Şura GÖGEBAKAN

Salgına karşı gönüllü tedbir alabiliyor muyuz?

Şura GÖGEBAKAN

Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca dün Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı: “BUGÜN PROFİLİNİZDEN SİZ DE BİR TEDBİR MESAJI VERİN. Salgına karşı maske, mesafe, temizlik kurallarını hatırlatan bir mesaj hazırlayıp, takipçilerinizle paylaşın. Bilip de uymayanlar için elden geldiğince etkili olsun.”
Bakan Koca, bu türden hatırlatmalarını sıklıkla yapıyor.
Her gün maskeyi, mesafeyi ve hijyeni hatırlatmaktan sıkılmıyor.
Virüsle aramıza mesafe koymamız gerektiğini her gün hatırlatıyor bizlere.
Hatırlatmalara kaçımız uyuyoruz?
Sizler de artık usanmadınız mı salgın döneminden?
Bu hastalığın virüsün bir an önce son bulmasını istemiyor musunuz?
Hepimizin istediğini biliyor ve duyuyor gibiyim.
Öyleyse bu uyarılara harfiyen uymak zorundayız.
Ama görünen o ki gönüllü uyan vatandaşların sayısı öyle çok değil.
Belki azımsanmayacak derece uyanlar da vardır ama her gün bu sıklıkta uyarılar devam ediyorsa, eksiklik var demektir.
Başa gelmeden de kimse işin ciddiyetini anlayamıyor.
Herkeste aynı etkiyi oluşturmuyor diye hiçbirimiz vurdumduymaz olamayız.
Bu bakımdan tatlı dille yapılan ve gönüllülük esasında tedbirlere uymayı beklemeye sıkı tedbirleri de eklemek zorundayız diye düşünüyorum.
Bu sıkı tedbirin karşılığı olarak maske takmamaya maddi ceza getirildi ama hafife alanlar bu cezadan da korkmuyor sanırım.
Acaba şöyle bir formül dikkat çeker ve etkili olur mu, tıpkı sigara paketlerine yapılan çalışmalara benzer bir çalışma salgın için de yapılabilir mi?
Belediyeler veya Valilik aracılığıyla geniş çağlı bir halkla ilişkiler çalışmasıyla etkili bir kampanya yapılamaz mı?
Nasıl ki sigara paketleri üzerinde çarpıcı fotoğraflar yer alıp insanları düşündürüp ürküyorsa salgın için de benzeri yapılamaz mı?
Kimliği belli olmadan virüsten dolayı hastanede güçlükle tedavi olan vatandaşlarımızı teşhir etmeden yaşadıklarını ekranlara taşısak meydanlara izletsek nasıl olur?
Afişlerle anlatsak?
Seslerle, görsellerle bu süreci tedbire uymayanların ‘gözüne soksak’ etkili olmaz mı?
Yoksa bu gidişle gönüllü tedbirlere uyanların sayısı gün geçtikçe azalabilir.
Sıkı tedbirleri önce kendimiz almaya çalışmalıyız.
Devletimiz ve kurumlarımız da bu gönüllülüğün devamında bu tür yöntemlerle etkili bir kampanya ile tedbiri artırabilir.
Başka yöntemler de araştırılabilir ama akla bunlar geliyor.
Her gün yeni uyarılara muhatap olmayalım. Üzerimize düşeni yapalım ve empati kuralım sağlık çalışanlarımızla.
Hiç değilse onların yükünü hafifletelim.
Gönüllü tedbirlerimizi daha çok artırmak temennisiyle…

 

Yazarın Diğer Yazıları