Ümit KOÇAK

MUHAFAZAKARLIK-MUHAFAZOŞLUK

Ümit KOÇAK

Türkiye’de dini hassasiyetleri (göreceli olarak) ön planda tutan kesimi tarif etmek için çok sık kullanılan bir terim ‘’Muhafazakarlık’’. Sözcüğün anlamındaki karmaşa, temsil ettiği İslami kesimdeki duruş karmaşası ile benzerlik gösterdiğinden belki de bulunabilecek en uygun terim diyebiliriz. Ancak yine de kavramların içinin boşaltıldığı günümüz fikir dünyasında, hangi kavramla, neyi anlatmaya çalıştığımızı da iyi belirlememiz gerekir.
 Muhafazakarlığı kabaca tarif edecek olursak: Latince ‘’Conservare’’ kelimesinden türetilen koruma muhafaza etme, tutuculuk, anlamlarında bir terimdir. Tam da bu noktada muhafazakarlık ve tutuculuk kavramlarının bir alan çatışması çıkar karşımıza. Aslında muhafazakarlık, toplumun sosyal alanlarda ihtiyaç duyduğu argümanların muhafazasını, tutuculuk ise mevcut statükonun körü körüne korunmasını savunulmasını ifade eder. Başta din olmak üzere, toplumu oluşturan bireye bir aidiyet duygusu kazandıran değer ve semboller de dahil birçok unsurun geleneksel bir bakış açısı ile korunmasını tutuculuk olarak değerlendirmek sağlıklı bir yaklaşım değildir. Çünkü din özellikle de yazımıza konu edindiğimiz İslam muhafazakarlığında söz konusu olan din, geleneksel değerleri göz önünde bulundurarak, hakikat ve adalet çerçevesinde, sorgulamaya, araştırmaya, düşünmeye ve sürekli gelişime atıfta bulunmaktadır. Dolayısı ile bu noktada genel manada kastedilen kesimin muhafazakarlık kavramı ile ifadesi daha ehven-i şer görünmektedir.
   Ancak mevcut konjöktürde ‘’muhafazakar’’ diye tanımlanmaya çalışılan, değer sınırları kesin çizgilerle belirlenmemiş, önemli ölçüde siyasette karşılığı olan, en radikallerinden en ılımlılarına kadar çok geniş bir kitleyi içine alan bu kavram asıl manasının çok uzağındadır. Genellikle siyaset gömleğinin yakasına iğreti bir şekilde iliştirildiği için siyasetin tüm olumsuzluklarından da nasibini almak durumunda olan muhafazakarlık, zaman zaman kendisini zorunlu olarak bu etiketin altında görmek isteyenlerin ihtiraslarına da kurban edilmiştir. Öyle ise muhafazakarlığın bu yükünü paylaşmak adına başka kavramlara ihtiyaç vardır…

MUHAFAZOŞLUK

Muhafaza etmeye çalıştığınız şeyler değerler ise, birbirinden çok farklı değerlere sahip kitlelerin çok değişik muhafazakarlıklarına şahit olursunuz. Ancak biz bunları biraz daha spesifik bir alanda tanımlamaya ve adlandırmaya çalışalım. O özel tanımımız: ‘’Muhafazoşluk’’…
Biraz sokak jargonu tonlaması ile ifade bulsa da, kanaatimce şu an Türkiyede kendini muhafazakar diye adlandıran kesimin asıl hak ettiği tabirdir ‘’Muhafazoşluk’’. Peki nedir bu ‘’Muhafazoşluk’’? Belirtileri nelerdir? Değerleri nelerdir?
Aslında öyle değer, ilke, duruş gibi temel kıstasları yoktur muhafazoşların, çıkarları doğrultusunda duruşları, menfaatlerine uygun değerleri vardır. Genelde inanç bahçesinde otlanırken bulursunuz bunları. En kolay çoğalabildikleri yer buralardır zira… Samimi Müslümanların korumaya çalıştıkları ne varsa, tahrif etmeye taliptirler onları…Söylevleri ile icraatleri hiçbir zaman uyuşmaz… Adalet ve hakikat anlayışları bazen bir koltukta bazen birkaç banknotta son bulur... Hep garanticidirler, Rahmanı unutup, mutlak  güc sandıkları fanilere yaslarlar sırtlarını…Ümmetin en sıkıntılı anlarında ortalarda göremezsiniz onları… Güneşli günlerin kahramancıklarıdır onlar… Teslimiyetçidirler, Allah’ın izni ile mutlaka bir torpil bulurlar…Muttakidirler, ellerindekileri kaybetmekten çok korkarlar… Hak davaları! yolunda, hilelerine mutlaka bir fetva bulurlar… Öyle çok detaylı aramaya da gerek yok aslında hemen yanı başınızda hatta puslu bir ayna da bile bulabilirsiniz onları…
Ah omurgasız muhafazoşlar…

Yorumlar 1
yorumluyorum 25 Şubat 2014 13:29

yazının ikinci bölümü gerçekten enfes, kaleminize sağlık...

Yazarın Diğer Yazıları