
KARAR VERİCİLERİN ÜZERİNDE BÜYÜK BİR SORUMLULUK VAR
Fevzi CEYLAN
İnsanları yücelten makamları değil şahsiyetleri olmuştur. Makamların jet hızıyla dağıtıldığı zamanlarda kimilerinin koltuklarına gömülüp karşılarına bir dev aynası koyduklarını fark edilir. Eğilip eğilip bakarlar.Ben ne büyük bir adammışım diye.Yalnız karşılarında oturanlar kendi gözleriyle bakıp insanları ancak kendi orijinal boyutlarıyla görürler.Dev aynasına baktıkça, sohbetlerinde nasihatler, bilgece sözler, süslü cümleler nedense yakışmaz boş adamlara.
Bir de makamlarını dolduran , ağırlığını ve sorumluluğunu hissettirenler vardır.Onların yolu açık olsun. Vizyonu, misyonu, yolu, hedefi belli olanlara ne mutlu.
Boş teneke tınıgırdar sözünü boşuna söylememişler. Ama bu alışıldık düzen, ne gariptir ki hiç değişmiyor. Tenekeler tıngırdıyor.Yağcıların, yalakaların işleri her zamankinden daha hızlı, daha kolay ve daha rahat ilerliyor.Bunu şahsım adına utanç verici bir durum olarak görüyorum.Şimdiye kadar ki dönemlerde işlerin böyle yürüdüğünü,tekkeyi bekleyenlerin çorbayı sadece kendilerinin içtiğini görür ve bunun yanlış olduğunu söylerdik.
Biz geçmişte adaletli bir yönetimin arzusu içerisinde olduk.Onu iddia ettik.Tarihimiz adaletli yöneticilerle dolu.Onları göğsümüzü gere gere anlattık.İki cihan perverinin adaletini anlatırken gözlerimiz doldu.”Hacerül Esved taşını yerine kim koymuştu en adil şekilde? Hz.Ömer dediğimizde sözlerimiz şahlandı.
Bize öğrenciliğimizde ” işi ehline verin” düsturu öğretildi. Ne hazin bir hikayedir ki işi ehline değil, fırıldaklara verilecek endişesi taşıyorum.
Bizim doğrularımızda herkesin emin olması gerekmez mi? Kardinal külahına Osmanlı sarığını tercih ederim diyen bir Bizanslı, Osmanlının adaletini yüreğinde hissetmedi mi? Şimdi ne oluyor da herkesin ağzında bir adam kayırma, taraf tutma zılgıtı.
Karar vericilerin üzerinde büyük bir sorumluluk var. Baskılara direnebilmeli, görevleri hak edenlere vermelidir. Velev ki dürüst çalışan kendi düşüncemizle taban tabana zıt bile olsa bu ülke için bu memleket için çalışan bu insanlara sahip çıkılmalıdır. Vermeyene vermeli, gitmeyene gidilmeli diyen bir peygamberin ümmeti isek, gitmeyene gitmeli, vermeyene vermeliyiz. Adaletin elimizde dağıtıldığı bu dönemde herkese hak ettiği adaleti vermeliyiz. Başkalarının ki açabilir fakat bizim aldığımız kararlar kamu vicdanında yara açmamalıdır.
Ömrünü hayatını bu düşünceye adamış ve kenarda bir görev bekleyen fakat dillendirmeyi dahi adabına yakıştıramayan o masum, saf, temiz dava adamlarının da gönülleri alınmalı, bir köşede unutulmamalıdır.
Fırıldaklar fark edilmeli, sağa sola yalpalayanlara asla fırsat verilmemelidir.
Her ne sebeple olursa olsun tüm niyetler rızayı ilahi için yapılamalı, kazananın hemşehrim, arkadaşım,sırdaşım, yoldaşım v.b değil bu ülkenin çıkarları olmalıdır.
Son söz;
“Adalet güzeldir fakat liderlerde olursa daha da güzel olur.” Hz.Muhammed