"HAKSIZ YERE İŞTEN ÇIKARMALAR SÜRÜYOR"
TÜM-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı sendikacıların ocak, şubat, mart aylarında kadroya geçiş döneminde yaşanan durumdan ötürü 'Bizden ayrılanlar haklarını kaybeder' yalanını çıkardığını belirterek 'Bu işçiler sendikal haklarından yararlanmaya devam edecek. Bu yalana kimse inanmasın' dedi. Başkan Şahin, başta ERÜ olmak üzere ülke genelinde bir çok kurumda haksız yere işten çıkarmalar yaşandığına dikkat çekerek 'Bir çok işçi 'küçülmeye gidiyoruz' gibi komik bir nedenle haksız yere çıkarıldı. Onların yerine kendi tanıdıklarını aldılar. Haksız ve hukuksuz yere çıkarmalar sürüyor. TÜM İŞ olarak mağdur edilen kardeşlerimizin yanındayız' dedi.
Tüm İşçi Sendikaları (TÜM-İŞ)Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin basın toplantısı düzenleyerek taşeron işçilerin kadroya dahil edilmesi sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konfederasyon binasında gerçekleştirilen toplantıya Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Celal Adıgüzel, Konfederasyonun hukuk danışmanı Faruk Karakaya, Metal İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Soykatırcı, Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Oğuz Berk, Konfederasyonun mali sekreteri Murat Gürbüz ve Ağaç İş Sendikası Genel Başkanı Ömer Faruk Fırat da katıldı.
Tüm İşçi Sendikaları (TÜM-İŞ)Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin, sendikacılığın son günlerde taşeron kadroya yoğunlaştığını belirterek; 'Daha önce Türkiye'deki sendikaların ve konfederasyonların kullandığı bir yalanı ifşa etmiştik. 'Biz hükümetin sendikasıyız' meşhur yalanı bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından da yalanlandı. Böyle bir şey olmaz. Çalışanlar istediği sendikaya üye olabilirler. Hükümetin sendikası diye bir şey yok. Bu söylem işçiye saygısızlıktır. Şu günlerde de şöyle bir olay var: Ocak, şubat mart ayı taşeron işçilerin kadroya geçiş süreci olduğu için, bu dönemde muhatap olmadığından çalışanların toplu iş sözleşmesi yapma imkanı olmadı. Dolasıyla 3 aylık bir kayıp söz konusu olacakken güzel bir çalışma yapıldı. Bakanlık açıklama yaparak, '2017 yılında sendikalı olup ta toplu iş sözleşmesi bulunanlar ocak, şubat, mart ayında da bundan faydalanacak' dedi. Fakat çalışanların üzerindeki taşeron baskısından dolayı sendika değişimi olmuyordu. Burada hem kurumların hem de sendikaların baskısıyla çalışanlar her an işten atılma korkusuyla sendika değişikliği yapamıyordu. Fakat 1 ocaktan itibaren çalışanlara özgürlük geldi. Artık devletin çalışanı olacakları için istedikleri sendikayı seçme hakkını elde ettiler. Şuan sendikalarını değiştirdikleri için önceki sendikacıların 'Bizde ayrılanlar haklarını kullanamayacak' yalanı ortada dolanmaya başladı. 2017 yılında toplu iş sözleşmesi yapılıp da o sözleşmeden faydalanan her çalışan ocak, şubat, mart alında da hiçbir başvuruyu yapmadan bu hakkından faydalanacak. Çalışma Bakanlığı'na bu isimler mevcut. Sendikacıların 'bizden ayrılanlar haklarını kullanamayacak' yalanı sadece aidat korkusundan dolayı. Çalışanlar rahat olsun. 2017'deki haklarından aynı şekilde yararlanacaklar.' dedi.
