İnsanın temel gelişim ögelerinden biride güzel soru sormasını öğrenmesiyle olur. İnsan soru sordukça kendini geliştirir ve dönüştürür. Amerika da tıp ödülü alan Nöroloji profesörüne gazeteciler soruyor. Efendim, ülkede 3000 tane Nöroloji doktoru var. Neden onlar değil de siz bu ödülü aldınız. Profesör annem sayesinde diyor. Gazeteciler şaşırıyor! Nasıl yani diye soruyorlar? Profesör anlatıyor. Ben her gün okuldan eve geldiğimde Annem, bugün hocalarına güzel bir soru sordun mu der ve hocalarıma sorduğum soruları dinlerdi. İşte bende gelişimimi ve bu aldığım ödülü Anneme borçluyum der.
Soru sormak aynı zamanda ilmi gelişimin en önemli ögesi olan merak duygusunu da geliştirir. Öğretmenler öğrencilerin sordukları sorulara göre hem zeka gücünü hem de konuyu ne kadar derinlikli anlayıp anlamadığını görebilir. Öğretmenin bir görevi de yanıtlar tarafından gizlenen soruları açık etmektir. Böylece öğrenci, gerçekliği ortaya çıkarmada daha cesur davranacaktır. Bir insanın zekası verdiği cevaplardan değil sorduğu sorulardan anlaşılır demiş Einstein. Neden sorusu anlamlı bir hayat yaşamamız için sorduğumuz en önemli sorudur. İnsanın sorduğu neden sorusu çıktığı varlık yolculuğunda onun en samimi arkadaşıdır. Biz de bu samimi arkadaşla yolculuğa çıkalım.
-Müminun suresi üçüncü ayette müminler için onlar boş şeylerden yüz çevirirler dediği halde neden boş işlerle uğraşmayı çok seviyoruz?
- 208 ülke arasından Kitap okuma sıralamasında neden 86. Sıradayız?
-Kuran'ın ilk emri oku olduğu halde neden okumuyoruz?
-Sömürgeci ülkeler bizi köleleştirmek için inancımızdan, değerlerimizden, kültürümüzden bizi uzaklaştırıyor. Bunu neden göremiyoruz?
-Aynı evin içinde aile bireyleri bedensel olarak birbirine çok yakınken gönül bağları neden birbirinden kopuk?
-Türkiye'de ebeveynlerin günlük, çocuklarıyla sohbet ortalaması neden 5 dakika?
-Hırsızlık, tecavüz, cinayet, gasp gibi suçlar neden sürekli artıyor?
-Neden çok şikayet ediyoruz ama şikayet ettiğimiz konuda bir şey yapmıyoruz? İnsanın şikayet dozu arttıkça sorumluluk duygusunun azaldığını neden anlamıyoruz?
-Neden her şeyi cinsellikle bağdaştırmaya çalışıyoruz?
-Neden dostluklarımızı, arkadaşlıklarımızı, sevgimizi tüketim aracı haline getirdik?
-Allah'ın bizi sevgisinden ve rahmetinden yarattığını bu yüzden hayata bakış ekseninin sevgi ve rahmet eksenli olması gerektiğini neden anlamıyoruz?
-Sen olmadan benim olamayacağımı neden anlatamıyorum?
- Yunus Emre'nin, Mevlana'nın, Şeyh Galibin, Aliye İzzet Begoviç’in, Nurettin Topçunun, Sezai Karakoç’un, Cemil Meriç'in dertlerinin ne olduğunu neden araştırmıyoruz?
-Neden egomuz bu kadar yüksek ve neden Narsizm gitgide yükseliyor?
-Karşılıksız sevmeyi neden unuttuk?
Hayatımızı anlamlı kılmak için sorularımız cesur ve cevap anlayışımızın derinlikli olması gerekir. Bu yüzden sömürgeciler ve despotlar cesurca sorular sorandan çok korkarlar. Sömürgecilerin kendi ülkelerinde yaşayan insanların ve ülkemizdeki batı aşıklarının onlara cesurca sorular sorma zamanı gelmedi mi?
-Hem demokrasiyi savunup neden kendinize hizmet eden diktatörleri destekliyorsunuz?
-Irakta biyolojik ve kimyasal silah var diyerek ülkeyi işgal edip neden 1.000.000 insanın ölümüne sebep oldunuz ve neden hiçbir kimyasal silah bulamadınız?
-Türkiye’de ortaya çıkardığınız PKK terör örgütünü neden hem terörist olarak kabul edip hem de destekliyorsunuz?
-İsrail 100 binlerce Filistinliyi katlederken insan haklarını savunan sizler neden kör sağır ve dilsizi oynuyorsunuz.
-Tarihin en acımasız, en ahlaksız, en vicdansız toplumu oldunuz.
Kendinizle gurur duyuyor musunuz ve yanınıza kar kalacağını mı sanıyorsunuz?
