İbrahim Uyar

DİN PSİKOLOJİSİ AÇISINDAN 'KAYGI BOYUTU' (2)

İbrahim Uyar

 “Kaygı boyutunun” sosyal ve dini hayatımız açısından önemi büyüktür. Her şeyde olduğu gibi dinimiz,  kaygı boyutunun da Müslümanın psikolojik dünyasında belli bir denge içerisinde yaşanmasını ister. Bu ölçüler nerede nasıl olmalıdır? Din Psikolojisi konuya nasıl bakar? Bu soruların cevabı oldukça uzun olsa da, imkânlar ölçüsünde incelemeye çalışalım…
 İslam’da  “kaygısızlık” söz konusu değildir. Eğer Müslüman akıllı ve ergen ise “MÜKELLEF”  yani, dini görevleri yerine getirmekten sorumludur. Müslümanım diyen herkes, sorumluluk şartlarının gerektirdiği ölçüler içinde dini görevlerini yerine getirmek zorundadır. “Kaygı”  mükellef olmanın getirdiği sorumlulukları yerine getirmeyi sağlayabilecek boyuttan daha az olmamalıdır.
Kaygı boyutunun, gereğinden fazla olması da bir olumsuzluktur. Aslında insanı psikolojik olarak dünya ve ahiret hayatına hazırlamayı esas alan din, “kaygı boyutunun” gerekenden fazla oluşması halini de sağlıklı bulmaz.
Dinimiz bu konularda, tam bir denge unsurudur. Dünya ve ahiret hayatımızla ilgili mükellefiyetlerimizi hakkıyla yerine getirebilmemizi sağlamak amacıyla, kaygısızlığın önüne “cehennem, azap ve ceza gibi kavramları koymuş; kaygı boyutunun olması gerekenden fazlasını engellemek için ise; cennet, merhamet, sevgi, mükâfat, tövbe gibi kavramları ön plana çıkartmıştır. “Cehennem korkusu,  cennet ümidi” tam bir, psikolojik denge oluşturmaktadır. Kaygısızlıkta yok, aşırı kaygı ve endişede yok!
Müslüman sahip olduğu “kader” inancı gereği; hayatın ve ölümün, rızkın, sağlık ve hastalığın, başarı ve başarısızlığın kendi davranışları ve Allah ile olan ilişkisini bilir ve TEVEKKÜL eder. Yaşadığı dünyada yapması gerekenler ve kendisini hazırladığı ahiret dünyası için, sorumluluklarını yerine getirememekten kaygılanır. Bu kaygı; kedisinin gücü ölçüsünde yapması gerekenleri en iyi şekilde yapmasını sağlar ve sonucu Allah’a havale eder. Gereğinden fazla da kaygı duymaz, çünkü Allah her şeyi en iyi bilen ve takdir edendir.
Müslümanın yaptığı ve yapacağı işlerde NİYETİ önemlidir. Kaygı boyutu onu kötü niyetle hareket etmekten alıkoyacak yeterliliktedir. İyi niyetle hareket ettikten sonra da; sonucun arzu edilene ulaşmaması, onu yersiz ve sınırsız kaygılara götürmekten alı koyar.
İbadetleri yerine getirirken oluşan “kaygının” boyutu da önem arz eder. İbadetler erkânına riayet ederek yapılır. Çünkü ibadet Allah ile iletişim kurmanın yollarından biridir. Bundan dolayı, huzura çıkacak kulun,  ölçülü bir kaygı ile hareket etmesi; onun ibadetlerindeki ihlas, samimiyet, huşu ve erkânına uyma ile ilgili katkıları artıracaktır. Riya ve ibadet dışı davranışlardan alıkoyacaktır.
Aynı şekilde ibadetlerimiz için gereğinden fazla kaygılanmanın da, ibadet psikolojimize zarar verdiğinin farkında olmamız gerekiyor. İbadetler şartlarına uygun olarak yapıldıktan sonra; “ya kabul olmaz ise!”, “ya eksik yaptıysam!”, “ oldu mu, olmadı mı?” gibi endişe ve vesveselere düşülmemelidir. Önemli olanın  “elinden geleni yaparak ibadet etmek” olduğunun farkında olmaktır.
Bunları çoğaltabiliriz. Ama şunu bilmeliyiz ki; Müslüman sorumluluklarını yerine getirmeyecek kadar kaygısız olamaz!   “Arzu edilen sonucu elde edemezsem!” veya  “işler istenilen gibi yürümezse!” “ Allah ibadetimi kabul etmez ise!” diye yersiz, sınırsız ve gereksiz bir kaygıya da sahip olmaz. Çünkü Müslüman “Teslim olan” demektir.
“…… Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.”  (Ali İmran S./ 159)
 
“Onlar (Sevr dağında) mağarada bulunurken, o arkadaşına: “ Üzülme (kaygılanma), çünkü Allah bizimle beraberdir” demişti. Bunun üzerine Allah da o(na yardım etmiş ve arkadaşının kalbi)ne huzur ve güven indirmişti. Ve onu görmediğiniz ordularla desteklemişti. Böylece inkâr edenlerin sözünü (davasını) alçaltmıştı. Allah'ın sözü en yücedir. Çünkü Allah üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.”  (Tevbe S./40)

Yorumlar 2
İbrahim UYAR 27 Temmuz 2020 09:44

Allah razı olsun üstadim, selam ve hürmetlerimle...

İbrahim Kopar 20 Temmuz 2020 17:58

kıymetli hocam dilinize yüreğinize sağlık güzel bir makale olmuş.

Yazarın Diğer Yazıları