. Hâl hatır sorarken ise "Sar i sinan?" yani "Nasılsın?" deriz. "So keresa?" yani "Ne yapıyorsun?" veya "So kerdan?" yani "Ne yaptın?" diye devam ederiz.

Eğer birine işaret etmemiz gerekirse; "bu" için "kadava" ya da "kava", "şu" için "kodova" ya da "kova", "o" için ise Lakso lehçesinde "odava", Laho lehçesinde erkek için "o vov", kadın için "o voy" ya da yine Laho lehçesinde kadın için "o, odiya" kullanıyoruz. Mekanları belirtirken "evde" için "ekereste", "evden" için "ekerestar", "eve" için "kokher" deriz. Orman "veş’tir"; "orman" dediğimizde "eveşeste", "ormandan" dersek "eveşestar", "ormana" ise "koveş" deriz. Birine "Romanes canesa?" dediğinizde, "Romanca bilir misin?" demiş oluyorsunuz. Veda vakti geldiğinde ise "Laçi tumari rat" yani "İyi akşamlar" deriz, ardından "Açho devlesa" (Hoşça kal) ile uğurlarız. Karşıdaki de "Ca devlesa" (Güle güle git) diyebilir. Eğer konuşma sabaha kadar sürecekse "Ci ki yavin" yani "Sabaha kadar" deriz.

Şükrü abi, anlattıkça anlıyoruz ki Romanes, sadece birkaç kelimenin yan yana gelmesi değil; bir yaşam tarzı, bir hafıza, kuşaktan kuşağa aktarılan bir miras. Bu sadece kelimeler değil, o kelimelerin arkasındaki devasa dünyayı ve kadim kültürü de hissetmemizi sağlıyor. Bu açıdan, bir kültürün kelimelerini kaydetmek gerçekten çok değerli. Romanes gibi, yazılı kuralları bölgeden bölgeye değişen ve sözlü geleneğe dayanan bir dilde bazı kelimelerin yazımında ya da anlamlarında eksiklikler olabiliyor. Ama biz duyduğumuzu yazdık. Sizin gibi bu değerleri yaşatanlar sayesinde, bu sesler asla susmayacak. Ağzına, yüreğine sağlık; bize bu Romanes dili hazinesinin kapılarını açtığın için teşekkür ederim.

Ne demek kardeşim, biz bildiklerimizi paylaşmalıyız ki bu kültür, bu dil kaybolmasın. Kapımız her zaman açık. Sorusu olan, öğrenmek isteyen herkese de selam olsun diyorum. Açho devlesa! / hoşça kal!

O zaman buna Romanca cevap verelim: Ca devlesa! / güle güle diyelim. :))

7. bölümün sonu

 

Yazarın Diğer Yazıları