Neden seyahat ederiz, neden gezmek isteriz? Bunu hiç düşündünüz mü? Güven içerisinde her gün gidip geldiğimiz aynı yoldan yine geçip, aynı kapıyı anahtarımızla açıp, yuvamızın sıcak kollarına kendimizi bırakmak varken neden maceraya atılırız. Buna değer mi?
Dışarıdaki hayat korkunç, bilmediğimiz ilginç yerler, kaybolmak ihtimali, pahalı ürünler, tadına aşina olmadığımız yiyecekler, kazalar, kapkaç olayları, aldatılma riski, almalı mı? Farz edin ki birkaç gün bir tatil düşündünüz, alternatifler arasında boğuluyorsunuz, fiyat ve seçenek çeşitliliği sonucunda aldığınız her üründen size uygun olmayanı satın almış olma fikriyle yaşamak mantıklı mı?
Sorular, sorular... Bu sorulara pek azımız cesaretle cevap verebiliyor. İmkânı olduğu halde, tatil hayalini bir gezi ile nihayetlendiren insan sayısı genel toplum içerisinde çok azdır. Aslında ‘’Seyahat edin sıhhat bulursunuz’’ Hadisi Şerifi bize çok şey anlatır. ‘’Tebdili mekânda ferahlık vardır’’ ayrıca.
Tüm endişelerden azade, mutlaka verdiğiniz her gayretin bir bedeli, her bedelin de bir mükâfatı vardır. Rahat olun. Yukarıda saydığım tüm endişelerin size sağladığı bir tedbir, bir heyecan hissi var ya, bu her zaman yaşayabileceğiniz bir duygu değildir. Bağlarınızdan koparak daha uzaklara daha uzaklara açın kanatlarınızı. Farklı odalarda gözlerinizi yummak, sabah başka ışıklara ve şehirlere uyanmak eşsiz bir duygudur. Tanımadığınız insanlarla tanışmak, anlaşmaya çalışmak, anlaştığınızı hissetmek kadar da insanı mutlu eden başka bir şey yoktur. Nihayetinde hepimiz insan değil miyiz? Birbirimizi tanımalı ve sevmeliyiz. Değişik lezzetler tatmasını bilen insanlar, hayatta başlarına gelecek her türlü musibete hoşgörü ve sabırla yaklaşabilen insanlardır. Rutin dışında bir şeylere fırsat vermek, onları tanımak ve tatmak alıştığımız makarna ve mantının dışındaki lezzetlere de açık olmak lazım. Sosyal paylaşım sitelerine rağbet gitgide artıyor. Ağırlığıyla kabul görmüş birçok şahsiyet artık bu sitelerde nerede dolaştığını, neler yediğini, görüp de herkese göstermek istediği bir yeri, bir anı insanlarla paylaşmak istiyor. Acı bir gerçek ama İnsanlar en cömert paylaşımlarını netten gerçekleştiriyor. Bundan doğal ne var, bizler takipçiyiz. Bir yol bilene ihtiyacımız vardır. Gezi forumlarından fikir almadan yurt dışına çıkan var mı, yazık edersiniz. Kötü lisanlarıyla, gezdikleri yerleri bizlerle paylaşan, tarif eden, fikrini beyan eden insanları tebrik etmek lazım, yazmak kolay değil, fedakârlık ister. Ev gibisi yoktur. Evet doğrudur. Ama bu sözü en çok bir seyahat sonrası hissederiz. Elimizdekilerin kıymetini ancak onlardan uzakken biliriz.
Seyahatin önündeki tek engel kapının eşiğidir atasözünden hareketle, haydi durmayın, adım atın...
