
Yanıt bohçası
Bilge AL
Baharın gelişiyle ve yaz mevsiminin ilk adımlarıyla ruhumuz depreşirken, aklımızdan yaşamak istediğimiz sayısızca aktiviteler geçer.
Geçen senelerde yaşamış olduğumuz sosyal paylaşımlar bir an için film şeridi gibi zihnimizde canlanır. Ailemiz, akrabalarımız, dostlarımızla yapmış olduklarımız, yüzümüzü güldürür ve tekrar bunları yaşamak için heyecanımız katlanır. Tatil planları kurgulamaya başlarız, deniz kenarında güneşin batımını izlemek dev dalgaların hışmı, kuşların cıvıltıları kanatlandırır hayallerimizi Başkadır kekik kokusuyla dostlarla piknik sefaları, geniş ovalarda uzun soluklu yürüyüşler, ırmak boylarında olta sefası.
Ve hamak yorgunluğu alıp götürür küçük şekerlemelerle mest eder.
Bu yaşanacakları ertelemeye gerektirecek her şeyimizi bir yana ittirmemize neden olacak ne ola bilir?
Her hafta olmasa bile ayda en az üç-dört defa bir düğün davetiyesi alabiliyoruz. Bazıları iş yerimizin masasına bırakılmış, ya da evimizin posta kutusuna.
Bir başka şekli ise; çok daha muhterem…
Mutluluktan yorgunluğu hissetmeyen düğün sahipleri, ellerinde bir tomar davetiye ve yüzlerinde geniş bir gülümseme ile bizleri ziyaret edip düğün davetiyesini uzatıyorlar ve heyecanlarını anlatıyorlar. ''Oğlumun mürüvvetine bekleriz, kızımın saadetine...''
Davetiyelerdeki yazılar da bir o kadar güzel, anlamlı heyecan ve sevgi dolu sözcüklerle süslenmiş olur.
'Kuruyan toprak yağmur bekler
Karanlık geceler sabahı bekler
Seven söz verince bir ömür bekler
Bu iki genç sizi düğüne bekler''
Evlilik müessesi kurulması aşamasında çeşitli gelenek ve görenekler söz konusu olur...
Bizim ülkemizde düğün öncesi bir gelenek olarak damada tuzlu kahve yapılır...
Hindistan'da damadın ayaklarını kayınvalide yıkar...
İskoçya'da gelin evlenmeden önce üstü başı salça yumurtayla kirletilir ve şehirde dolaştırılır.
Türkmenistan'da ise ''çeplek'' dedikleri yufka benzeri hamur açar kadınlar, Türkmen gelinlerin sadece takıları 36 kiloyu bulur.
Sonuç olarak bütün bunların en önemli çıktısı; İnsanoğlunun neslinin devam etmesi, genç çiftlerin mutlu olmaları ve sağlık içinde bir ömür boyu yaşamaları…
Öğrendim ki;
Kayseri'de ise bu güzel başlangıçlar davetiyeden önce bir ''Yanıt Bohçası''ile başlarmış
Kız ailesine bir bohça gönderilir ve yanıt beklenir.
Yanıt kelimesi, yan duran ve yanan iki kelimeden türemiştir ve ''Yanıt bohçanın'' bu denli manalı olması beni çok heyecanlandırdı.
Davetiyenin en güzeli ve anlamlısıdır ''Yanıt bohçası''
Sonrasında merak ettim ''Yanıt Bohçanın'' içine ne konulduğunu?
Dilimin döndüğü kadarıyla yazmaya çalışacağım.
Değerini Kayserili halkı vermesini dilerim, nede olsa ticareti bilen onlar.
Bohçanın içinde, incelik var, zerafet var, saygı var, sevgi var, paylaşım var, hoşgörü var, bereket var, ahlak var, birliktelik var.
Küçük bir ikramdır yanıt bohçası.