"Meclis'in yarısı hıyardır"
Sadi ÖZMEN
Merhum Osman Yüksel Serdengeçti milletvekili olduğu dönemlerde, bir mesele ile alâkalı meclis kürsüsünde konuşurken, bir partinin milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak Serdengeçti’yi protesto eder ve konuşmasını engellemeye çalışırlar. Bunun üzerine Osman Yüksel Serdengeçti; " Efendiler, efendiler... bu meclisin yarısı hıyar " deyip kürsüden iner. V-Vekiller, " Meclisin şahs-ı mânevisine hakaret söz konusudur, sözünü geri al " diye itirazda bulunurlar. Serdengeçti Osman Yüksel, hayatının hiç bir safhasında inanmadığı tasvip etmediği birinden ya da birilerinde özür dilememiştir. Bunu bilen arkadaşları “bu işin sonu ne olur?” diye düşünürken Osman Yüksel meclis başkanının ricası ile yeniden kürsüye gelir ve şöyle der; " tamam sözümü geri alıyorum bu meclisin yarısı hıyar değil."
Serdengeçti'yi, dâva bilincini ve bu uğurda çektiği çileleri bilenler O'nun bu nüktelerini de bilirler.
O zaman söylenmiş bu söz ne anlam ifade etmiş bilemem ama, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin en saygın kurumu olan TBMM’de maalesef müntesibi olduğu Meclis’in her türlü imkanlarını kullanan ve fakat Meclis’in onuruna yakışmayacak biçimde, ihanet eden haramzadeler yok mu ?
- Türkiye ile İran savaşa girse İran'ın safında, milletvekili olduğu devlete karşı savaşacağını en yüksek perdeden dillendiren vatansızları,
- devletimizin bütünlüğüne kast eden, her türlü ihanet odakları ile kucak kucağa oturan Rus kırması terör yandaşları ve bunların dağdan inme danışmanları,
- dilini dâhi konuşamadığı milletinin meclisine me'bus olan cibilliyyet fukarası zevatın, AB üyesi ülkelerde kapı kapı dolaşarak ekmeğini yediği Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine kara propaganda yapan, şeref yoksunu zevâtları,
- aziz vatanın hakimine, savcısına, askerine, polisine ve dahi masum binlerce insanının canına kasteden eli kanlı, rûhu kirli terör örgütünün kravatlı solistleri,
- Rus sevicisi, Alman ve İngiliz destekçisi sözde demokrasi havarisi, onur ve haysiyet ruhsuzu vatan düşmanı herif-i nâ şerifleri...
Serdengeçti eğer bugün hayatta olsaydı ve yukarıda bahse konu olan tıynette kimselerle aynı Meclis’te vekil olsaydı sizce acep ne derdi? "Hıyar" sözcüğü en değerli iltifat olmaz mıydı bu soysuzlara?
Hülâsa-i kelâm bu aziz vatan bu kadar ihanete, bu kadar saldırıya, bu kadar nesepsize rağmen ilelebet pâyidar olacak ve dosta güven düşmana korku salmaya devam edecektir inşaallah.
İçinde bulunduğumuz günler memleketimizin, dolayısıyla evlatlarımızın geleceği açısından pek önemli hâdiselere kapı açacak gibi görünüyor.
Bu süreçte; doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi ve dahi ezcümle yiğit vatan evlatları olarak ihanet şebekelerinin kirli emellerine DUR demeli, yeniden Milli Mücadele rûhu ile vatan toprağının her bir metresine candan sahip çıkmalıyız.
" Görelim ki, Mevlâ neyleye,
Neylerse güzel eyleye... "