Prof. Dr. Ünal Çamdalı

Kalkınmanın Bilgesi: Fethi Didinmez

Prof. Dr. Ünal Çamdalı

Kalkınmanın Bilgesi: Fethi Didinmez

Onu ilk defa kurum binasının en üst katında, çay ocağının da bulunduğu terasta, birilerine ders anlatırken tanımıştım. Ciddi bir üslupla birilerine bir konuda, bir şeyler anlatıyordu. Ben de konuşmasını biraz dinledim. Onu dinlerken bir sözüne itiraz ettim, bana sert bir şekilde cevap verdi. İtirazımı ve verdiği cevabı hatırlamasam da üslubunu unutmadım. O günkü üslubunu tasvip etmemiştim ancak bilgi ve birikimi dikkatimi çekmişti. Sonrasında çeşitli vesilelerle yakından tanıma fırsatım oldu. Anlatılarına verdiğim değeri hissettirmem ve bilimsel katkı sunmam da onun dikkatine çekmiş olacak ki o da bana yakınlık gösterdi ve zaman geçtikçe de samimiyetimiz ilerledi.

Dini Eğitimi ve Fiziğe Bakışı

Dini konularda çok derin bilgi birikimi vardı. Pek çok ayeti ezberden söyler, açıklamasını ve yorumunu yapardı. Kuran’a ve İslami bilimlere hâkimiyeti vardı. Uzun yıllar bu konulara çalıştığını ve ömrünün önemli bir kısmını dini bilimleri öğrenmek için geçirdiğini söylerdi. Bu konularda özgüveni yüksekti. 

Sadece dini bilimleri değil kendi alanındaki bilgileri ve sosyal bilimleri de öğrenmeye gayret ederdi. Aynı zamanda farklı alanlardaki bilimsel bilgilere de değer verirdi. Bir konuyu derinlemesine okur ve öğrenmeye çalışırdı. Modern fizik bilimi ile ilgili bilgilere ve düşüncelere de önem verirdi. Bu konuda yazılmış popüler kitapları ve notları okurdu. Modern fiziğin ileri konularına örneğin kuantuma meraklıydı. Kuantum fiziğinin dini (İslami) anlayışa uygun olduğunu vurgulardı. Hatta bir seferinde, ortak arkadaşımız merhum Hüseyin Kocaman “ben mühendisim ancak Fethi ağabey kadar kuantum fiziğinin yorumuna hâkim değilim” demişti. Bir konuyu anlatırken ilgi çekmeyi başarırdı. Ayrıntılara girer, ilginç bağlantılar kurardı. Konuşurken de içten ve samimiydi.

Einstein’ı ışık hızını sabit kabul etti diye sevmezdi. Işık hızının sabit olduğuna inanmazdı. Sabitliğin dini açılımı sınırlamak ve dinin yayılmasını engellemek adına yapıldığını iddia ederdi. Pozitivist görüşlerin egemen olduğu dönemlerde bu tür yaklaşımların moda olduğunu söylerdi. Kendisine Hüseyin ile birlikte ışık hızının sabit olmasının bilimsel bir yaklaşım ve evrenin temel yapısının özelliği olduğunu, ışık hızı sabit olduğu için zaman ve uzayın göreli hale geldiğini ve bunun modern fiziğin temel taşlarından biri olduğunu; bu özellik olmasaydı, elektromanyetik dalgalar, atomlar ve hatta evrenin temel dinamiklerinin bugünkü gibi olamayacağını söylemeye çalışsak da bir türlü ikna edemezdik. Bir kez takmıştı Einstein’a… 

Birikimi ve Tecrübesi

Bir araya geldiğimizde pek çok konuyu ayrıntılarıyla anlatırdı. Çok birikimliydi. Zamanını okumakla, araştırmakla ve anlatmakla geçirirdi. Biraz sinirli olsa da mütevazıydı. Sevdiğini çok severdi. Kurumun hafızalarından biriydi. Herkesi çok iyi tanırdı. Kurumda birçok olayın ve olgunun gelişmesine tanıklık etmişti. Çok üst makamlara gelemese de gönlümdeki makamı yüksekti. 

Bana pek çok konuda hayat tecrübelerinden de örnekler vererek öğütler verirdi. Babamı ve annemi gıyabında çok severdi. Tanımasa da özellikle babama karşı sempati beslerdi. Onun yaşadığı bazı olayları, farklı açılardan yorumlardı. 

