
BİR ÖĞRENCİMİN YUMRUĞU İLE ÖLDÜM.
Fevzi CEYLAN
Okuldan çıkınca görüşebilir miyiz diyen bir öğrencimin yanına yaklaştığımda aldığım bir yumrukla başımı kaldırıma çarparak komaya girdim. Hayat mücadelemi kazanabilirdim fakat yumruğu atanın öğrencim olduğunu bildiğimden yaşamanın bir manasının kalmadığını düşünerek veda bile edemden sevdiklerime gözlerimi sonsuza dek yumdum.
Ben bir öğretmenim. Silahsız bir bedenle yürüdüm okul koridorlarında. Başını okşadığım, gurur duyduğum öğrencilerim sanırım mezarımda da beni ziyaret edecekler. Kimseye kırgın değilim. Bana yumruğu atan öğrencim, evladım kadar değerli.Ne diyebilirim ki.Ölmeseydim kesinlikle “bir daha yapmayacağına söz ver “ deyip affederdim.Ama ölüm beni zamansız ve habersi z yakaladı affetme zamanını bana vermedi. O sebeple affedemeden öldüm.
Karate dersleri, yakın dövüş sporları öğrenmediğim için tüm veliler gelir bana diklenirler. Ben müşfik bakışlarıma sevgi doldurarak, sabırla konuşurum onlarla. Bağırıp çağıranları ikna edip gönderirim. Onlar velilerimiz. Bir sıkıntıyı da sorunsuz çözmenin rahatlığıyla kapatırız o günü.
Canları sıkıldı mı Alo 147’yi ararlar, haberlerimiz Ankaralara gider, oralardan döner dolaşır gelir tekrar seni bulur. Mutlaka bir öğrencimin psikolojisini bozmuşumdur veya rencide etmişimdir. Hele bir de müdürsem ve elim arkada bir fotoğrafımı çekmişlerse ayıkla pirincin taşını. Olmadı mahkemelere düşer adliye koridorlarında savunmalar yaparım. Sağolsun mahkemelerimiz bana cezanın en ağır olanından verir. Bizlerde hafifletici sebep olmaz. Ama beni bir öğrencim yumruklarıyla öldürdü ya mutlaka avukatları ona hafifletici sebepler bulur. Çünkü ben onun psikolojisini bozmuşumdur. Sorun değil.
Okuma bayramları yaparım ilk başladıklarında, bitirdiklerinde mezuniyet geceleri düzenlerim. Fotoğraflar çektiririm öğrencilerimle. Boy boy.
Kaldırımlarda yürürken, koşarak biri gelir hocam tanıdınız mı beni hocam ben öğrenciniz, ….Tanımaz mıyım,160 Ahmet ,Mehmet, ……..Hayatımın tamamını oluşturan parçalardan biri.
Öğretmen ve öğrenci, saygının ve sevginin zirvede olduğu bir ilişkidir. Bu yıllar boyunca sürer gider. Öğretmenlerimiz bizlere yol haritaları çizer. Geleceğimiz şekillendirir. Bu gün bir yerlere gelmişsek, öğretmenlerimizin emeğini kimse inkar edemez. Bizleri yetiştiren tüm öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum.
Sözün bittiği yerdeyim. Bu elim hadise hepimize bir ders olur inşallah.
Acımız büyük. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Mehmet Hocamın tüm yakınlarına,sevdiklerine ve tüm eğitim camiasına baş sağlığı ve Allahtan sabırlar diliyorum. Son yolculuğunda onu yalnız bırakmadılar.
Bu günden sonra ziller çalacak fakat sen olmayacaksın.
Mekânın cennet olsun Mehmet Hocam…