
Köşe kapmaca
Cahid METİN
Herkes yaşadığı dönemden izler taşır. Büyükler yılların üzerine vurduğu izleri - izlenimleri taşımaya mecburdur. Pekala, çocuklar da fikirleri, sözleri, oyunları, oyuncakları ile kendi zamanlarının çocuklarıdır.
Bazı oyunlar vardır ki her zaman ve mekan da her sınıf çocukları koşturur. Bunlardan biri köşe kapmaca olsa gerek.
Köşe kapmaca, çocuklar için köşeyi dönmenin kıvrakça bir yolu mu?.. Hiç zannetmiyorum.
Köşe kapmacayı sadece çocuklar mı oynuyor zannediyorsunuz?
Her asırda koşan insanların, bahçelerde, parklarda koşan çocuklardan maksatları aynı mıdır?
Şeref köşesi, servet köşesi, vuslat köşesi, galebe köşesi…
Bütün bu seğirtmelerin, çabaların, koşturmaların her zaman ve her yerde …
Her terleyene, her koşana, her düşene sormak lazım: Nereye gidiyorsunuz?
Hangi köşeye talipsiniz, hangi köşe için koşuyor, terliyor, seğirtiyorsunuz?
Servet köşesini seçip, servetinize servet mi katıyorsunuz?
Şeref köşesini seçip, onurunuzla mı yaşamak istiyorsunuz?
Galebe çalıp, başkalarına üstün gelmek mi istiyorsunuz?
Yoksa vuslat köşesini seçtiniz de, ömrünüzün son demlerini yaşarken, yıllardır peşinden koşturduğunuz o saadetin mürüvvetini mi görmek istiyorsunuz?
…
Ya da uzlet köşesini seçtiniz de bir kenarda mı duruyorsunuz? Hatta, Peygamberimizin aşkından Ahmet Yesevi gibi yerin birazcık derinliklerine mi indiniz?
Saygınlığınızı muhafaza etmek yoğun bir çabanın içine mi girdiniz de, kitlelerin teveccühüne mazhar olamadınız?
İnsanımızın kalbinin bir köşesine talip oldunuz da, vakurlu bir duruş sergilediniz de memleketim insanları sizi kalplerinin köşesine mi kabul etmedi?