'Belediyeler sendikalara müdahale etmesin'
'Şuan belediyeler ve kamu kuruluşları, işçi sendikalarına müdahale etmesinler, yönlendirme yapmasınlar.' diyen Başkan Şahin; ' Oraları belediye başkanı mı, yoksa sendikanın başkanı mı yönetiyor, belli değil. Bu ayıptan bu ülkeyi kurtarsınlar. Orada sendikaların çiftliği yok, at koşturamazlar. Kurumun yetkilisi varsa, o yetkiyi almışsa buna müdahale etmeli. Orayı kurumun müdürü yönetir. Sendika sadece işçi ile muhatap olur. İşçi hangi sendikayı beğeniyorsa oraya girer. Hiçbir kamu kurum yetkilisi ve hiçbir belediye yetkilisi işçi sendikalarına müdahale gibi bir gaflete düşmesin.' şeklinde konuştu.
'İşçileri çıkarıp tanıdıklarını aldılar'
ERÜ'de işten çıkarılarak eylem yapan işçilere değinen Başkan Şahin; 'Türkiye'de taşeron geçiş sürecinde 'Ben yaptım oldu' gerçeği var. 4 aralıktan önce başlayan bir süreç. Bir çok işçi 'küçülmeye gidiyoruz' gibi komik bir nedenle haksız yere çıkarıldı. Onların yerine kendi tanıdıklarını aldılar. Bunların hepsinin takipçisiyiz. Bir gün tek tek ortaya çıkacak. Yanlış nedenlerden dolayı işten çıkarılanlar oldu. Sadece ERÜ'de değil Türkiye'nin bir çok kurumunda haksız ve hukuksuz yere çıkarmalar devam ediyor. TÜM İŞ olarak tüm illerde mücadelemiz sürecek' şeklinde konuştu.
'Vatandaşlara da iş düşüyor'
Aynı zamanda Tüketiciler Birliği'nin de Genel Başkanı olan Mahmut Şahin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın açıklamış olduğu ayıplı ürünler listesinde yer alan firmalar ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
'Biz yıllardır Tüketiciler Birliği olarak sağlıklı gıda tüketimi konusuna çok önem veriyoruz. Fikirlerimizi, önerilerimizi ilgili kurumlarla paylaşıyoruz. Fakat çok acı bir itirafla karşılaşıyoruz. 'Biz bunu halledecek alt yapıya sahip değiliz. Elimizde 5 tane eleman var. Denetlenecek 5 bin yer var' diyorlar. Göstermelik günü birlik denetim yapıyorlar. Bizim birlik olarak yapabileceğimiz şey ancak eleştiri noktasında oluyor. Ama bu konuda vatandaşa düşen görev de var. Eğer bir bilgileri varsa ilgili kurumlara şikayette bulunsunlar. '
Haber-Foto: Ramazan Karakuş
Konfederasyon binasında gerçekleştirilen toplantıya Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Celal Adıgüzel, Konfederasyonun hukuk danışmanı Faruk Karakaya, Metal İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Soykatırcı, Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Oğuz Berk, Konfederasyonun mali sekreteri Murat Gürbüz ve Ağaç İş Sendikası Genel Başkanı Ömer Faruk Fırat da katıldı.
