Sakin geçen günler...
Recep UZUNOĞLU
Son 7-8 aydır inanılmaz yoğun bir ekonomi gündemi mevcut. Dünya üzerinde yaşanan seçimler ve bu seçimlerin tamamıyla sürpriz bir şekilde sonuçlanması; örneğin Trump'ın ABD başkanı olması, BREXIT olayları, Türkiye'nin maruz kaldığı hain darbe kalkışması derken gerçekten ortalık panayır yerine dönmüş durumda idi.
Bu olayların fiziki ve güçsel sonuçları gibi ekonomik sonuçlarının olması da kaçınılmaz. Ben bu durumlarda ekonomiyi çok kırılgan bir buz tabakası gibi görürüm. Devletler ve milletler asfalt gibi sıcak, soğuk baskı fark etmeksizin yerinde sayar veya sadece yıpranır fakat ekonomi buz tabakası gibi az-biraz sıcaklık gördüğü anda erir gider.
Uzun uzun bir giriş yaptık yazıya; sadede gelecek olursam bu kadar karışık günleri yaşadık, ekonomi camiası bu yaşananların ışığında adeta tansiyon hastası bireylere dönüştü.
Geçtiğimiz hafta ise ekonomik boyutta gayet sakin, dalgasız ve sade bir hafta geçti. Fiyatlar aşağı yukarı aynı yerlerde. Heyecan olmayan sakin bir devlet dairesi edası ile arkadan halk ve sanat müzikleri çalan bir hafta oldu.
Bunun yanısıra sizleri heyecanlandırmak için hemen aksiyonun kaynağına gideceğim! Altının uluslarası fiyatı olan ons neler yaşadı öyle. Amerika Merkez Bankası'nın faiz artırması beklentisinden önce 1192 dolara kadar gerileyen ons, bugünlerde eski halinden eser olmayan bir biçimde 1245 Dolar’a kadar gelmiş bulunmakta. Toplam 10 günlük bir süre zarfında böyle bir zıplama hareketi ons için devamlı yükselme anlamını taşımıyor. Bakınız, geçtiğimiz hafta Fed tarafından yapılan faiz artırımı sonrasında biliyoruz ki önümüzdeki iki ay herhangi bir faiz artırımı söz konusu olmayacak, bu sebepten ötürü ons değer kazanmış durumda. Mayıs aylarında ise Fed faiz artırımı konusunda toplantılar yapıp karar verecek. Dolayısıyla piyasalar yeniden bu karara kitleneceği ve muhtemel beklenti bu sene içerisinde Fed'in en az üç defa faiz artırımı yapacağı yönünde olduğu için, Mayıs ayı içinde faiz artırımı beklentisiyle bir piyasa oluşturulacak ve ons için yeniden suni değer kaybı sonucu yaşanacaktır. Dolayısıyla bu sene içerisinde zig-zag bir ons konuşmak gayet olasıdır.
İç piyasalarda ise bütün yatırımcıların muhakkak ki odaklandığı durum 16 Nisan Referandum tarihi. Bu döneme kadar döviz ve altın, iş hacmi olarak çok ciddi bir şekilde düşmekte. Onun haricinde yatırım yapmak isteyen, elinde amiyane tabirle üç-beş kuruş bulunanlar dahil olmak üzere herkes önünü görmek için en azından 16 Nisan'ın sonrasını ve tepkileri merak ediyor. Avrupa ile sıkıntılar dahi yaşasak o zamana kadar fiyatların bu şekilde tutulacağına inanıyorum. İnanılmaz bir talep olmayacağı için de fiyatlar kendi iç dengelerini bu civarlardan korumaya devam edeceklerdir. Dolayısıyla meydanlarda ve haberlerde yoğun bir gündem millet olarak bizleri beklerken, ekonomi arka koltukta oturan uslu çocuk gibi sağda solda ne var diye izlemekle meşgul olacaktır.
Hayırlı ve bol kazançlı haftalar...
