
TMSF'ye devredilen kurumların yöneticileri
Sadi ÖZMEN
Atalar, nur içinde yatalar, demişler ki;
"İş bilenin kılıç kuşananın." Mensubu olduğumuz dini İslam’ın çok sevdiğimizi iddia ettiğimiz peygamberi s.a.v de " işi ehline teslim ediniz." buyurarak bir işi hakkıyla yapmanın önemini vurgulamıştır.
Gel gör ki millet adına devletten yetki alarak bazı kurumların başına yönetici olanlar haramzade mirasyediler gibi bol keseden baba çiftliği yönetir gibi yönetiyor emanet edilen kurumları.
Bir misal; Kayserimizin önemli ticari değeri olan bir firma Fetö terör örgütüne para aktardığı ve devletimizin güvenliğine zarar verdiği için, bu necip milletin ve şerefli devletin en doğal hakkı olan kendini koruma saiki ile devlet eliyle yönetilmesine karar verdi.
Bundan daha doğal, bundan daha isabetli bir karar olur mu demeyin olur, bal gibi olur.
Sınırları içinde ticaret yapıp para kazandığın bir şirketi terör örgütlerine teşne edersen lazım gelen her cezayıda peşinen kabul etmelisin.
Gelelim konunun en can alıcı yerine,
TMSF kanalıyla devletimiz adına bu kurumlara atanan ben yaptım oldu diyen inatçı iş bilmez yöneticilere...
Türkiye'nin en büyük mobilya üreticisi olan, Kayseri organize sanayiinde önemli bir iş ve işçi hacmi bulunan bu holdingin TMSF'li yöneticileri milyon liralık faturalara kılıf olabilecek eğlence organizasyonları ile nereye koşuyor.
Yaz demeden kış demeden gece gündüz emek veren ter döken işçinin alın teri niye isyan yüklü, haram yüklü eğlencelere kurban ediliyor...
İlk elden İsrail’de askerlik yapan bir sözde sanatçı!nın adını duyuran ancak şerefli çalışanlarının güçlü itirazı ile başka bir sanatçıya bilmem kaç yüz bin liralar, yine yemek şirketlerine, organizasyon şirketlerine, kadir has stadyumuna şunlara bunlara ödenen milyonlar kimin babasının cebinden çıkıyor.
Kardeşim necis eğlenceniz sizin olsun harcadığınız paraları biz işçilere dağıtın da bir derdimize derman olsun diyen fabrika çalışanlarının feryadını niye kimse duymuyor.
Acaba hesaplarda açıklar mı var?
Yorgan faturalarla üstü mü örtülüyor?
İnsanın aklına her şey geliyor.
Diğer yandan değerleri alt üst edilen, ayaklar altında çiğnen sürekli ifsad edilen bir toplum üretiyor sayın yöneticiler.
10 binlerce işçi ve ailesinin katıldığı sözde eğlencenin o aileler içinde ne büyük tahribatlar açtığını kim ne zaman görecek.
TMSF tarafından tamamen memleketin milli meseleleri adına el koyduğu bu firmalara yönetici/kayyum olarak atanan kişilerin milli menfaatlerimize, ekonomik gücümüze, milli hasılamıza hizmet etmeleri gerekirken milyon milyon liralık sözde eğlencelerle zaman devşirmeleri, zaman emek ve parayı heba etmeleri en basit söylemle memlekete millete ihanettir.
Cezası neyse hak ile gerektir.
Kayyum olarak atanan şerefli yöneticileri istisna ederek kendi şahsi hırsları, kompleksleri ve iş bilmez inatları ile devam edenlerin bir an önce hak etmedikleri bu görevlerden azledilerek bu milletin, bu devletin parasını boş işlerde kullanmamaları sağlanmalıdır.
Konunun en can alıcı yanı ise, böyle iş bilmez kimseler yüzünden hükümete olan güvenin zedelenmesine fırsat verilmemeli bir kaç kişinin şahsi hırsları koca bir camiaya mal edilmemeli.
Bilmem ki kendim söyledim kendim duydum mu oldu yine, ancak bir hakikat için bin can feda ola...