'GÜNDEMİ KUR'N OLAN BİR LİMDİ'
Merhum Zeki Duman Hoca'nın 20 yıl öğrenciliğini yapmış Doç. Dr. Şahin Güven, hocası Duman'ı ve şaheseri olan Beyanu'l-Hak tefsirini anlattı.
10 Temmuz 2013 tarihinde, Ramazan ayının ikinci günü iftardan yaklaşık bir saat önce rahmet-i Rahmana kavuşan merhum Prof. Dr. Mehmet Zeki Duman Hocamızı ve şaheseri olan Beyanu'l-Hak tefsirini, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Şahin Güven'den dinledik. Hocamızın 20 sene öğrenciliğini yapmış olan Güven, Zeki Duman Hoca'nın 'Gündemi Kur'n olan bir lim' olduğunu söyledi.
Vedat Önal:
Sayın Hocam, kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Şahin Güven:
1971 yılında Afyonkarahisar'da doğdum. İlköğretim ve İmam Hatip tahsilimi orada tamamladım. Üniversiteyi okumak için Mısır Arap Cumhuriyetinin başkenti olan Kahire'ye gittim. Orada 1989-1993 yılları arasında el-Ezher Üniversitesi İlahiyat (Usûli'd-Dîn) Fakültesinde okudum. 1993 yılının Eylül ayında Kayseri'ye gelerek Erciyes Üniversitesinde lisansüstü eğitimime başladım ve 1996 yılında da Üniversitemizde 'Araştırma Görevlisi' olarak görevlendirildim. Yüksek lisans ve doktora çalışmalarımı, merhum Prof. Dr. Mehmet Zeki DUMAN hocamızın danışmanlığında Tefsir anabilim dalında yaptım. 2004 yılında üniversiteden ayrılarak Diyanet İşleri Başkanlığına geçtim. Bir süre Kayseri il müftülüğünde 'Vaiz' ve Kayseri Eğitim Merkezinde de 'Eğitim Görevlisi' olarak çalıştım. 2007 yılında Kayseri'den ayrılarak İstanbul'a gittim ve Diyanet İşleri Başkanlığı İstanbul Haseki Eğitim Merkezine 'Eğitim Görevlisi' olarak atandım. 2008-2009 yılları arasında Avustıralya'nın Sidney kentinde görev yaptım. 2011 yılında tekrar Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesine dönüş yaparak Tefsir Anabilim dalında 'Öğretim Üyesi' olarak çalışmalarıma başladım. Ekim-2012'den itibaren Fakültemizde 'Dekan Yardımcılığı' görevini sürdürmekteyim. Evli ve dört çocuk sahibiyim.
Vedat Önal:
Geçtiğimiz yıl Ramazan ayında Rahmet-i Rahman'a uğurladığımız merhum Mehmet Zeki DUMAN hocamızın en önemli eseri olan Beynu'l-Hak tefsiri ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Şahin Güven:
Öncelikle şunu belirtmek isterim: Bu tefsir, geride birçok eser bırakarak 10 Temmuz 2013 tarihinde, Ramazan ayının ikinci günü iftardan yaklaşık bir saat önce rahmet-i Rahmana kavuşan merhum Prof. Dr. Mehmet Zeki Duman Hocamızın şaheseridir. O bütün ömrünü, Kur'n'ı en iyi şekilde anlamaya, onun öğretileri doğrultusunda bir hayat sürmeye ve onun rehberliğini insanlara ulaştırmaya çalışarak geçirdi. Onun talebeleri olarak biz buna şahidiz. Bulunduğu her ortamda Kur'n'dan konuşmayı temel ilke edindiğini, onu tanıyan ve sohbetinde bulunan herkes gayet iyi bilmektedir. O, dostlarına, talebelerine ve birlikte bulunduğu insanlara deta Kur'n ikram eden, gündemi Kur'n olan bir limdi. Hocalık hayatı boyunca binlerce talebe yetiştirmiş olan merhum hocamız, İlim Yayma Cemiyeti Kayseri şubesinin kurucuları arasında yer aldı. Buradaki 'Beyanu'l-Hak Tefsir Dersleri'ni farklı kesimlerden onlarca ilim talebesi takip etti. Sûrelerin nüzûl sırasına göre tefsirini yaptığı 24 Haziran 2013 tarihindeki son dersinde İbrahim sûresini işlemiş, 30 Eylül 2013 Pazartesi günü Enbiy sûresinin tefsiriyle başlamak üzere derslerine ara vermişti. Şimdi bizler de İlim Yayma Cemiyetimizdeki bu dersleri hocamızın bıraktığı yerden, gücümüzün yettiği oranda devam ettirmeye çalışıyoruz elhamdülillah.
