Recep UZUNOĞLU

TL's

Recep UZUNOĞLU

Haftalar önceki bir yazımda başlığı Dolar's koyarak, yıllardır ülkemizde dahil dünyanın her yerinde "s" takısının daha güçlü ve daha sportif bir ürün ortaya koymanın en basit yolu olduğunu ifade ederek, o günlerde yaşanan olumsuz gelişmelerin mukabilinde dolar'a "s" takısı getirmiştim. O günler şimdilik geride kaldı ve çok şükür bugünleri görebildik. TL için artık "s" takısının çok yakışacağı kanaatine ulaştığım haftaya nihayet gelebildik.
 
Malum bir zamanlar neredeyse 4 TL'yi test eden Dolar, hepimizin ciğerlerini bir kısım yıpranma payıyla karşı karşıya bırakmıştır. Dolar'ın bizleri etkilemesi adına hepimizin Dolar milyarderi olmasına gerek de yoktur. Aklınıza gelebilecek bütün ürünlerde Dolar'ın muhakkak ki bir etkisi vardır. Bakınız örneğin yerli olan herhangi bir ürünü elimize alsak bile ürünün nakliyesinde, ambalajlanmasında, Dolar'ın olumsuz etkisini görüyoruz. Hepimizin cebindeki paranın hacim olarak aynı hacmi ifade etse dahi bir kısım daralmalara ve değer kaybına sebebiyet vermekte. Bu en basit, anlaşılabilen ve küçük bir örneği idi. Aracınız var ise yedek parçasından tutun da, aldığımız kişisel bakım eşyalarına kadar, kur etkili bir faktör. 
 
Sıkıntılı geçen aylar sonunda Dolar'ın artık gözle görülür bir şekilde aşağı doğru geldiği ve gelmeye devam edeceği kanaatini ilk defa millet olarak taşıyoruz, haberlerini görüyoruz ve herkesten duyuyoruz. Dolar'ın bu hale gelmesinde yurtiçi faktörleri olduğu kadar yurtdışı faktörlerinin de etkisi gözle görülebiliyor. Yurtdışı faktörler arasında en etkili olanı şüphe götürmeyecek bir şekilde geçen hafta da yazdığım gibi Marine Le Pen'in beklenen başarıyı gösterememesi. Geçen hafta ne yazmıştım, Fransa'nın başına Le Pen geçerse Euro için sıkıntılı günlerin ortaya çıkacağını, Buna karşılık yapılan seçimlerin sonucunda merkez görüşlü Yürüyüş Hareketi'nin Lideri Emmanuel Macron'un, rakibinin farkla üzerinde oy alarak birinci sırayı aldı. Buna karşılık piyasaların Le Pen durumu için satın aldığı Euro pozisyonu tam tersi yönde bir ivme alarak, Dolar'ın tahtını sarsmıştır.
 
Yurtiçi etkilerinin başında ise yine şüphe götürmeyecek bir biçimde TCMB'nin (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası) aldığı kararlar ve açıklamalar var. Siyasi baskı dahi görmemiş olmasına rağmen TCMB'nin gecelik borç verme faizini tamı tamına 0.50 baz puan artırarak yüzde 11.75 seviyesinden yüzde 12.25 seviyesine taşımıştır. Bu harekete mukabil zaten hızla düşüş gösteren Dolar tam anlamıyla kendini aşağıya doğru bırakmıştır ancak paraşüt taktığını da ifade etmeliyim. Sakin ve yavaş bir şekilde değer kaybetmekte. Ayrıca Türkiye için uluslararası platformlarda yapılan ekonomi güveni endekslerinde yükseliş görülmektedir. Diğer ülke ekonomilerinin ve yatırımcılarının artık ülke ekonomimize bakış açısı daha olumlu ve ılımlı bir hal almaya başlamıştır. 
 
Benim haftanın oyuncusu seçtiğim TCMB, yaptığı bir diğer açıklamada ise enflasyon beklentisini yüzde 8.5 ile yukarı yönlü güncelleme gereği duydu. Devletin teşvik desteği ve TCMB'nin yaptığı faiz artışları sonucunda enflasyon için ters bir tablonun olacağı hepimiz için beklenen bir sonuçtu zaten. Çok şaşırmamak gerekir diye düşünüyorum.
 
Son olarak yatırım planlayanlar önümüzdeki hafta için hala ve ısrarla en güvenilir limanın altın olduğunu ısrarla vurguluyorum. Altın'da geri kaymalar, değer kaybı devam etse dahi şu anda genel olarak TL'nin güçlenmesi sonucu altında bu fiyatlara gelindi. Ancak önü en açık ve berrak gözüken yatırım aracı altın. Euro için nötr duygular taşımakla birlikte bu hafta içi inanılmaz hareketler beklemiyorum ancak çok iddialı olmasına rağmen Dolar için 3.50'nin altına düşme vaktinin artık geldiğini düşünmekteyim belki bu hafta belki ileride ama Dolar'ın 3.50 destek noktasını kırmasını bekliyorum.
 
Keyifli ve bereketli haftalar diliyorum...
 
 
 

Yorumlar 1
Suzan 02 Mayıs 2017 11:16

Harikasın babasının oğlu yolun açık olsun, temennilerı ne katılıyorum...

Yazarın Diğer Yazıları