Bismillahirrahmanirrahim.
Araf (59) Andolsun, Nuh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik de, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin için O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. Şüphesiz ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum" dedi.
Dün vizyona girer girmez Nuh (NOAH) Büyük Tufan filmine gittim. Aylardır yapılan reklam ve duyurular iştahımı kabartmış ve sinema dünyasının önemli yönetmenlerinden Darren Aronofsky’nin yönettiği veçok ünlü karakter oyuncularının rol aldığı görsel bir şölene kendimi hazırlamıştım.
Filmin 3 Boyutlu olması ve bir tufanı 3 boyutlu seyredecek olmanın heyecanı içinde koltuğumuza kurulduk. Hepimizin çocukluktan beri duyduğu Nuh Tufanı’nın konusu bize göre inandığımız gerçeklerle bağdaşmayan bir şekilde başlar başlamaz sanki semavi dinlerin ortak paydası olan Nuh Tufanı kafamda farklı çağrışımlar yapmaya başladı. Konuya başlarken aktardığım ayetlerde de yer alan, Hz. Nuh’un kavmini uyarmak için yüzyıllarca gayret gösterdiği irşat çabası gerçeği tamamen görmezden gelinmişti.
Hud(32) Dediler ki: "Ey Nûh! Bizimle tartıştın ve tartışmayı uzattın. Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi kendisiyle bizi tehdit ettiğin azabı getir."
Hud(33) Nûh dedi ki: "Onu size, dilerse ancak Allah getirir ve siz (Allah'ı) âciz bırakamazsınız."Nuh(5) Nûh şöyle dedi: "Ey Rabbim! Gerçekten ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim."
Hud(33) Nûh dedi ki: "Onu size, dilerse ancak Allah getirir ve siz (Allah'ı) âciz bırakamazsınız."Nuh(5) Nûh şöyle dedi: "Ey Rabbim! Gerçekten ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim."
Oysa filme göre Noah, insanlardan ve onların kötülüklerinden kaçmış, ailesi ile inzivaya çekilmiş bir şekilde doğayla dost ama insanlardan ayrı yaşıyor. Bir gece rüyasında Noah dünyanın yok edileceğini görüyor ki burada da gerçeklerle uyuşmayan bir detay var.
Hud(36) Nûh'a vahyolundu ki: "Kavminden daha önce iman etmiş olanlardan başka, artık hiç kimse iman etmeyecek. O halde, onların yapmakta oldukları şeylerden dolayı üzülme."
Hz. Nuh bizzat Cenab-ı Hak’tan vahiy yolu ile buyruklarını aldı ve şüphe bırakmayan bir şekilde emrolunduğu üzere yaşamaya çalıştı.
Kafamızda daha filme başlar başlamaz oluşan soru işaretleri zaman geçtikçe daha da belirgin bir şekilde sallanmaya başlıyor. İnsanın aklına hemen acaba Musevi ve Hristiyan kaynaklarda bu şekilde bir anlatım mı var fikri geliyor. Noah’ın hala yaşayan yarı peygamber büyükbabasına gördüğü rüya ile ilgili ne yapacağını sormak için seyahate çıkması ise çelişkiler bardağını doldurmaya başlıyor.
Bu arada görsellerde Ağrı dağını andıran bir dağın görünmesi aslında turizmci olan şahsımın hemen aklına farklı çıkarımlar da getiriyor. Yurt dışından bu bölgeye akın edecekiyi niyetli Hristiyan veya Musevi turistlerin Ağrı dağı civarına akın etmeleri içten bile değil. Zira;Ağrı’da, Doğubayazıt İlçesi’ne 25 kilometre uzaklıktaki Üzengili ve Telçeker köyleri arasındaki bölgede yer alan gemi biçimindeki yapının, Nuh Tufanı sonucu karaya oturan gemi olduğu daha önce de iddia edilmişti.
