Riyâlar.. Rüyalar..

Şimdi bir camia var. Gündüz kuşaklarında boy gösterirler genelde. Bir de gece yarısından sonra. Yayında oldukları saatlerin ironisine değinsem mi, bilemedim doğrusu..
Nedendir, genelde haberler, açık oturumlar ve benzeri programlar hafta ortasında, kapitalist saat olgusunun insan zihnini sömürdüğü zamanlarda yayınlanıyor. Şuurun dinamik olduğu anlar ya iştesiniz ya başka yerde. Saat dayatmasına oldu bitti karşıyım zaten! Gece daha verimli olan insanı uyumaya mahkum eden bir aptal düzen işte!.. Ben biyolojik saatimin kölesiyim!
Bu konuyu burada bırakıp sadede geleyim:
Medyanın gözümüze soktuğu "elit, ünlü, seçkin, erişilmez" tabakanın midemi iyice bulandırdığını belirteyim evvelâ.
Moda programları!
Her kanalda var neredeyse!
Özellikle kadınları "modernlik" anlamında bir kalıba sokmaya çalışan, dayatmalar bütünü ve ziyadesiyle aşağılayıcı kapitalizm aracı. Birileri geçiyor ekrana ve size alenen hakaret ediyor! Siz de "moda" diye sindiriyorsunuz tabii. Beyler de tesir altında. Cinsiyetçilik yok azizim!
Kimse kimsenin nasıl ve ne şekilde giyindiğine karışamazsa eğer onlar ne hakla karışabilir? Annesine, babasına "sen bana karışamazsın" diye karşı gelen çocuklar, başkalarının "şunu giyme, bunu giy, rezaletsin, kirliliksin, gözüm kanadı" gibi aşağılayıcı ve onur kırıcı cümleleri karşısında sus pus oluyor. Sırf adı moda diye, sırf adı modacı diye..
Bir olay olsa "İnsanların ne giydiğine kimse karışamaz, herkes özgürdür!" diye demeç de verirler orası ayrı komedi!
Ve buradaki riyâyı göremeyen ülkem de trajedinin ağası!..
Her an, her dakika aşağılanıyorsunuz!
Çocuk geline karşılar, pedofiliye düşmanlar ancak reşit olmayan bir kızı cinsel obje olma yolunda teşvik edecek kadar da basitler!
Siz?
Yine alkış! Yine özgürlük! Öyle mi?
Vatandaş ABD'nin hatrı sayılır bir üniversitesinde eğitim görmüş, geçmiş ekrana, dil eğitimi konusunda sıkıntılı ülkemin insanını aşağılayabiliyor muazzam İngilizce bildiği için. Ve buna alkış tutuyor ülkemin insanı!
Demiyor ki "O kadar iyi fırsatın vardı, öğrene öğrene bir dil mi öğrendin cahil!" Ya da "Eşek değilsin, öğreneceksin tabii!"
Keşke bunu deyip, kendini horlatmasa yurdum insanı..
Gün boyu oturdukları evlerin ve giydiği kıyafetlerin fiyatlarını anlatıyor magazinler..
Eziyorlar sizi! Eziliyorsunuz! Yücelmek için üstünüze basmalarına neden müsaade edersiniz, anlamam ki!
Baktığımda boşluktan başka bir şey göremediğim bu camia bir de Atatürk demez mi? Atatürk İlke ve idealleri ile yetişmiş, her şeyden evvel ve her daim Atatürkçü olan ruhum, bedenim irkiliyor. Atatürkçülükle zerre bağı olmayan bu tipler, onun, o güzeller güzeli adını ağzına alıyor ya, çıldırıyorum!
Milli Mücadele'de canından geçmiş bir neslin torunlarını aşağılayanlar bunlar!
Peki siz ne yapıyorsunuz?
Alkışlar, imrenmeler, ayılmalar, bayılmalar...
Sonra "Aile yapımızı bozuyorlar efenim!"ler..
Basitlik, cahillik, görgüsüzlük, kişiliksizlik, narsistlik, gösteriş.. Aristokrasi bu değil.
Varsa bir sorun kendinden başla!
Ha! Bu arada..
Ne alırsan onu verirler. Almazsan vermezler. Veremezler..
Sevgili seyirciler..