Bir gazeteci kendisine “haber değeri olan bir bildirim” geldiğinde ne yapar? Soruşturmadan şak diye haberi kamuoyuna mı duyurur yoksa bir ön araştırma mı yapar?
Normalde gazeteci araştırma yapar, muhataplarını arar, bir şekilde ulaşır, ulaşamıyorsa “Aradım ama cevap vermedi” deme hakkına sahip olur!
Ama ülkemizde bazıları “İDEOLOJİK KAFA” olduklarından kendilerine gelen haber şayet işlerine yarıyorsa hemen kullanırlar. Araştırmazlar, iftira atılıp atılmadığına bakmazlar. 28 Şubat’ta çokça yaşanılan bu durum bu gün bile hala devam ediyor.
Felahiye Belediye Başkanı Vural Coşkun’u hedef alan birisi diyor ki: “Felahiye Belediyesi, Atatürk heykelini depoya kaldırıp, üstüne lastik atmış. Bu yapılan Ata’ya saygısızlık”
Şimdi soruyorum, bu haber üzerine ne yapılır: Belediye Başkanı Vural Coşkun aranır, ne için böyle olduğu sorulur, bu konuda şayet haklıysa kendisini belgelerle aklaması istenir!
Ama bizim İdeolojik Kafalı zihniyet, hemen haberin üstüne atlayarak araştırma gereği duymadan “Heykeli kaldırmışlar, rezalet olay” diyerek servise başlıyor!
Başkanı arayıp soranlar da olmuş ama onlar da başkanın açıklamasını değil, bu haberi getiren kişinin sözlerini manşete çekip, Felahiye Belediye Başkanı Vural Coşkun’u hedef tahtasına oturtmuş!
“CHP’Lİ ALİ GÜLESER, HEYKELİN ÜSTÜNE LASTİK ATIP FOTOSUNU ÇEKTİ”
Ben olayı geç öğrendim ve hemen Başkan Vural Coşkun’u aradım.
Kendisi özetle şöyle dedi:
“Nisan’dan bu yana meydan düzenlemesi yapıyoruz ve heykeli yerine tekrar konmak üzere o zaman belediyenin deposuna kaldırdık. Özenli bir şekilde zarar gelmesin diye battaniye ve halıya sardık. Ali Güleser isimli CHP’li vatandaş belediyenin özel alanına duvardan atlayıp girmiş. Heykelin sarılı olduğu halıyı kaldırmış ve bir de heykelin üzerine kenarda duran araba lastiklerini atıp fotoğrafını çekmiş. Hatta öyle trajikomik ki heykelin hem üstüne lastik atılı fotosunu çekmiş, hem de lastik atmadan önceki fotosunu çekmiş. Çok şükür ki elimizde içeriye girdiğine dair kamera kayıtları da var. Bu kayıtları emniyete verdik. Şikayetçi olduk ve geri adım da atmayacağız”
Üstelik Başkan Coşkun, heykelin aylardır orada durduğunu, fotoğrafı çeken vatandaşın bunu bildiğini ama özellikle tasarladığı fotoğrafları 30 Ağustos’a denk getirerek milletin hassasiyetini kullanmaya çalıştığını söyledi.
Başkan’ın bahsettiği Ali Güleser’e de ulaşmaya çalıştım ama zaten Başkan da onun emniyette olayı itiraf ettiğini ve kapatılmasını istediğini belirtti. Yine de Ali Güleser ile görüşmek istedim, ama telefonuna ulaşamadım.
“ESKİ CHP’Lİ BAŞKAN KISIR, ÖZÜR DİLEYECEK MİSİN?”
Şimdi soruyorum. Ey Felahiye Eski Belediye Başkanı CHP’li İsmet Gürsel Kısır! Bu iftira haber üzerine “Atatürk’e bu saygısızlığı yapanlara yazıklar olsun” diye haykırmıştın! Şimdi ne diyeceksin? Susacak mısın yoksa “Kusura bakmayın, video kayıtlarından haberim yoktu, meğer olayı partimiz CHP’nin mensubu yapmış, bu kişinin belediye bahçesinden atlayıp heykelin hem lastik atılmış hem de lastik atılmamış fotosundan yeni haberim oldu, Belediye Başkanı Osman Vural’dan ve Felahiye halkından özür dilerim” diyecek misin? Var mı bu siyasi nezaket ve siyasi etik!
“EY ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ, ÖZÜR DİLEYECEK MİSİN?”
Ey Atatürkçü Düşünce Derneği Kayseri Şube Başkanı İsmail Ulusoy; “Bu saygısızlığı kınıyoruz” diye yaptığın açıklama üzerine yeniden bir açıklama yaparak özür dileyecek misin?
Ülkemizde başlatılan aydınlanma devrimi sizin gibilerin içinde, ruhi bunalım halinde patlamak üzere! Şayet gerçekten aydınlanmış biriyseniz “Olayın aslı ortaya çıktı, durum buymuş, adamın biri içeri girip heykelin üzerine lastik atmış, kınadığımız için üzgünüz” diyebilecek misin? Senin aydınlığın bu kadar ferasetli mi?
