
Devlet tuzak kurar mı?
Ahmet TAŞ
Tuzak kurmak, ya savaşta düşmanı yenmek için başvurulan bir hile yolu, ya da avcıların avlarını elde etmek için takip ettikleri bir hile uygulamasıdır. İkisinde de karşıda bir rakip var ve onu elde etmek için hazırlanmış bir savaş planı uygulaması var.
Devletin ise tebaası olan vatandaşı, rakibi değildir. Hele hele düşmanı hiç değildir. Öyleyse devletin vatandaşına tuzak kurması meşru, aklıselim ve dostça bir uygulama asla olamaz, olmamalıdır.
Geçenlerde bir arkadaşım anlattı. Akşam saat 19.05 civarında, yani akşam namazından bir saat kadar sonra Hacılar İlçesi’ne yolculuk yapmış.
Mezarlığın Hacılar İlçesine doğru uzanan kısmında yolun gün boyu sakin olduğu bir bölgede üstelik karanlıkta hız sınırını aşmaktan ceza uygulamasına maruz kalmış. Duble yol gün boyu trafiğin sakin olduğu şehir içi olmayan bölgede üstelik gece vakti radara düşmekten ceza yemek sürati de 90-100 değil 70’lerin üstünde bir oran iken ceza uygulamasına maruz kalmayı bir türlü kabullenemediğini söylüyor arkadaş.
Bu diyor olsa olsa devletin tuzak kurması olur. Bu da devlete yakışmaz. Hangi mantık, meskun mahal dışında gece radarı koyarak otoban gibi duble yolda hız sınırını aştın diye ceza uygulayıp vatandaşı cezalandırmaya razı olur.
Vatandaş diyor ki; Devlete para lazım ise açıkça istesin verelim. Biz vatanımızı seven onun için fedakarlıktan kaçan insanlar değiliz. Ama özel taşıt vergisine % 40 zam düşünerek, akaryakıtın litresine bir defada 12-18 krş. zam yaparak, mantıksız şekilde gereksiz bölgelerde gece radar uygulaması ile tuzak kurup ceza kesmek devlete yakışan uygulamalar değildir. Devlet açık seçik ve adaletli olsun canımı istesin diyor.
İlgililere duyurulur.
MERKEZDE DUBA İLE AYRILMIŞ, YARISI KAPATILMIŞ YOL
Kayserimizde sanırım trafiği rahatlatmak için şehrin merkezi caddelerinde bazı yerler duba ile ikiye bölünmüş olup trafiğin düzenli akışının sağlanması düşünülmüş.
Böyle bir yolda Camii Kebir Mahallesi’nde Camii Kebir’in batısında ki Ulu Cami Caddesi’dir. Park caddesi üzerindeki As Berlin Otel’in önünden başlayıp Camİi Kebir’in batısından Erciyes yönüne, Çarşı merkezine doğru ilerleyen bu caddede, dubalarla ikiye bölünmüş bulunuyor.
Yani biri kuzeye doğru gidiş yönü, diğeri güneye doğru gidiş yönü. Yolun genişliği de tahmini 4 metre veya biraz fazla olabilir. Aylardır bölgeyi takip ediyorum. Özellikle Cami Kebir’den As Berlin Oteli’ne doğru gelen caddenin sağ tarafına belli aralıklarla arabalar park etmiş durumda olup bir türlü trafik rahat çalışmıyor.
İlgililere duyurulmasına, gazetelerde yazılmasına rağmen ne yazık ki bir yetkili çıkıp da yahu burada ne oluyor her gün birlerce aracın ve on binlerce yayanın geçtiği, şehrin en eski ve en kalabalık caddelerinden olan bu caddede vatandaşa yapılan bu eziyet nedir demiyor. Vatandaş ise eşimle, çocuklarımla rahat yürüyemiyorum. Acil durumda arabamla rahat gidemiyorum. Zira 4 metrelik yol ikiye bölünmüş ve bir tarafı da park eden araçlarla kapatılmış diyerek söylenip yürüyor ve ekliyor; İnşallah sesimizi duyan birileri çıkar.
Bende diyorum ki! Şehir sahipsiz değil. Sokakları, caddeleri vatandaşa hizmete hazır olsun diye düzenleyen esnafı düşündüğü kadar, onun müşterisi olan vatandaşın da şehirde rahat etmesini düşünen, günün her saatinde görev başında olan zabıtalar, yetkililer ve denetleyenler var. Elbette bakıyorlardır, görüyorlardır.
Selam ve dua ile…