Kitap fuarları, toplumun kültürel gelişimine katkı sunan, okuma alışkanlığını teşvik eden ve gençleri edebiyatla buluşturan önemli organizasyonlardır. Ancak son yıllarda fuarların ticari kaygılarla düzenlenmesi, bu kültürel etkinliklerin amacından uzaklaşmasına neden olmaktadır. Fuarlara ilgi çekmek ve kalabalık toplamak adına, “yazar” kimliğiyle davet edilen bazı kişiler, eserlerinde gençleri olumsuz etkileyecek içeriklere yer vermektedir.
Bu kitaplarda; aldatma, ihanet, kavga, yalan, erotizm, şiddet, uyuşturucu ve alkol kullanımı, aileye ve okula isyan, eşcinselliği özendirme, intihar fikrini telkin etme gibi gençlerin ruh dünyasını zedeleyebilecek unsurlar bulunmaktadır. Ne yazık ki bu tür eserlerin bulunduğu stantlarda uzun kuyruklar oluşmakta, anne babalar ise çocuklarının okudukları içerikten çoğu zaman habersiz kalmaktadır. Çocukların ellerindeki kitaplar ailelerine gösterildiğinde yaşanan şaşkınlık ve üzüntü, bu sorunun ne kadar ciddi olduğunu ortaya koymaktadır.
Burada en büyük sorumluluk, fuarları düzenleyen belediyelere ve organizasyon şirketlerine düşmektedir. Kültürel bir etkinlik olarak görülmesi gereken kitap fuarlarının, ticari kazanç uğruna toplumun temel değerlerini zedeleyecek içeriklere kapı aralaması kabul edilemez. Geleceğimiz olan gençlerin ruh dünyasına zarar verecek eserlerin fuarlarda yer bulması, toplumsal bir felaketin habercisi olabilir.
Ailelerin de bu noktada bilinçli davranması, çocuklarının ne okuduğunu, ne izlediğini ve ne dinlediğini takip etmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü gençlerin zihnine yerleşen olumsuz fikirler, ileride toplumun huzurunu ve değerlerini tehdit edebilir.
Sonuç olarak, kitap fuarlarının asli amacı kültürü ve edebiyatı yaymak, gençleri nitelikli eserlerle buluşturmaktır. Bu amaçtan saparak ticari kaygılarla hareket etmek, toplumun geleceğine zarar vermek anlamına gelir. Yetkililerin ve ailelerin bu konuda duyarlı olması, gençlerin sağlıklı bir kültürel ortamda yetişmesi için elzemdir.
Unutulmamalıdır ki; üç beş kuruş fazla kazanmak uğruna gençliğin geleceğini riske atmak, toplumun temeline dinamit koymaktır.