Çok yakın bir geçmişte ÇİNLİ ve TÜRK bir grup araştırmacı, Nuh’un Gemisi’ni Ağrı Dağı’nda bulduklarını iddia etti. Hong Kong’da belgesel film yapımcılığı yapan ve Uluslararası Nuh’un Gemisi Araştırmaları (Noah’s Ark Ministries International) grubunun üyelerinden Yang VingÇing, “Ağrı Dağı’nın yaklaşık 4 bin metre yüksekliğinde 4 bin 800 yıl öncesine ait geminin ahşap parçalarının bulunduğunu” öne sürdü. “Parçaların Nuh’un Gemisi’ne yüzde 99.9 ait olduğunu iddia eden Yang, geminin iskeletinin birçok bölüm barındırdığını ve bulunan kalıntıların geminin içinde hayvanların konulabileceği birçok bölme olduğuna işaret ettiğini” söyledi. Yetmez mi, kullanalım işte. Elimizde böyle bir mücevher var, duyuralım ve Turizm Potansiyelimiz ve Doğu Anadolu Bölgemizin gelişimi için değerlendirelim.
Müminun(27) Bunun üzerine Nûh'a, "Bizim gözetimimiz altında ve vahyimize göre o gemiyi yap" diye vahyettik.
Noah, büyükbabasından da teyit ettiği rüyanın gereğini yapmak için yine kaynaklarda hiç bahsedilmeyen bir şekilde cezalandırılarak yer yüzüne gönderilmiş melek olduklarını düşündüğüm varlıkların ve ailesinin de yardımı ile gemiyi inşaa etmeye başlıyor.Bana göre yıllarca süren gemi inşaası ve bu arada geçen Hz Nuh Aleyhisselam’ın halk ile olan uyarı ve irşad çabaları filmde çok kısa bir sürede sadece yoğun bir çalışma ile bitiyor.
Hud (40) Nihayet emrimiz gelip, tandır kaynamaya başlayınca (sular coşup taşınca) Nûh'a dedik ki: "Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift, bir de kendileri hakkında daha önce hüküm verilmiş olanlar dışındaki âilen ile iman edenleri ona yükle." Ama, onunla beraber sadece pek az kimse iman etmişti.
İslam düşünürlerinin bu günün fizik ve bilim kuralları çerçevesinde değerlendirdikleri bu ayetler, volkanik hareketler (tandırın kaynaması) bu hareketler sonucu oluşan aşırı yoğuşma ve yağmurların başlaması ve tufana dönüşmesi Kur’an-ı Kerim’de tam da açık nokta bırakmayacak şekilde anlatılıyor. Filmde babasına asi olan oğul için Noah’ın bağışlayıcı tavrı ve sonrasında bu evladını da gemiye alması gerçekler ile örtüşmüyor.
Hud(42) Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nûh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna, "Yavrucuğum, bizimle beraber sen de bin, inkârcılarla birlikte olma" diye seslendi.
Hud(43) O, "Ben, kendimi sudan koruyacak bir dağa sığınacağım" dedi. Nûh, "Bugün Allah'ın rahmet ettikleri hariç, onun azabından korunacak hiç kimse yoktur" dedi. Derken aralarına dalga giriverdi de oğlu boğulanlardan oldu.
Filmde en azından mübarek Aşure’nin oluşumu anlatılabilirdi. Ama filme dair tüm dünyadan gelen tepkileri çok kısa sürede görmeye başlayınca oluşturulmaya çalışılan yeni anlayışın ne dinler ile ne de gerçekler ile hiçbir alakasının olmadığını anlamış oldum. Bende bardak taştı ve hala taşmaya devam ediyor. Bu yüzden diğer çarpık ve gereksiz ayrıntıları anlatmaya gerek bile duymuyorum.
Nihayet Nuh Büyük Tufan filmi benim için tam bir hüsran oldu. İyi niyetli, hem manevi dünyasını aydınlatacak hem de görsel bir güzellik seyretmek isteyecek kardeşlerime tavsiyem, paralarını ve hayallerini heba etmesinler olur. Saffat(79) Âlemler içinde Nûh'a selam olsun!
