Mehmet AYMAN

Bütün Müminler Kardeş Midir?

Mehmet AYMAN

Bismillah.

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücudun azalarına/organlarına benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple hastalanır rahatsız olurlar.( Uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.)”  Buhârî, Kitabu’l-Edeb 27; Müslim, Birr 66

Bu Hadis’i Şerif Sahihayn diye bilinen iki büyük hadis kitabında da geçtiğini göre sıhhati konusunda bir şüpheni olmaması gerekir. Üstelik ilk bakışta ve anlamı dikkate alındığında hadisin karşı çıkılacak bir yanı da yok. Zira bir teşbih/benzetme ile bir konuyu gayet net özetleyen bir Hadis’i şerif bu.

Peygamberimiz herkesin anlayacağı bir netlikte bir şey anlatıyor. Vücudunuzda bir organınız ağrısa, mesela dişiniz ağrısa veya bir böbrek sancına maruz kalsanız sağlıklı diğer organlarınız da bu durumdan muzdarip olur, acı duyar bu durum da vücudun tamamını etkiler buyuruyor. Bir türlü yerinizde oturamaz, uykunuz gelse uyuyup dinlenemez hatta iştahınız kesilir bir şey yiyip içemez veya yorgunluktan perişan olursunuz demeye getiriyor. 

Hadisi şerifin işaret ettiği manayı bir de mefhumu muhalifinden ele alalım. Eğer böyle ciddi bir hastalığa düçar olmuşsunuz ve hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyorsanız böyle bir durum aklen kabul edilemeyeceği için söz konusu etmiyor ve bu konuda lüzumsuz gevezelikten kaçınmaya çalışıyoruz.

Geriye bir seçenek kalıyor. Yani bir veya birkaç rahatsızlığınız oldu bundan doğrudan tüm organlarınız değil de birkaç organınız rahatsız olur. Siz de sağlıklı organlarınızla bir yandan günlük hayatınıza devam edersiniz diğer yandan da hasta organlarınızın tedavisi için çözümler ararsınız. 

Eğer vücudun hasta organlarının sayısı sağlıklı olanlarından fazlaysa ya başkalarına (örneğin doktorlara, ilaçlara, hastanelere ve bakıma) muhtaç olarak bir müddet daha yaşarsınız ya da ölür gidersiniz.

Bu gün dünyada son ve en mütekâmil bir din olan İslam’a inandığını söyleyen,  iddia eden iki milyara yakın insan var. Bunların sadece yarıdan çok fazlası savaş, yoksulluk, göç, hastalık ve yaşlılık çocuk ve kadın olmanın verdiği bir takım durumlarla karşı karşılar. Bu durumların bir kısmı doğal ve mazur görülebilir durumlar olabilir. Diğer bir kısmı da zalim dünya sistemlerinin getirdiği zulme maruz kalmaktan doğan acı sonuçlar.

Peki, böyle bir durumda İslam milletinin/ümmetinin geride kalan varlıklı, sağlıklı, aklı başında, işleri yolunda kesimi ne yapıyor. 

Ben söyleyeyim Onların sayıları çok az da olsa vicdan sahibi mü’min bir kısmı zayıf (mustaz’af) lar için elinden gelirse yapmaya çalışırken birçok kısmı da hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlar. Hatta bugün Gazze de dinleri ve onurları için çaresizce direnmeye çalışan bir avuç Müslümanı suçlayacak kadar ileri giden hadsiz ve soysuzlar da var. Onlar bu vücudun organlarından biri değiller(yani müminler topluluğunun bir ferdi değiller) O yüzdendir ki kâfirlerin çığırtkanlığını yapıp aramızda dolaşmaktalar. 

Daha ne kadar uyuyup duracağız, uyanmayacağız  bilemiyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları