Bekir AKBULUT

Hafızamızı tazeleyelim

Bekir AKBULUT

Gündem o kadar hızlı değişiyor ki takip etmekte güçlük çekiyoruz. Hatta bazen hiç haberimiz olmadan olaylar gelişiyor, günler sonra duyuyoruz. Hız o kadar yüksek ki takip zorlaşıyor, zaman, konuları insanlar kavramadan, anlamadan, yorum yapıp değerlendiremeden gelip geçiyor. Dünyamızdaki bilgi ve teknoloji o kadar ilerledi ki her yerden ve her şeyden haberimiz var. O kadar haberin ve bilgininin içinde ya da uyaranın olduğu yerde bizi ne, ne kadar ilgilendiriyor, neyle ilgili düşünce geliştirmemiz gerekiyor bilemiyoruz. Çoğu zaman aslında önemli olan birçok olayı görmezden geliyor ya da çok fazla dikkat etmiyoruz. Kısa bir zamanda unutup gidiyoruz.

Daha 2 hafta önce çok büyük bir seçim geçirdik ve millet derin bir nefes almıştı, ama gündemimizden hemen düştü ve G20 Antalya toplantıları gündemdeki yerini aldı. Ancak Fransa’da meydana gelen terör saldırıları dikkatimizi oraya çevirdi. Terör deyince ülkemize gerçekten bilgisi ve tecrübesi sorulmalıdır. İşte bu soruyu sorup hafızamızı bir tazelememiz faydalı olacaktır ve bu sayede bugün Fransa’da meydana gelenleri, -sebep ne olursa olsun- insanların katledildiği olayları daha iyi anlayabiliriz.

Ülkemiz ve milletimiz yaklaşık otuz yıldır terörle mücadele etmektedir. Bu millet terörden neler çekmedi ki? Binlerce Mehmetçiğini, polisini ve bir o kadar da sivili kurban verdi, şehit verdi. Onların ruhu şad olsun ki bu memleket ebedi istirahatgahları olacak ve düşman ayakları bu topraklara basamayacak. Sadece can kaybıyla değil, maddi-manevi ve psikolojik büyük mücadeleler verdi bu millet teröre karşı. Bu terör nereden geliyordu acaba ve bu milletten ne istiyordu, ya da dünya üzerindeki diğer Müslüman ülkelerden terör ne istiyordu? Terör gücü nereden alıyordu, terör örgütlerine kim yardım ediyordu, kim para, silah, barınma sağlıyordu? Hangi ülkelerde terör kampları var, hangi ülkeler terör örgütü liderlerini besliyor unuttuk mu acaba? Kullandıkları silahlar hangi marka, yaralanan terör mensupları nerede tedavi ediliyor hiç düşündünüz mü? Hangi Avrupa ülkeleri terör örgütlerini nasıl destekliyor? Hangi ülkelerde, BM tarafından terör örgütü olarak tanımlanan örgütlere televizyon ve radyo yayınları, gazete ve dergi kitap yayın izinleri veriyor? İşte bunların hepsi belirli ve herkes biliyor ama benim teröristim iyi kafasıyla çıkarları doğrultusunda kullanıyorlar. Özellikle Müslümanlara karşı her şey mübah(!) görüşündeler ve Müslüman gençleri terörize edip birbirlerini öldürttürüyorlar ne yazık ki. Çıkar ilişkileri değişince besledikleri terör kendilerine dönüyor. İki balık denizin ortasında kavga ediyorsa oradan ya bir Avrupalının ya da bir İngiliz kökenli Amerikalının geçtiğini söylersek herhalde güzel bir espri olur. Nedense dünya üzerindeki terörün yüzde doksanı İslam topraklarında. Herhalde bunun nedeni dini nedenleri ve sömürme çabalarıdır.  

Şimdi ülkemizin ve milletimizin uzun yıllardır huzurunu bozan terörle ilgili bir hafızamızı yoklayalım ve Fransızlar, biz hemen her gün terör yüzünden can verirken, her gün yetimlerimizin ve şehit eş ve annelerinin sesleriyle yüreğimiz dağlanırken onlar ne yapıyordu bakalım.

Avrupa, terör örgütünün en büyük insan kaynaklarından birini teşkil ediyordu. Yıllar öncesinden Avrupa’ya göçmüş kardeşlerimizin çocuklarını özgürlük diye ölüme götürdüler. Ayrıca turist olarak gelip, gece terörist olan insanlarla terörü desteklediler. Bir devlet görevlisinin yıllar önceki  sesi hala kulaklarımızda çınlıyor; “Turistler, gündüz turist, gece terörist oluyorlar. Yakalanan bazı terör mensuplarının üzerinden turist evrakları bulunuyor.” Tüm silah ve malzeme ya Avrupa menşeili ya da Rusya. Kullandıkları paraların da aynı yerlerden toplanan ve gönderilenler olduğu defalarca devletimiz tarafından açıklanmadı mı? Terör liderleri komşularımızda ve Avrupa’da fellik fellik gezmiyorlar mı? Topraklarında terör kampları kurdurmadılar mı? Alman Yeşiller partisi sürekli Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya gelip kışkırtma faaliyetleri yapmadı mı? En önemlisi de -bugünün anlam ve önemine uygun hatırlatma- Madam Miterand’ın Kürt kardeşlerimizin hakları ve özgürlüğü için çırpınması unutuldu mu? Her fırsatta Türkiye’ye gelip Diyarbakır’a gidip terör örgütünün her türlü faaliyetinde yer alıp, her türlü desteği vermiyorlar mıydı? Bir kürdoloji enstitüsü açmak için kadıncağız az mı çaba gösterdi? Alman yeşiller milletvekiliyle Claudia Roth beraber maddi manevi her türlü desteği terör örgütüne vermediler mi? Ama o zaman terör örgütü Türkiye’de insan öldürüyor, bana değmeyen terör örgütü cici(!). Ancak dönüp dolaşıp terör Paris’e gelince terörizm kaka. İşte ikiyüzlülüğün sonu bu. Bize, “Terörle ilgili yanınızdayız.” deyip, arkamızdan terör örgütlerini desteklediler. Nerede olursa olsun dinimiz insan öldürülmesini kabul etmez, imanımızda, kim olursa olsun insan öldürülmesine razı gelmek yoktur. Elbette ki Fransa’daki ölen masum insanlar için üzülüyoruz. Diğer taraftan izledikleri yanlış siyaset yüzünden Avrupa ülkelerine içimizden de şunu demek geliyor: “Etme kulum bulursun, ettiğin yanına kar kalmaz, zulüm zalimin yanına kar kalmaz. Yapılan kötülük ayağına dolanır. Gülme komşuna gelir başına.” Bizim milletin kullandığı bu sözler boşuna değil. İşte gerçekleşiyor.

Umarız Avrupa ülkeleri bu durumu tekrar gözden geçirir, bir hesap yapar ve yaptığı yanlışların farkına varırlar. Güttükleri siyasetin akıl siyaseti olmadığının, yaptıklarının insanlık ve adaletle alakasının olmadığının farkına varırlar. Terör örgütlerine verdikleri desteği çekerler. Yardımları bırakırlar. Umarız aynı hataya bir daha düşmezler. Aksi halde terör dönüp dolaşıp besleyicilerini vuruyor.

Yazarın Diğer Yazıları