Milletin vekili şaibesiz olmalı!
Ahmet TAŞ
24 Haziranda yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri yaklaştıkça adaylar da ortaya çıkmaya başladı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için cumhur ittifakının ve diğer partilerin adayları müracaatlarını yaptılar. Milletin vekilliği için de müracaatlar partilere yapıldı. Partiler kendi içlerinde yapacakları farklı yoklamalarla aday adayları içinden milletvekili adaylarını belirleyip ilgili seçim kurullarına bildirecekler.
Süreç devam ederken partilerin aday adayları içinden hangi kriterleri öne alarak vekil adaylarını belirleyip milletin önüne süreceklerini ne yazık ki fazla bilemiyoruz.
Kayseri’de vekil adaylığı için müracaat eden ve isimleri basında yer alan şahısların bir kısmını toplum biliyor, bir kısmını da bilmiyor. Ama 24 Haziran günü gönlü hangi partide ise o partinin adaylarına oy vermek zorunda kalacak.
Vatandaş vekil adaylarını belirlerken yetki kullanamayacak. Vekil olmasını istediği adaylar için tercihte bulunamayacak sadece partisine ve liderine güvendiği için benim vekilim olsun diye yakından tanımadığı adaylara oy verecek (istisnalar hariç). Keşke vatandaşın adayları belirleme ve tercih edebilme konusunda yetkileri olabilseydi. Vatandaşın vekili olacakları şahsen tanıyıp tercih etmesine yarayan bir hukuki düzenleme olabilseydi. Bunu engelleyen bir sebep var mı? Onu da bilemiyoruz.
Yaptığım iş gereği toplumun önemli bir kesimi ile görüşebilme imkânım oluyor. Görüşebildiğim insanlardan edindiğim bilgilere göre millet kendisinin vekili olacak kişilerden şunları bekliyor.
Adaletli olsun, işinin ehli ve yaptığı işte başarılı olsun. Devlete ve şahıslara ödenmemiş borcu olmasın. Eline, beline, diline sahip bir insan olsun. Eli açık, hayır hasenat sahibi biri olsun. Okuyan yazan, toplumu tanıyan biri olsun. Oturduğu binaya, üyesi olduğu STK’ya aidat borcu olmasın. Aidat ödemediği için üye olduğu STK’dan kaydı silinmiş olmasın. Komşusunun kaloriferine ek atarak ücret ödemeden ısınmış olmasın. Yani haramzade olmasın.
İnsanımız yukarıdaki özelliklerde şaibeli olan vekil adaylarının vekil olduklarında devleti ve insanları soyacağından şüphe ediyor ve diyor ki “ Eğer müracaat eden adayların bu çirkinlikleri araştırılmadan vekil adaylığı tespit edilir, bizde liderimize, partimize güvendiğimiz için bunları seçersek oyumuz haram olsun. Bizi buna mecbur kılanlara hakkımız haram olsun.”
Vatandaş şunları da söylüyor Kayseri de ve diğer illerde çıkacak milletvekilinin 10 ve daha fazla katı aday adayları müracaat ediyor. Aday olamayan veya seçilemeyen aday adayları seçimlerden sonra partilerinden makam, mevkii ve ihale talebinde bulunurlar bunun içinde aday adaylıklarını gerekçe gösterirlerse partilerin buna asla prim vermemeleri gerekir, aksi durum olursa bunda da büyük vebal vardır.
Bu konuda adayları ile Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği için milletin önüne çıkıp onun oylarına talip olan partilerin genel başkanlarına il ve ilçe teşkilatlarına, seçici kurullarına büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Kılı kırk yararak her türlü dünya kaygısını ve menfaatini kenara iterek, ön yargılardan, dost ahbap ilişkisinden uzak kalarak, en liyakatli olduğuna inanılan adayları tespit etmeli ve emaneti haramzadelere değil Allah’ın ve peygamberin tavsiyesi gereği ehliyetli ve adaletli olan adaylara vermelidir.
Unutmayalım millet işinin ehli, Allaha vereceği hesaptan korkan adalet sahibi insanları Cumhurbaşkanı ve vekil görmek istiyor ve diyor ki “Bu dünyanın bir de öbür dünyası var, oradaki hesabı da unutmayın.”