Tüm İşçi Sendikaları (TÜM-İŞ)Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin, sendikacılığın son günlerde taşeron kadroya yoğunlaştığını belirterek; 'Daha önce Türkiye'deki sendikaların ve konfederasyonların kullandığı bir yalanı ifşa etmiştik. 'Biz hükümetin sendikasıyız' meşhur yalanı bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından da yalanlandı. Böyle bir şey olmaz. Çalışanlar istediği sendikaya üye olabilirler. Hükümetin sendikası diye bir şey yok. Bu söylem işçiye saygısızlıktır. Şu günlerde de şöyle bir olay var: Ocak, şubat mart ayı taşeron işçilerin kadroya geçiş süreci olduğu için, bu dönemde muhatap olmadığından çalışanların toplu iş sözleşmesi yapma imkanı olmadı. Dolasıyla 3 aylık bir kayıp söz konusu olacakken güzel bir çalışma yapıldı. Bakanlık açıklama yaparak, '2017 yılında sendikalı olup ta toplu iş sözleşmesi bulunanlar ocak, şubat, mart ayında da bundan faydalanacak' dedi. Fakat çalışanların üzerindeki taşeron baskısından dolayı sendika değişimi olmuyordu. Burada hem kurumların hem de sendikaların baskısıyla çalışanlar her an işten atılma korkusuyla sendika değişikliği yapamıyordu. Fakat 1 ocaktan itibaren çalışanlara özgürlük geldi. Artık devletin çalışanı olacakları için istedikleri sendikayı seçme hakkını elde ettiler. Şuan sendikalarını değiştirdikleri için önceki sendikacıların 'Bizde ayrılanlar haklarını kullanamayacak' yalanı ortada dolanmaya başladı. 2017 yılında toplu iş sözleşmesi yapılıp da o sözleşmeden faydalanan her çalışan ocak, şubat, mart alında da hiçbir başvuruyu yapmadan bu hakkından faydalanacak. Çalışma Bakanlığı'na bu isimler mevcut. Sendikacıların 'bizden ayrılanlar haklarını kullanamayacak' yalanı sadece aidat korkusundan dolayı. Çalışanlar rahat olsun. 2017'deki haklarından aynı şekilde yararlanacaklar.' dedi.
'Belediyeler sendikalara müdahale etmesin'
'Şuan belediyeler ve kamu kuruluşları, işçi sendikalarına müdahale etmesinler, yönlendirme yapmasınlar.' diyen Başkan Şahin; ' Oraları belediye başkanı mı, yoksa sendikanın başkanı mı yönetiyor, belli değil. Bu ayıptan bu ülkeyi kurtarsınlar. Orada sendikaların çiftliği yok, at koşturamazlar. Kurumun yetkilisi varsa, o yetkiyi almışsa buna müdahale etmeli. Orayı kurumun müdürü yönetir. Sendika sadece işçi ile muhatap olur. İşçi hangi sendikayı beğeniyorsa oraya girer. Hiçbir kamu kurum yetkilisi ve hiçbir belediye yetkilisi işçi sendikalarına müdahale gibi bir gaflete düşmesin.' şeklinde konuştu.
'İşçileri çıkarıp tanıdıklarını aldılar'
ERÜ'de işten çıkarılarak eylem yapan işçilere değinen Başkan Şahin; 'Türkiye'de taşeron geçiş sürecinde 'Ben yaptım oldu' gerçeği var. 4 aralıktan önce başlayan bir süreç. Bir çok işçi 'küçülmeye gidiyoruz' gibi komik bir nedenle haksız yere çıkarıldı. Onların yerine kendi tanıdıklarını aldılar. Bunların hepsinin takipçisiyiz. Bir gün tek tek ortaya çıkacak. Yanlış nedenlerden dolayı işten çıkarılanlar oldu. Sadece ERÜ'de değil Türkiye'nin bir çok kurumunda haksız ve hukuksuz yere çıkarmalar devam ediyor. TÜM İŞ olarak tüm illerde mücadelemiz sürecek' şeklinde konuştu.
'Vatandaşlara da iş düşüyor'
Aynı zamanda Tüketiciler Birliği'nin de Genel Başkanı olan Mahmut Şahin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın açıklamış olduğu ayıplı ürünler listesinde yer alan firmalar ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
'Biz yıllardır Tüketiciler Birliği olarak sağlıklı gıda tüketimi konusuna çok önem veriyoruz. Fikirlerimizi, önerilerimizi ilgili kurumlarla paylaşıyoruz. Fakat çok acı bir itirafla karşılaşıyoruz. 'Biz bunu halledecek alt yapıya sahip değiliz. Elimizde 5 tane eleman var. Denetlenecek 5 bin yer var' diyorlar. Göstermelik günü birlik denetim yapıyorlar. Bizim birlik olarak yapabileceğimiz şey ancak eleştiri noktasında oluyor. Ama bu konuda vatandaşa düşen görev de var. Eğer bir bilgileri varsa ilgili kurumlara şikayette bulunsunlar. '
Haber-Foto: Ramazan Karakuş