Mehmet Fatih OKUT

Hoşgeldin

Mehmet Fatih OKUT

Hoş geldin ey güzel Ramazan. Bize şeref verdin.
Kur’an’ı Hakim’in Ramazan’ı şerifte indirilmeye başlamasıyla müminlerin Ramazan sevgisi ve coşkusu hayat bulmuştur.
Ramazan ayıyla ilgili, Rabbimiz bizlere:
“Ramazan ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır” (Bakara-185)
“Şüphesiz biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesinde indirdik”(Kadr-1)
“Apaçık olan kitaba andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız” (Duhan 1-3)
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” buyuruyor.
            Efendimiz (S.A.V.): “Ramazan geldiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapatılır ve şeytanlar zincire vurulur”(Buhari,savm,5) buyurmuştur.
Cahiliyye döneminde pek de önemli görülmeyen Ramazan ayı Rabbimizin bizi bilgilendirmesiyle ve efendimizin davetiyle müminler için ‘onbir ayın sultanı’ olmuş, hayatımıza girmiş, ömrümüzün en müstesna gün ve geceleri olarak içimize kazınmıştır.
Peki orucun ramazanda farz olması ve diğer oruç yasaklarının maksadı nedir? Bunun hikmetini ve hayatımıza katacağı nitelikleri çok iyi tefekkür etmeliyiz. Ramazanın bereketi nasıl teşekkül edecektir? Neler yapacağız bunun için? Ramazan bize neler katabilir? Biz buna ‘gerçekten’ hazır mıyız? Mesela cömert miyiz? Yardımsever miyiz ? Affedici miyiz?
Önce dönüp aynaya bir bakalım. Evimizi, iş yerimizi, çalışma koşullarımızı, sahip olduğumuz varlıkları şöyle bir aklımıza getirelim. Bunların içinde biz ne olmaya çalışıyoruz ?
Nasıl biliniyoruz ? Ne olmak istiyoruz ? Nasıl bilinmek istiyoruz?  Gerçekte şuan ne durumdayız?  Kendimizi nasıl gerçekleştiriyoruz? Ayrıca dinimiz, doğruluğumuz, ibadetlerimiz ne durumda? Peki aldığımız kararlar nasıl? Yani hakka-hakikate uygun mu ?
Lütfen hayatımızı önümüze koyalım; dünya ve ahiretimiz açısından varoluşumuzu analız edelim. İşte Ramazan ! İşte fırsat, işte gerçek iklim.!
Ramazan bir totaldir
Namaz, oruç , teravihler,sahurlar,iftarlar,davetler,sabır,merhamet,tevbe,kadir gecesi, ay içindeki cumalar, hatta genelde Ramazanda verilen zekatlar, bağışlar, iaşeler, çok ihtiyacımız olan cemaatleşme duygusu, zikirler, ilim, irfan, hikmet ve daha pek çok hayrın toplamıdır bu ay.
O, gelenek ve adet değil bir ruhtur. Farkındalık yaratan bir nefestir, iklimdir.
Ramazanın gelişi, sadece benim ülkeme değil bütün dünyayadır. Tüm İslam alemine bir rahmettir ve berekettir.
Ramazan yapmaya gelir. Yani hayata uygulanır. Dünyanın en radikal etkisini ve dönüşümünü görürüz. Bu dönüşümü hepimiz tek tek bedenlerimizde, ruhlarımızda, çevremizde görmeye başlarız. Ramazanla hayat yeniden yapılandırılır. Ve öyle devam ettirilmesi gerekir.
Bu mübarek ay, öncelikle içimize gelir ve girer. Bütün hayatımızda bir yel gibi dolaşır. Şehrimiz daha bir “Medine” oluverir.
Gayretli olalım. Bu fırsatı görelim. Şu kısacık ömrümüzün müstesna günlerini anlarını hislerini tadalım. Hep dua edelim. Düşünün hem namazdayız ve aynı zamanda orucuz. Bu haldeki dua hissinin ne kadar da şeddeli olduğunu anlayınız ve O’na yöneliniz..
İslam’ın geleceği için, İslam aleminin yani ümmetin kurtuluşu ve yükselişi için yoğun duygularımızla dua etmeliyiz..
Ramazan gecelerinde Filistin için, Gazze için, Doğu Türkistan için, Suriye için, Türkiye için ve her yer için dualar semaya yükselmelidir.
Ne olur, ehli sünnet omurganın çökmemesi için ve hatta yeni çağını kurması için dua edelim.
Kendimizden kurtulmak için, nefsimizin, heva ve hevesimizin şerrinden, şeytanların şerrinden korunmak için Rahman’a dualar edelim.
Ramazan’ı Şerif’in bütün totaliyle üzerimize zuhur etmesi ve bizi her bakımdan kendimize getirmesi için tefekkür, tezekkür ve amel edelim.
Ramazan bizim. Onunla hayatı inşa edelim. Çünkü Ramazan putları yıkmaya ,İslam’ı hakim kılmaya gelir..
Hoş geldin, ey yetimlerin, gariplerin ve tabi ki bizlerin sultanı..
Hoş geldin.
 
 
 
 
 

Yazarın Diğer Yazıları