Kahvaltıdan önce içilen gazlı içecek, mide kanserine yol açabilir

Kahvaltıdan önce tüketilen gazlı içeceklerin, mide kansedine sebebiyet verebileceğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı, Doç. Dr. Ulaş Serkan Topaloğlu, ' Asitli gıdaların tüketilmesi, midenin asiditesini daha da artırır. Bu durum mide yanması, gaz, şişkinlik, bulantı, karın ağrısı, gastrit gibi mide rahatsızlıklarına yol açarken ülser riskini de artırır. Ülser gelişimi de mide kanaması, mide kanseri ve mide perforasyonu gibi istenmeyen rahatsızlıklar için ciddi risk faktörüdür' dedi.

Sabah erken saatelerde, kahvaltıdan önce tüketilen gazlı içeceklerin vücudun metabolik dengesini bozduğu ve birçok hastalığa kapı aralıyabileceği uzmanlar tarafından söyleniyor. İç Hastalıkları Uzmanı, Doç. Dr. Ulaş Serkan Topaloğlu; kahvaltıdan önce tüketilen kola, gazoz, enerji içecekleri gibi gazlı ürünlerin bireylerin sağlığı açısından zararlı olduğuna, midede çeşitli rahatsızlıklara ve yemek borusu kanseri gibi kanser çeşitlerine sebep olabileceği konusunda dikkat çekti. Uzman Topaloğlu, 'Kahvaltıdan önce içilen kola, gazoz, enerji içecekleri gibi gazlı ürünler bireylerin sağlığı açısından oldukça zararlıdır. Temel sebebi, kişinin açken yoğun asit ve şeker yükü ile midenin aniden karşı karşıya kalması ve metabolik dengesinin bozulmasıdır. Asitli gıdaların tüketilmesi, zaten pH değeri düşük yani asidik olan midenin asiditesini daha da artırır. Bu durum mide yanması, gaz, şişkinlik, bulantı, karın ağrısı, gastrit gibi mide rahatsızlıklarına yol açarken ülser riskini de artırır. Ülser gelişimi de; mide kanaması, mide kanseri ve mide perforasyonu (midenin tam kat delinmesi) gibi istenmeyen rahatsızlıklar için ciddi risk faktörüdür. Mide asitinin artması ve yemek borusu ile arasındaki kapakçığın etkilenmesi ise reflü dediğimiz hastalığa ön ayak oluşturur. Reflü gelişen hastalarda yemek borusunun mide asiti ile tahrişinden dolayı güğüs ağrısı, yanma ve ağza acı su gelme olabilir. Ayrıca reflü akciğere kaçan mide sıvısının yaptığı zatureye sebep olabilir. Reflü hastalığının ilerleyen dönemleri ise özefajit (yemek borusu iltihabı) ve nihayetinde yemek borusu kanserleri için önemli risk faktörüdür. Kahvaltı öncesi kan şekeri, gün içindeki duruma göre nispeten daha düşüktür. Yoğun şeker barındıran gazlı içeceklerin ardından aniden yükselen kan şekerini dengelemekle vazifeli pankreasta adeta panik havası oluşarak, yüksek oranda insülin salgılanmasına ve ilerleyen saatlerde kan şekerinin aniden düşmesine sebep olur. Bu koşulların devamında gün içinde yoğun tatlı isteği başgösterir. Reaktif hipoglisemi denilen bu durum kilo alımı, şeker hastalığı ve obezite gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Beraberinde insülin direncinde artış ve karaciğer yağlanmasının da eşlik etmesi, vücudun metabolik dengesi bozarak kalp krizi, kalp yetmezliği ve siroza kadar giden süreçte ciddi risk faktörleridir. Diğer yandan ağız sağlığını etkileyerek diş çürüklerine ve ağız kokusuna yol açabilir. Sinirlilik, kaygı bozukluğu, bunaltı gibi ruhsal çöküntüye kadar varan süreçte tetikleyici faktörler arasında gösterilebilir. Sabah saatlerindeki en sağlıklı alternatifler ise ılık su ve ılık bitki çaylarıdır' açıklamalarında bulundu.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme