
Bu da rüya olsa gerek
Cahid METİN
Geliyor, işte geliyordu.
Onca duaya, dön çağrılarına ne kadar kayıtsız kalınabilir ki… yanımdaki tanımadığım kişi böyle diyordu.
Tören alanına ben de gideceğim tabi…
Herhangi bir hava yolu ile gelmesi doğru olmazdı. Adında mitolojik unsurlar bulunan hava yolları getiriyordu bu önemli yolcuyu.
Hangi şehre geleceği konusu tartışılıyor: kimi Ankara, kimi İzmir, kimi de payitaht olan İstanbul olması gerektiği söyleniyordu. İstanbul olsun tabi. Çünkü medeniyetimiz düştüğü en son Osmanlı başkenti burası. Tarihe ve medeniyete yaslanacaksa, İstanbul’a gelmesi gerekmez miydi?
Karşılama alanı neresi olacağı hakkında yorumlar yapılıyor. Aslında Taksim olsun istenmiş; ama orası halka kapalı olduğu için bunca kalabalığı ancak Kazlıçeşme’nin kaldırabileceği söyleniyordu.
Mahşeri bir kalabalık… Böylesine bir kalabalığı, biz ancak devrimlerde görebilirdik.
Kalabalığı yara yara karşılama alanına doğru ilerliyorduk. Kontrol noktasına yaklaştığımız sırada, görevliler bize soluklanıp, ferahlamamız için tropikal meyve suyu ikram ettiler.
Müthiş bir kalabalık, dua edenler, sevinç gözyaşı dökenler, slogan atanlar… sabırsızlıkla onun sahneye çıkmasını bekliyorlar.
Derin bir sessizlik, sahneye çıktı sağ elini kaldırdı ve Rabia işareti yaparak, sırtını Batı’ya yönünü Anadolu’ya döndü.
Selam memleketimin yiğit insanlarına…
Said Nursi’ye, Şeyh Said’e, İskilipli Atıf Hoca’ya, Metin Yüksel’e…
Başörtülerinin onurunu koruyan Müslüman kardeşlerime de selam olsun…
Terör devletine karşı, canları pahasına Müslüman kardeşlerinin yardıma koşan Mavi Marmara şehitlerine ve özellikle de Furkan Doğan’a selam olsun…
Selam olsun, Mekke’ye, Medine’ye, Kudüs’e, Kahire’ye, Bağdat’a, Şam’a, Bosna’ya, Çeçenistan’a …
Şeyh Ahmet Yasin’e, Mevdudi’ye, Şeyh Şamil’e, Cevher Dudayev’e, Aliye İzzetbegoviç’e, Hasan El Benna’ya, Seyyid Kutub’a, Meydanların onurlu ve nazlı gülü Esma’ya da selam olsun…
Yaşasın zalimler ve kafirler için cehennem.
Büyük Şeytan, küçük şeytan ve Esed için de yaşasın cehennem…
Kan - ter içinde uykudan uyandım. Neler oluyordu, neler; anlamakta güçlük çektim. Ellerim havada dua ediyor vaziyette buldum kendimi. Kalbim yumuşamış; merhamet ve şefkat duygularım artmıştı.
Bu kadar sıkıntının içinde, gördüğüm bu rüyanın …