Ünal TAYFUR

Cömertlik: İslam'ın Ahlaki ve Toplumsal Bir İlkesi

Ünal TAYFUR

İslam ahlakının temel yapı taşlarından biri olan cömertlik, sadece mal paylaşımı değil; insanın iç dünyasında kökleşen, Allah rızasını gözeterek yapılan her türlü gönülden verme halidir. Bu tutum, Kur’ân’da ve hadislerde sıkça övülmüş; onun zıddı olan cimrilik ise şiddetle eleştirilmiş, hastalık derecesinde bir ruh hali olarak tarif edilmiştir.

Cömertlik, israfa düşmeden yapılan her türlü iyilik ve paylaşımı kapsar. Zira malın gerçek sahibi Allah’tır (mâlikü’l-mülk), insan ise onun emanetçisidir. Bu idrak, insanın sahip olduklarını yalnızca kendinden bilmesinin önüne geçer; zenginlik ve imkânlar Allah’ın bir lütfu olarak görülür. Paylaşmak, bu lütfa şükretmenin bir yoludur. Cimrilik ise, insanın sahip olduklarını sanki ebedi mülkiyetine geçmiş gibi saklaması, ihtiyaç sahiplerini görmezden gelmesidir. Bu tavır, sadece bireyin manevi dünyasını değil, toplumun vicdanını da zedeler.

Modern dünyada servet ve imkânların kişiselleştirilmesi, cömertlik kavramının aşınmasına sebep olmuştur. Malın kaynağını yalnızca kişisel gayrete bağlayan bir anlayış, bireyi Allah’tan uzaklaştırırken, paylaşma iradesini zayıflatır. Bu tutum, insan ilişkilerini zedeleyerek yalnızlaşmayı ve psikolojik kırılmaları beraberinde getirir. Oysa cömertlik, sevgi ve güvenin temelidir. Allah’ın rızasına uygun her paylaşım, kişiye manevi huzur ve toplumsal aidiyet kazandırır.

Kur’ân’da, cömertliğin Allah katındaki değerine dair birçok ayet yer alır. Nitekim Bakara Suresi’nde, sadakaların başa kakılarak ve gönül inciterek verilmemesi gerektiği açıkça belirtilir: “Ey iman edenler! Sadakalarınızı başa kakarak ve gönül inciterek boşa çıkarmayın…” (Bakara, 2/264)[^1]. Hadislerde ise Peygamber Efendimiz (sav): “Cömert kişi Allah’a yakın, insanlara yakın ve cennete yakındır. Cimri kişi ise Allah’tan, insanlardan uzak ve cehenneme yakındır” buyurarak net bir ahlaki ayrım ortaya koymuştur[^2].

Müminin gönlü, Allah’ın rahmetiyle yumuşar; bu yumuşama insanlara da sirayet eder. Zengin, malının gerçek sahibini bildiğinde, paylaşmaktan kaçınmaz. Fakir ise sabırla Allah’a yakınlığını sürdürür. Bu iki hâl, toplumda adaletin ve merhametin kökleşmesini sağlar. Cömertlik, müminin izzeti; cimrilik ise hicabıdır.

---

[^1]: Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, Bakara 264.  
[^2]: Tirmizî, Birr, 40; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II/305.

-

Yazarın Diğer Yazıları