Hacı YAKIŞIKLI

Müslümanlar da Forum Yapar Kardeş!

Hacı YAKIŞIKLI

 MAZLUMDER(İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği) geçen hafta büyük bir etkinliğe imza attı. Birincisi 1992’de düzenlenen Kürt Forumu’nun, ikincisi 20 yıl aradan sonra yine Mazlumder tarafından İznik’te yapıldı.

İsmin Kürt Forumu olduğuna bakıp da buraya katılanların sadece belli bir grup olduğunu düşünmeyin. Kimler yoktu ki forumda! Hilal Kaplan, M.Emin Ekmen, Abdurrahman Kurt, İbrahim Sediyani, Abdurrahman Dilipak, Osman Bostan, Müfit Yüksel, Abdullah Ekinci, Abdullah Deniz, Selahattin Çoban, Fatma Bostan Ünsal, Fermani Altun, Mehmet Bekaroğlu, Muhittin Kaya, Arif Koçer, Ramazan Değer, Şehmus Ülek, Mehmet Alkış, Hüsamettin Korkutata, Abdurrahim Semavi, Ali Akel, İhsan Eliaçık, Ümit Aktaş, Yıldız Ramazanoğlu…ve ismini yazamadığım değerli insanlar. Hatta bir ara Kurtlar Vadisi’nin Deli Hüsnü’süyle bile görüştük(!). Eşi gelmiş foruma. Hemen tüm katılımcılarla konuşma fırsatı buldum. Ufuk açıcı görüşmeler oldu, insani konuşmalar oldu. En çok alkışladığım söz ise Ramazan Değer abinin,”Bir Türk ve bir Kürt ailenin Ulus devlet kurulacak diye ayrılmasına gönlüm razı değil”ifadesi oldu. Ağlayacaktım. Bir de hani şu Yeni Şafak’tan tabiri caizse ötelenen Ali Akel var ya, dışarıda konuşurken “bizimkiler”diye bahsetti onu kovanlardan. İslami duyarlılık bir başka tabii. Yeni Şafak da değerli bir gazete,ancak bu ağabeylerimize daha hassas olunması arzumuzdur. Daha yazacak o kadar çok şey var ki kitap olur, zaten forumda konuşulan her şey kitap olarak da basılacak. Ben forumun sonuç bildirgesini sizlere sunuyorum. Bu bildirgeyi müslüman kardeşlerinizin hazırladığını unutmayınız. Takdir sizin, işte Genel Başkan Ahmet Faruk Ünsal tarafından okunan 13 maddelik sonuç bildirgesi:

1. İslam kardeşliğinin birinci şartı eşitlik ve adalettir. Kürtler, nasıl ki insanlık ailesinin eşit bir unsuru ise aynı şekilde İslam milletinin de eşit bir unsurudur.

2. Kürt meselesi, Kürtler ve ülkedeki diğer kesimler için bir travmaya dönüşmüştür. Psikolojik ayrışmayı derinleştiren bu travmanın ortadan kaldırılması adına devlet, kısıtlanan, engellenen ve gasp edilen bütün hakları iade etmeli ve başta Kürtler olmak üzere bütün mağdurlardan resmi özür dilemelidir.

3. Şiddet, sorunun çözümü önündeki en temel engellerdendir. Ancak, şiddetin devam ediyor olması gasp edilen temel hak ve özgürlüklerin iade edilmemesinin gerekçesi olamaz.

4. Devlet, bütün kurum ve yasalarıyla, etnik çağrışım yapan vurgulardan arındırılmalıdır.

5. Eşitlik ve adalet bağlamında en büyük sorun olarak karşımızda duran anadilde eğitim ve kamu hizmetlerine anadilde erişimin sağlanması herkesin en doğal hakkıdır. Kamu otoritesi bu hakkın kullanımı için düzenlemeler yapmak ve gerekli şartları tesis etmekle mükelleftir.

6. Değiştirilen bütün bölge ve yer isimleri iade edilmelidir.

7. Üniter ulus devlet yapısı kutsal değildir. Kürt meselesinin çözümünde, 'üretilmiş kutsalların' insan hayatından önemli olmadığı gerçeği dikkate alınarak, bütün siyasi ve idari alternatif modeller tartışılabilmelidir.

8. Mevzuat, ceza yargılaması ve infaz sisteminin bir baskı ve sindirme aracı olarak kullanılmasına son verilmelidir.

9. Kürt meselesinin eşitlik ve adalet temelinde çözümü için bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılması gereken bütün düzenlemeler anayasal/yasal güvence altına alınmalıdır.

10. Kürt meselesi bağlamında yaşanan ihlal ve zulümlerin tespiti ve tazmini için bağımsız ve icrai yetkisi olan bir komisyon oluşturulmalıdır.

11. Son yıllarda atılan olumlu adımların ve sıraladığımız bütün bu hususların kalıcı olabilmesi için sistemin etnik temele dayalı kurucu paradigması, hak ve adalet ekseninde yeniden düzenlenmelidir.

12. Anayasa çalışması tüm kesimlerin taleplerine cevap verecek yeni bir toplumsal sözleşme olarak ele alınmalı ve bir an önce sonuçlandırılmalıdır.

13. Sorunun mağduru olarak özgürlük ve haklarından mahrum bırakılmış kişilerin siyasi ve sosyal yaşama katılımlarının önünü açacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları