Kayseri'de hafta sonu rotası: Aladağlar Milli Parkı
Kayseri'de vatandaşlar hafta sonu ziyaret edilecek doğal güzellikleri araştırıyor. Bu yerlerden biri de Aladağlar Milli Parkı olurken, ziyaretçilerden tam not alan park Kayseri, Adana ve Niğde illerinin mülki sınırları içinde yer alıyor. Kamp, yürüyüş, rafting gibi aktivitelerin yapılabildiği park, doğa severlerin ilgisini çekiyor.
Yaz aylarında sıcak havalardan bunalan vatandaşlar, Kayseri'de gezip görmek için turizm rotası araştırıyor. Bu kapsamda doğal güzelliğiyle öne çıkan ve birçok farklı etkinliğin yapılabildiği Aladağlar Milli Parkı, bu rotalardan biri olarak öne çıkıyor.
Aladağlar Milli Parkı, tırmanış için en çok tercih edilen rotalara sahiptir. Aladağlar rengarenk çiçekler ve kıyısında kamp kurulan doğa harikaları yedi göller sayesinde sporculara manzaralar ve güzel alanlar sunuyor. Park, trekking içinde bir çok yürüyüş parkuru var. Hacer ormanlarındaki boğaz ve Kapuzbaşı Şelaleleri en çok bilinen rotalardan birisi. Milli park içinde dik kayalar arasında akan Zamantı ırmağı ise rafting tutkunlarına hitap ediyor. Doğayı gözlemlemek ve benzersiz kareler fotoğraflamak için de birebirdir.
KAYSERİ İL SINIRLARI İÇERİSİNDE KALAN BÖLÜMÜ 31.358 HEKTAR
Aladağlar Milli Parkı, 35º 03'-35º26' doğu paraleli, 37º43'- 37º56' kuzey meridyeninde yer almaktadır. Kayseri, Niğde ve Adana illeri sınırları içerisindedir. Bölge geneli Toros sıra dağlarının orta kesiminde bulunan dağlık bir bölge olup, jeolojik ve jeomorfolojik bakımdan ilginç özelliklere sahiptir. Akdeniz iklimi ile İç Anadolu'nun step iklimi arasında bir geçiş alanı oluşturur. Dağ, flora ve fauna bakımından oldukça zengin bir çeşitlilik gösterir. Aladağlar'ın 54.524 hektarlık bölümü 1995 yılında 'Milli Park' ilan edilmiştir. Kayseri il sınırları içerisinde kalan bölümü 31.358 hektardır. Alan büyüklüğü itibariyle ülkemizin en büyük milli parkları arasındadır.
BÖLGENİN JEOLOJİK FORMASYONU
Aladağlar Milli Parkı, değişik zamanlara ait formasyonlarla temsil edilmekle birlikte en yaygın formasyon mesozoik yaşlı kireç taşlarıdır. Bunun yanında sahada entrüsif volkanizmanın ürünü olan gabro, prikosenit gibi kayaçlara ve daha genç dönemleri karekterize eden tersiyer ve kuaterner oluklarına da rastlanmaktadır.
Aladağlar Milli Parkı sınırları içinde kalan bölge jeolojik olarak 3. zamanda oluşmuş olup, gerçek anlamda bir 'jeomorfolojik açık hava müzesi'dir. Altta 2. tabaka olarak serpantin gibi yeşil taşlar grubuna rastlanmaktadır. Yörede bu iki unsura ait değişik morfolojik birimlere rastlamak çok doğaldır. Yörenin belli başlı jeomorfolojik karakteri vadilerle derin bir şekilde parçalanmış olmasıdır. Yine Aladağlar Milli Parkı'nda ülkemiz ölçüsünde önemli yükseltiler olarak beliren tepeler, yapısal nedenlerden dolayı oluşmuştur. Aladağlar'da Buzul morfolojisine ait bir çok izlere rastlanmaktadır. Özellikle yörede birçok risk gölleri ve morenler bu morfolojinin kılavuz şekilleri olarak görülürler. Erciyes'te olduğu gibi Aladağlar'da da IV. zamanın sonlarına doğru şiddetli buzullaşma olmuş ve buzullar topografyada derin izler bırakmışlardır. Buzyalakları, kilometrelerce uzunluktaki buzul vadileri ve diğer şekilleri burada gözlemek mümkündür. Yükseklerdeki buzyalaklarının içi yaz mevsiminde dahi kalıcı karlarla kaplıdır.
BÖLGENİN KLİMATİK ÖZELLİKLERİ
Yöre iklimsel açıdan kendine has özelliklere sahiptir. Yazları sıcak, kışları soğuk ve kar yağışlı olarak tanımlanabilecek bu klimatik yapı yörenin yüksek kesimlerinde kalıcı karların barınmasına imkan tanımaktadır. Yörede gece ile gündüz sıcaklık farkı oldukça fazla olup, geceleri göllerin donmasına neden olan düşük sıcaklık, gündüzleri 30ºC'ye kadar yükselmektedir. Bu klimatik özellik bölgenin gelişmesinde önemli bir tanımlayıcı durumdadır.
BÖLGENİN VEJETASYON ÖZELLİKLERİ
Aladağlar Milli Parkı vejetasyon açısından da çok zengin olup, ormanı oluşturan hakim türler karaçam ve kızılçamdır. Kızılçama geçiş zonunda yer yer bu iki türün oluşturduğu karışık mescerelere de rastlanmaktadır. Karaçam yayılış alanındaki güney bakılı kesimlerde ise mescere oluşturmayan sedir ve kuzeye bakan ve nem bakımından daha elverişli yerlerde de köknarlara da rastlanmaktadır. Orman üst sınırından itibaren 'Alpin zon' başlar. Bu zonda Alpin çayırları yer almaktadır. Alpin zon ve daha yüksek kesimlerde yükseklik ve eğim konularından kaynaklanan çıplak kayalık kesimlere ulaşılmaktadır.Dağın büyük bölümü eriyebilen bir kayaç olan kireçtaşından meydana geldiği için, karstik mağaraları, gölleri, altından Zamantı Nehri'nin aktığı doğal köprüleri, karstik kaynakları ve jeomorfolojik bakımdan daha pek çok güzellikleri burada görmek mümkündür.
BÖLGEDE YABAN HAYATI
Yaban hayatı sakinleri olarak yörede yaban keçisi, vaşak sansar, su samuru, tilki, kurt ve yaban domuzu gibi hayvanlara ve kuş türü olarak ur kekliği, kınalı keklik, kartal, doğan, şahin, karga gibi kuşlar ile birlikte küçük kuş türleri de bulunmaktadır. Saha içerisinde yaban keçisi ve ur kekliği yaban hayatı koruma sahası mevcut.