
İLKBAHARDA DON OLUR BİZDE DE İYİLİK
Murat MARAZ
S.Aleyküm; Başına bir iş gelse bulamazsın yanında dost; O zaman haktan başka asıl dost yok o zaman. Hz. Mevlana da “Hatasız dost arayan dostsuz kalır” demiş. Biz bu toplumda yaşıyoruz. Bu toplumunun içinde her şey yolunda giderken iyi; birazcık arkadaşın sıkıştı mı yanında kimse yok… AMA BİLMEZ Kİ KENDİ HEYBESİNDE NE VAR…
Bahar yavaş yavaş geliyor. Son günlerde don uyarıları yapılıyor. Bu normal. İlkbahar erken donları bu olaylar. Artık eski tecrübeler ataların sözleri doğrudur ama TEKNOLOJİ var. Artık uyarılıyorsun. Geçen bahsettiler GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ telefonlara mesaj atıyormuş. Ne ala. Don uyarısı yapıldığın ne yapılabilir? Meyve ağaçları gözlemlememiz lazım. Ağaç çiçekte mi, meyvede mi? Tozlaşma olmuş da meyve bağlamışsa meyve ağacı çiçekten daha hassastır. Bunu bilmek lazımdır. Uyarı geldi. Gece don olacak. Birkaç gün önceden uyarıldığı için bahçede tütecek duman yapacak; örneğin saman yakılabilir. Soğuğun çökmemesi için hava dolaşımı yapılabilir.
Birde bahçeye ağaç dikmek, ağaçtan meyve alırım demek değildir. Bir sanattır ağaç yetiştirmek. İlk fidan alımından, hasadına kadar üstünde durmak lazımdır. Elma ile kayısı meyve ağacıdır ama bakımı aynı değildir.
Bakım; Kültürel önlemler nelerdir? 1-Bahçenin bulunduğu ağaçların köklerini havalandırmak. Bel ile yaparsın çoktur traktör ile yaparsın… Ama mutlaka ağaç köklerini havalandırmak.(Köklere zarar vermeden ve zedelemeden) 2-Budama yapmak (Bütün türlerin budaması bir değildir.) 3-Dal ve diğer artıkları bahçeden uzaklaştırmak. 4- Gübrelemeyi ihtiyaca ve doğru şekilde yapmak 5-Koruyucu ilaçlarla ilaçlamak. 6-Sulamayı ne şekilde yapacaksan hazırlamak. Diye şimdilik sıralanabilir. İnternet doğrudur ama direk cevap vermez. Lütfen doğruyu araştırın. Filmden seyretmeyle ameliyat yapılmayacağına göre; internetten araştırılmakla da meyve veya sebze yetiştirilmez.
Mübareklerin mübareği bir zat sohbetinde şöyle anlatıyor; Abdurrahmani Taği Hazretleri tebliğe giderken mübarek, bir yayladan geçiyormuş. Tebliğ sünnettir, meşâyih için. Dağlık oralar tabi. Mevsim yaz. Köylüler çıkmışlar yaylaya. Koyununu, keçisini alan çıkmış. Şafilerden bir tanesinin de 3-5 tane keçisi varmış. Oradan giderken:- "Seyda bırakmam seni, benim misafirim olacaksın." demiş.O'nu alıkoymuş. Sonra keçisini mi sağmış. Sütü pişirmiş, bir parça arpa ekmeğini de önlerine koymuş.
- "Seyda, kurban. Bundan başka var da getirmedimse Allah benden sorsun, sen de buna tenezzül edip yemezsen Allah senden sorsun." Yemişler, sohbet olmuş. Yatacağı zaman getirmiş altına bir hasır veya keçe. Yaylada nerden olacak yatağı?
- "Seyda bundan başka yatağım var da getirmedimse Allah benden sorsun. Sen de bunda yatmazsan Allah senden sorsun." demiş.
EĞER BİZ DE İYİLİKTEN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNDÜKSE ALLAH BİZDEN SORSUN; SİZDE BUNDAN BAŞKA DÜŞÜNÜYORSANIZ VE YARGISIZCA İNFAZ EDİYORSANIZ ALLAH SİZDEN SORDUN…
Allah’a emanet.