Ali Koray ÖZANDAÇ

GÜNDEMİ İYİ OKUMAK

Ali Koray ÖZANDAÇ

Gelişmeler rüzgâr gibi esiyor. Her an yeni olumsuz gelişmeler ile moraller bozulmaya çalışılıyor. Bahaneler üretmeye çalışan şer ittifaklar naralar atarak hep bir ağızdan olumsuzluk bağırıyor. Buna rağmen vaatler, sözler, olmayacak şeyler de havada uçuşuyor.

Benim sağduyulu halkım hepsini yavaş yavaş seyrediyor. Gelişmeleri içine sindiriyor. Bu gidişin sonu elbet sandıkta bitecek.

Ben samimi bir gerçeği açıklamak istiyorum. Sonuçta Allah’ın dediği olacak.

Ülkede hızla ilerleyen eski model bir aracın içinde gibiyiz hepimiz. Bizim araç Türk Malı. Bayır aşağı iyi bir yol bulmuş epey de hızlanmışız, Önümüze konulan engelleri tek tek aşıyoruz, lakin bizim araçta ABS yok, lastikler yıpranmış.  Aracın içindeki bizlerde kemerler fora. Açılmış, serpilmişiz, manzara güzel seyre dalmışız. Direksiyonda usta bir şoför var içimiz rahat, sonuçta kaç kaza atlatmışız, bize bir şey olmaz artık diyoruz. Hava yastıkları yok sormamışız bile, şoför telaşlı, bu yangın yerinden bir an önce çıkmak lazım diyor, bu hızla da durulmaz ki, sesleniyor ter içinde, aldıran yok… 

Milletçe konfora hemen alışıyoruz. Elimizdeki nimetler sanki hep vardılar gibi bir hisse kapılmak tabiatımızda var. Üstelik bizim araca yeni binen gençler daha evvel çıkılan zorlu bayırlardan habersizler, hiç kaza görmemişler, dolayısıyla maceraya açık zihinleri heyecan istiyor, sabırsızlar. Yardımcı kaptan durumu idare etmeye uğraşıyor, sesi kısılmış anlatmaktan.

Bir heyecan ve heves tükenişi var. İnsanlar günümüzün hızlı hayatına o kadar kaptırmış ki kendini, asıl durum değerlendirmesini sanki o etrafı gri perdeler ile kapalı sandık başına girince yapacak. Bir şikâyet, bir vurdumduymazlık, umarım herkes için hayırlı sonuç orada ortaya çıkacak.

Bir takım kirli propagandalar ile buna sebebiyet veren mevcut hükümetin dengelerine kızgın olan insanımız, evde çocuğuna gücü yetmeyen, işinde idareciliğin ne kadar zor olduğunu idrak eden hallerini akıllarına getirmeliler. Bölgemizde hükumet olmak zor, direksiyon gittikçe ağırlaşıyor, buna rağmen beklentiler gittikçe artıyor, bu hızda, bu trafikte şoför değiştirilir mi? İyi düşünmek lazım.

Yarın büyük bir kitle oy kullanmaya sandık başına gidecek. Sosyal ağlarda sayfa değiştirmek gibi bir şey değil ülkede yönetim değişmek. Bunun bilinciyle hareket etmek lazım. 4 Yıl sürecek bir deneme turu ülkeye neler kaybettirir bunun riskini göze alarak mührü vurmalıyız.

Ülkenin etrafındaki ateş çemberini görmek istemiyoruz. Müslüman ülkelerde cereyan eden karışıklıklar ülkemize her an sıçrayabilir. Avrupa’da kriz tüm bireylerini etkilemiş durumda. Ülkeye gelebilen turist sayısında ciddi azalış var, aksine ülkemizden yurt dışına çıkan iş adamı ve turist sayısı her yıl %27 oranında artıyor. Hava yollarımız, demiryollarımız, yeniden yapılanan şehirlerimiz, tesislerimiz, yeni yeni işletmelerimiz, hepsi istikrar üzerine kuruldu. Tüm bu olanların sebeplerini anlamamız gerekiyor. Hiçbir şey kendiliğinden olmuyor. Üretiyoruz, kazanıyoruz, tüketiyoruz, zenginleşiyoruz, büyüyoruz.

Laiklik elden gidiyor feryatları bitti, ülke tesettüre mi büründü? Herkes istediği gibi giyiyor, yaşıyor. Eğitimde şubat sömestr e kadar çocuklarının kitaplarını tamamlayamayan fakir fukara mı kaldı? Sanayi bölgelerinde tüm fabrikalarda işçi aranıyor ilanlarını görüyoruz, beğenene iş de çok aş da. Daha fazlasını istiyorsak elinde sihirli değnek olanlara ve bu değneği son 13 yıldır kullanan ekibe güvenmemiz lazım. Yunanistan örneğini hepimiz görüyoruz, dünyaya kafan tutan kaç lider bizim elde ettiğimiz başarıyı yakalayabildi. Lafa değil işe bakmak lazım.

Zihinlerinde oluşturulan suni öfkeyi yenebilmeyi başaracak Kararsız Seçmen, ülkenin geleceğini belirleyecek. Ya çırpınan kanatlarını çözüverecek vatanın, ya da 1 oyun nelere kadir olduğunu;  kendi gibi sebebini anlatamayacağı bir öfkeyle hareket edecek kararsız kitle ile birlikte acı bir sonuca sebebiyet vererek öğrenecek.

Koalisyon Hükumeti günlerini yaşamış bir insan ve o günlerden acı tecrübeler edinmiş bir vatandaşım ben. Ev almış ve taksit ödeyen, bir vasıta hayali kuran, kredi kartı borcu olan, işini büyütmeyi hayal eden, kira ödeyen, maaşlı çalışan, öğrenci okutan, fabrikalarda çalışan, yeni ev ve iş kuracak kardeşlerim için o günleri bir daha göstermesin diye Yüce Allah’a dua ediyorum.

Sonuçta benim oyum neyi değiştirir ki zihniyetiyle, kendi reyinin nelere kadir olduğunu bilmeyen kararsız seçmen gücünün farkına bir an önce varmalı ve iyi düşünmeli. Mısır’da bir sabah gözlerini açtığında etrafında gördüklerine inanamayan kardeşlerimizden aslında hiç farkımızın olmadığını unutmamalıyız.   

Denemeye var mısınız? Ben yokum…

 

 

 

 

 

 

   

Yazarın Diğer Yazıları