Bilindiği üzere tefsirler, bir taraftan bu eserleri vücuda getiren müfessirlerinin bütün ilmî, fikrî birikimlerini yansıtan en önemli eserlerdir. Diğer taraftan da yazıldıkları ortamın, ülkenin ve hatta şehrin izlerini taşırlar. Çünkü müfessirler de insandır ve içinde yaşadıkları sosyal, kültürel ve coğrafi şartlarla sınırlıdırlar. Dolayısıyla yazdıkları tefsirlerinin gerek dil ve üslubunda gerekse muhtevasında, müfessirlerinin içinde yaşadıkları hayat şartlarının –az veya çok- bir etkisi ve yansıması vardır. Ancak bütün bunların ötesinde, tefsirler yazıldıkları dönemin muhataplarına Kur'n-ı Kerim'in mesajlarını ulaştıran en önemli eserlerdir. Dolayısıyla tefsirler, insan olmanın bir gereği olarak müfessirlerinin bütün zaaf ve eksikliklerine rağmen, şu ulvi amacı gerçekleştirmek için yazılırlar: Müfessirin gücü ve ilmi birikimi nispetince Murad-ı İlhi'yi anlayıp anlatmak.
Vedat Önal:
Tam burada araya girerek bir soru sormak istiyorum hocam: Merhum Zeki Duman hocamızın üç ciltlik bu kısa ve öz tefsirini, diğer tefsirlerden ayıran temel özellikler nelerdir?
Şahin Güven:
Şüphesiz her bir tefsirin kendine has özellikleri vardır. Beyanu'l-Hak tefsirini diğer tefsirlerden farklı kılan en önemli özellikler ise, kanaatimizce şunlardır:
a. Bu tefsir, herkesin kolayca anlayabileceği bir dilde yazılmıştır.
b. Bu tefsir, teferruata girmeyen özlü bir anlatımı esas almıştır. Çünkü merhum hocamızın da ifade ettiği gibi bu tefsirde, İmam Gazalî'nin, 'Tefsirde iktisat mertebesi, Kur'an'ın üç misline baliğ olan tefsirdir; bundan daha fazlası hem ihtiyaç değildir hem de ömrü onunla geçirmeye değmez…' (Gazalî, İhya, I/40) görüşü ilke edinilmiş ve 'Tefsir'de İktisat' yolu seçilmiştir.
c. Bu tefsirde, sûrelerin tefsiri yapılırken konu bütünlüğünü sağlayan paragraf sistemi uygulanmıştır. Çünkü Kur'an, üzerinde dura dura okunup özümsenerek anlaşılsın ve yaşansın diye yaklaşık yirmi üç yılda pasajlar hlinde, bölüm bölüm indirilmiştir.
d. Son olarak bu tefsir, sûrelerin nüzûl sırasına göre tertibini esas alarak tefsir eden akıcı bir tefsirdir.
Vedat Önal:
Sayın Hocam son olarak, gazetemiz Kayseri Gündem'in böyle bir çalışmayı okurları ile buluşturmasını nasıl buluyorsunuz?
Şahin Güven:
Son olarak şu hususu belirtmek istiyorum: Anadolu'muzun köklü bir tarihe sahip güzel bir şehri olan Kayseri, son dönemlerde her ne kadar sayıları azalsa da, tarih boyunca hep ilmin ve limlerin merkezi (makarrı ulema) olarak anılmıştır. lim yetiştiren ve bünyesinde lim barındıran şehirler ile o şehirlerde yaşayan insanların da limlerine karşı bir vefa borcu olsa gerektir. Bu vefanın gereği olarak, onların isimlerini ve hatıralarını yaşatmak ve en önemlisi de bıraktıkları eserlere sahip çıkmak gerekir. İşte hocamızın da kurucuları arasında bulunduğu ve tefsir dersleri verdiği İlim Yayma Cemiyeti Kayseri Şubesi ile yine Kayserimizin 19 yıldır yayın hayatına devam eden, seviyeli ve ilkeli bir duruş sergileyen yerel yayın organlarından 'Kayseri Gündem' gazetesinin değerli yöneticileri, ilme ve lime saygı ve vefaları gereği, bu toprakların yetiştirdiği bir müfessir olan merhum Mehmet Zeki DUMAN Hocamızın bu kıymetli tefsirini okuyucularıyla buluşturmaktadır. Emeği geçenlere teşekkür ederken, okuyucularımızın bu tefsirden en iyi bir şekilde istifade etmelerini temenni ederim. Aradaki zorunlu kesintiler dışında kendisinin yirmi yıllık talebesi olmakla iftihar ettiğim muhterem hocama da eşsiz rahmet ve merhametin sahibi olan Yüce Mevl'mızdan rahmet ve mağfiretler dilerim. Livü'l-Hamd sancağının altında, Efendimiz'in Havz-ı Kevser'inin başında buluşmak ümidiyle…
Vedat Önal:
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim hocam.
Şahin Güven:
Ben de çok teşekkür eder, hayırlı çalışmalar dilerim.