'Aile bir milletin temeli, çökerse toplumda çöker'
Sosyolog Masume Karakoca, 'Aile bir milletin temeli idi çökerse, toplumda çöker. Her zaman böyledir. Çünkü eğitim orada başlar, insan inşası orada başlar, her şey ailede başlar' dedi.
Sosyolog Masume Karakoca, Kayseradar ve Radyoradar ortak canlı yayınında 'Geleceğe Mektuplar ' programına katılarak moderatör Ahmet Avanlıer'in sorularını yanıtladı.
Sosyolog Masume Karakoca, aile konusunun önemine değinerek; 'Aile bir milletin temeli idi çökerse, toplumda çöker. Her zaman böyledir. Çünkü eğitim orada başlar, insan inşası orada başlar, her şey ailede başlar. Bununla ilgili ve son zamanlarda görüyorlar ki biliyorsunuz 2023'te nüfus artışı durdu. 2024'te 50 bin kişi evlendi. 24 bini boşandı ama biz şu an konuşurken 25 bine de tamamlanmış, geçmiştir de. Bu çok korkunç bir rakam. Evlenenin yarısı boşanıyor ise orada bir durup artık bir şeyler yapmamız lazım. Bununla ilgili Nevzat Tarhan Hoca'nın çok güzel bir benzetmesi var, ülkece aslında yaptığımız en büyük yanlışlardan birisi bu. Biz krizi yönetmeye çalışıyoruz. Düşünün ki tekne kullanan iyi bir kaptan , fırtınada tekneyi nasıl kullandığı ile mi ilgilenir, fırtına yakalanmaması ile mi ilgilenir. Şu an biz fırtınaya yakalandık. Krizi yönetmeye çalışıyoruz, teknemiz debeleleniyor ve biz burada ne yapıyoruz' diye konuştu.
Karakoca, aileyi tehdit eden unsurlardan bahsederek; 'Aileyi tehdit eden unsurlar çok. 1970'lerde başladı zaten. İzlediklerimizden belliydi. Toplumsal cinsiyetsizleştirme projeleri ilk bir dizide çıktı. Şuan yabancı platformlar içinde olmayan bir yapım yok. Sırf bunun üzerine yapımlar var. Yani kadın, erkek arasındaki aşk ilişkisini özler olduk. Bu nedir zaten tamamen aileyi tehdit eden bir şeydir. Bahsettiğimiz değerlerin yeniden yapılandırılması projesi 1 cepheydi. 2 cephe sanayi devrimi ile babanın ortadan kaldırılması. Ben hallederim diyen babalar vardı, daha çok evdeydi baba, çocuk babayı örnek alabiliyordu. En azından hafta sonları görebiliyordu. Şimdi fabrikalarda gece gündüz çalışan babayı evden uzaklaştırdı. Babayı örnek alan ve baba otoritesi ortadan kalktı. Aileyi bir orkestra gibi düşündüğümüzde; orkestra şefi babadır. Anneyi piyanoda düşünün; en önemli görevlerden birisidir tüm notaları o verir. Çocuğu ritimde düşünürsek baba gitti, anneyle çocuk kendi kendine çalmaya çalışıyor. Sonra 3. plan anneyi ortadan kaldırma, feminizm ile başlayan hatırlayın feminizmin sloganını, kadın kolunu açmış, böyle güçlü genelde erkeklerin taktığı bir bandana takıp. Belki kadını korumak için çıkmıştı ama ilerisinde artık kadının annelik rolünden de sıyrılması gerektiği, artık mesela çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlar. Bunu bir yük olarak gören kadınlar. Bu ne yaptı nüfusun gitgide yaşlanmasına ve anne de ortadan kalktığı zaman ne oldu o evde sevgi, şefkat hiç. Çocuk elinde ritimle tek başına kaldı. Ne çalsa olmaz, bu orkestra değil artık' ifadelerini kullandı.