Murat SERİM

Herat'tan İstanbul'a, Saraydan Avrupa'ya Katı' Sanatının Serüveni

Murat SERİM

Değerli dostlar, Eyüp'te Bahariye Sanat Atölyeleri Koordinatörü ve Kültür Bakanlığı sanatkârı Meryem Güney ile katı’ sanatı söyleşimize devam ediyoruz. 

Değerli hocam, biraz da katı’ sanatının tarihinden bahsedelim. Katı’ sanatının en eski örneklerini ne zaman görmekteyiz?

En eski örneklerini 15. yüzyılın yarısından itibaren görüyoruz. 

Osmanlı'ya gelişi hangi döneme rastlamaktadır?

Yine öyle 15. yüzyılın sonları, 16 yüzyılın başları dediğimiz 2. Beyazıt dönemine denk geliyor. II. Beyazıt, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman Dönemleri’nde büyük rağbet görmüş. Katı’, tezhipten sonra uygulanan en önemli süsleme sanatı olmuş.

Peki, sanat tarihi kitaplarına baktığımızda katı’ sanatının ilk ve en önemli ustası kimdir?

Herat’ta yaşamış olan Abdullah Kaatı’dır.(El-Herevi) Onun çalışmalarının da bulunduğu çok önemli bir albüm olan Fatih Albümü, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde muhafaza edilmektedir.

Değerli hocam, Aşık Çelebi kaleme aldığı Meşairü’ş-Şuara adlı tezkirede katı’ sanatı ile ilgili neler söylemektedir?

Orada katı’ sanatı için efşan kelimesini kullanmıştır. Ayrıca tezkiresinde katı’ ile ilgilenen değerli sanatkârlardan, onların eserlerinden, nerede muhafaza edildiğine dair birçok bilgiye rastlamak mümkündür. Bunların en ünlülerinden en çok bahsettiği Efşancı Mehmet aynı zamanda bir hattat, 16 yüzyıl sanatkârlarından. Safevi Dönemi’nde hazırlanmış Nişaburi Albümü’nde kendisine ait çok güzel bir bahçe çalışması var. Şu anda İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde muhafaza ediliyor. Yine bahsettiği başka bir katı’ sanatkârı Mehmet Bin Gazanfer. O da Gûy u Çevgan isimli bir mesneviyi tamamen oyarak çalışmıştır. Muhteşem güzelliktedir. Bu da Topkapı Sarayı Müzesi'nde muhafaza edilmektedir. Başka bir sanatkâr da Mevlevi olup Bursalı Fahri Dede’dir. Onun da bir çalışması Viyana Milli Kütüphanesi’nde muhafaza ediliyor. Murakka bir albüm. Orada kendisine ait güzel bir bahçe var. Bunları detayları ile birlikte bahsetmiş.

Bu sanatın Avrupa'ya geçiş hikayesi nasıl olmuştur? Anlatır mısınız?

17. yüzyılda Osmanlı topraklarına gelen seyyahlar, gezileri esnasında özellikle çarşı ressamlarının yaptığı minyatürleri, etraflarına yaptığı o dönemin zevkini yansıtan bitki çiçek motifleri ile birlikte hazırlanan albümleri satın alarak yanlarında kendi notları ile birlikte bunu Avrupa’ya taşımışlardır. Bu albümlerden en ünlüleri Mundy (Mundi) albümü adı ile bildiğimiz minyatürlerden ve o dönemin çiçek zevkini gösteren çiçek ve ağaç tasvirlerinden oluşan süslemelerle yapılan albümleri ülkelerine götürmüşlerdir. Birçok koleksiyoner vardır. Bunların en ünlüsü Alman imparatoru 2. Rudolf’tur. Bizim eserlerimizden esinlenerek kendi teknikleri ile oymalar oluşturmuşlardır. Buna da silüet denmektedir.

Hocam, sanat tarihinde Osmanlı'daki katı’ sanatının gelişmesinde kimlerin etkisi olmuştur?

Katı’ sanatının gelişmesinde ve günümüze taşınmasında başta o dönemin sultanları olmak üzere saray nakkaşhanesinde çalışan sanatkârların, çarşıda serbest çalışan sanatkârların ve tabii ki en önemli kısmını oluşturan Mevlevi dervişlerin büyük rolü olmuştur. 

Herat'tan İstanbul'a, Saraydan Avrupa'ya Katı' Sanatının Serüveni

Peki, Topkapı Sarayı'ndaki katı’ örneklerini kimler yapmıştır?

Çok önemli ve çeşitli eserler var. Bunları yapanlar, içinde eserleri olanlar başta Abdullah Katı’, Seng-i Ali Bedahşi, Mevlana, Hattat Benli Ali Çelebi, Abdu’l Hayf Ali, onun oğlu Abdülkerim Çelebi, Mehmet Bin Gazanfer, Bursalı Fahri (Çelebi), Edirneli Mehmed Nakşi, Derviş Hasan Eyyubi ve Canbazzade Osman gibi çok değerli eserler kazandıran sanatkârlardır.

Hocam, Osmanlı Dönemi’nde Saray Nakkaşhanesi’nde başlayan katı’ sanatının kompozisyonlarında ne tür tasvirler görülmektedir?

Genellikle bitkisel ağırlıklı çalışmalar. Çiçekler, buketler, vazolar, ejder, kuşlar, ceylan tasvirleri, havuz ve fıskiye görsellerinin bol kullanıldığı içinde mimari yapılara da yer verilen bahçe tasvirleri, gemi, yelkenli, kayık gibi çok geniş yelpazede eserler verilmiş. Şemsi ve köşebent tarzı rumi süslemeler de ağırlıktadır. 

Peki, Osmanlı Dönemi’nde ince kağıt oymacılığını zirveye taşıyan eserler ne zaman verilmiştir diyebiliriz?

16. yüzyıl ile 18. yüzyılın ilk yarısı arasında çok değerli eserler meydana gelmiş. 

Daha sonra devam etmiyor mu?

19. yüzyılda çok ciddi bir gelişme yok. Daha sonra zayıflamış ve günümüze kadar gelmiştir. 

Peki, günümüze kadar en önemli katı’ sanatı ustaları olarak kimler sayılabilir?

Yüzyıllara bakarsak 16. yüzyılda tabii ki Efşancı Mehmet, Ali Çelebi, Abdülkerim Çelebi, Mehmet Bin Gazanfer, Mevlana Kasım gibi değerli sanatkârları sayabiliriz. 17. ve 18. yüzyıla gelince; Bursalı Fahri Dede, Mehmed Nakşi, Mahmud El-Gaznevi, Halazade Mehmet ve Derviş Hasan Eyyubi gibi sanatkârları sayarız. 19. Yüzyılda çok kayda değer çalışmalar olmasa da Osman Rıfkı, Vahdet-i Süleyman, Mücellit Mehmet Rıfat gibi sanatkârları örnek verebiliriz.

Günümüzde de yine sizin gibi hocanız Dürdane Ünveri de saymak icap etmektedir.

Dürdane Ünver hocamızın yetiştirdiği öğrencilerle birlikte bizler de doğru şekilde sanatımızı gençlere aktarmaya devam ediyoruz.

4.bölümün sonu

 

Yazarın Diğer Yazıları