Kalkınma Bankasında (TKB’de) çalıştığım yıllarda, iş hayatının ve Ankara’nın karmaşası ve çalkantısı arasında, beni etkileyen birkaç isimden biri de Fethi Didinmez’di. Onun yeri her zaman ayrıydı. Onu yakından tanıdığımda, bir ağabeyin sahip olabileceği bilgelik ve tecrübenin ışığını görmüştüm.

Fethi Bey yalnızca işini bilen yani sadece işi konusunda uzman biri değildi. Dindar, çok okuyan ve araştıran biriydi; öğrendiklerini çevresiyle paylaşmaktan çekinmezdi. Hatta bundan çok haz duyardı. Onun yanında geçen vakitte sadece dini bilgileri değil, hayat tecrübesi anlamında da pek çok şey öğrenirdim. Her anlattığı ayet ve öykü; her verdiği nasihat, bir ders niteliğindeydi. İnsan ruhunu, insanın dünyadaki yerini ve sorumluluklarını anlatan bir inceliği vardı. 

Fethi Bey’in yanında olmak, aynı zamanda bir yolculuk gibiydi. Konuşmaları, kitaplardan ve tecrübelerden süzülmüş derinliklerle doluydu. İş hayatının sıkışıklığı ve rutinliği içinde bile, insan olmanın ve doğruyu aramanın önemini hatırlatırdı. Onunla sohbetlerimiz, sadece kavramların değil, yaşamın da anlamını düşündürürdü.

Hayata Bakışı

Ülke ve dünya siyaseti konusunda çok değişik analizler yapardı. Yaşam konusunda çok deneyimi vardı. Başından geçen bazı olayları ve yaşadığı tecrübeleri zaman zaman anlatırdı. Bazen anlatırken de acı çektiğini hissettirirdi. Gerek iş dünyasında gerekse de özel yaşamında, birçok sıkıntılara göğüs germişti. Dünyanın zevk ve sefa âlemi olmadığını, mücadele ve sabır alanı olduğunu sürekli vurgulardı. Pek çok defa onunla konuştuktan sonra içime rahatlama hissi gelirdi. Onunla konuşmak, şahsıma ve kurumdaki çoğu insana huzur verirdi. Mistik konulara da meraklıydı. Rüya tabirini çok iyi yapardı. Bir gün babamla ilgili gördüğüm rüyayı yorumlamıştı. Sonrasında gelişen olaylar, onu haklı çıkarmıştı.

Geçen yıl okulda ziyaretime geldi ve çok farklı konularla ilgili konuştuk. Derin bilgi birikiminden faydalandım. Her zaman olduğu gibi daha çok o konuştu. Sağlık sorunları yaşadığı belliydi ve yaşı da bir hayli ilerlemişti. Tüm bunlara rağmen bilimden, dinden ve gelecek âlemden bahsetti. Samimi ve içten bir mümindi. Geleneksel düşüncelerin yerine günümüz koşullarına uygun, yeni düşünce ve görüşlerin egemen olması gerektiğini savunurdu. Türk büyüklerini çok severdi ve Atatürk hayranıydı. 

Sonuç

Geçenlerde vefat haberini aldığımda, TKB’nin bilgesini kaybettiğini düşündüm. Zaten TKB’de değişmiş, dönüşmüş yeni bir vizyonla, misyonla hatta isimle çoktan İstanbul’a taşınmış, bir anlamda o da kaybolmuştu. Zaten yaşamdaki çok şey kaybolmaya mahkûmdu…

Fethi Didinmez sadece bir ağabey değil, bir rehber ve ilham kaynağıydı. Onun yokluğu, eski bir çalışma arkadaşı olarak bende de üzüntü yarattı. Ancak onun bize hatırlattığı değerler her zaman yaşayacaktı. Bu değerler; araştıran, sorgulayan, paylaşan ve derinlikli düşünen bir insan olmaktı.

Onunla ilgili çok anım var. İnşallah başka bir yazıda onları da anlatırım.  Fethi Bey’i ve öğretilerini hatırlamak, aynı zamanda onun ruhuna saygıdır. Kaldı ki hayat, karşılaştığımız insanlarla zenginleşir ve güzelleşir. O, hayatımı ve ruhumu zenginleştiren ender insanlardan biriydi. Onu tanıdığım için minnettarım; mekânı cennet olsun.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları