
Reel sektör çözüldü mü?
Recep UZUNOĞLU
"Hallederiz abi" plansızlığı ensemizde nefesini tüketmekte. Ekonomik büyümede en önemli faktörün "planlama" olduğunu defalarca kez vurguladım. "Aileden Hüseyin abi kasada durur, sabahları yenge bize yardım eder" düşüncesi ile imece usulü büyüme dönemi kapandı.
……………………………………………….
Son dönemde özellikle rakamları incelersek emin olacağımız en öncelikli durum, ülkemiz ekonomisi adına olumsuz bir rakamla karşılaşmamak olur. 2016 hem reel sektör hem piyasa verileri açısından bizleri gerçekten son raddesine kadar zorladı. Buna karşılık hükümet ve Merkez Bankası sürekli kaybedilen zamanın ve rakamların farkında olarak tedbirler aldı. Bir kısım ek kredi destekleri, bazı ürünlerde ÖTV-KDV indirimi ve her zaman olumlu ve kararlı açıklamalar yapmaya çalışarak, ekonominin de psikolojik temel üzerinden hareket ettiğini ifade edersek, paniğe elden geldiği kadar derman olmaya çalıştılar. İşin açığı yazımın ilk cümlesinde ifade ettiğim üzere rakamsal olarak gelişmeler mevcut. Olumsuz bir durum ortada gözükmüyor.
Peki reel sektör, rakamlar olumlu olmasına karşın halinden memnun mu?
Herkesin ortak kararda olduğu nokta, şu anda en azından olumsuza ve karanlığa gidişin sakinleştirildiği, durulduğu yönünde fakat ülkemizin ve ekonomimizin bel kemiği reel sektör istediğini maalesef alamadı.
Ortak beklenti seçimlerin sonrasında işlerin önümüzü görebilmemizin ardından seri bir şekilde açılacağı ve yukarı yönlü ciddi bir ivme kazanacağı yönündeydi, keza seçimlerin ardından neredeyse 1 aylık bir dönemi geride bırakmamıza rağmen, bazı sektörler hariç gerçeğe dönüşen bir karlılık görülmedi. Sonuç olarak günümüzde ticaret yapabilmek esnaf diliyle tamamıyla borcu çevirmekle alakalı. Gözünü sürekli büyümeye dikmiş bir reel sektör var, buna karşılık akıllarına yatan oranlarda borçlanıyorlar. İpin ucu son dönemde dövizdeki ani hırçınlığın ve jeopolitik sıkıntıların ardından maalesef kaçtı. Herkes seçimlere kadar bir şekilde idare etmenin yollarını bulmaya çalıştı. İşte şimdi gerçek çözüme ulaşmak adına beklerken, bu işin ilk adımı olan ciro hızlanmasını maalesef yakalayamadı. Devlet eliyle kredi dağıtılsa dahi borçlanmaya devam edildi ancak bizim ortak problemimiz "hallederiz abi" plansızlığı ensemizde nefesini tüketmekte. Ekonomik büyümede en önemli faktörün "planlama" olduğunu defalarca kez vurguladım. "Aileden Hüseyin abi kasada durur, sabahları yenge bize yardım eder" düşüncesi ile imece usulü büyüme dönemi kapandı. Rekabetin her geçen gün arttığı ve yeterli güç sahibi olamayanların, gün çevirme hesabında olduğunu maalesef ifade etmek zorundayım. Kurtuluş adına reel sektörün gerçek çözüm adımlarını kendi kendine atması için halen beklemek zorundayız.
Uluslararası piyasalarda ise dolar geçen hafta iniş takımlarına kadar açık pozisyona getirmesine rağmen bu hafta pisti es geçerek olduğu yerde süzülme eyleminde. Hatta geçtiğimiz haftanın son gününde ABD'de açıklanacak rakamların beklentisiyle yukarı doğru 3.56'ları test etti fakat rakamlar beklenildiği düzeyde çıkmadığı için yeniden değer kaybetmeye başladı. Ayrıca açıklanan rakamların sonucunda Haziran ayı içerisinde FED(Amerika Merkez Bankası)'in faiz artırımı kararına kesin gözüyle bakılıyor. Euro ise Merkez adayı Emmanuel Macron'un başa geçme ihtimalinin artmasıyla güçlenmeye ve şimdilik sağlam bir yapı oluşturmaya devam ediyor. Ancak Euro için dönemin hastalıklı para birimi dersem yeridir. Avrupa Birliği'nin bir türlü "birlik" olamayıp, İngiltere'nin başlattığı dağılma hareketine önümüzdeki yıllarda devamı gelecek gözüyle bakılması sonucu, maalesef Euro'yu dönemin hastalıklı para birimi yapıyor. Altın ise dolar ve ons bazında karşılıklı ters hareketler sonucu 140.5 TL/GR seviyelerini görmüş olmasına karşın yeniden 141.5 TL/GR seviyelerine ulaşmış durumda. S&P ise Türkiye'nin kredi notunu negatif olarak teyit etti. % 3 civarında bir büyümeyi de bizlere layık gördü.
Ülke içi gelişmeler arasında ise TÜİK(Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından açıklanan enflasyon rakamları göze çarpıyor. % 11.87 ile halen tek haneli enflasyon rakamlarından söz etmek için erken olduğunu görüyoruz ancak Ekonomi Bakanı Canikli açıklama yaparak, istikrarlı bir büyüme sürecine girileceğini söyledi, büyüme rakamlarının % 4'leri yakalayabileceğini, enflasyonun ise tek haneli rakamlara düşürülmesine çalışıldığını dile getirdi. Temenni ediyorum ki bu hedefler gerçekleşir.
Bereketli ve keyifli haftalar diliyorum.