Ünal TAYFUR

Dünyada ve Türkiye'de STK'lar - 2

Ünal TAYFUR

Sivil toplum
kuruluşlarının Türkiye’de gerçekten bir iş yapabilmesi için öncelikle güç birliği şarttır. Tek başına hareket eden dernekler, vakıflar ya da cemiyetler ne kadar samimi olursa olsun, sesleri toplumun geneline ulaşamaz. Oysa ortak bir çatı altında birleşmek, kaynakları paylaşmak ve fikirleri birlikte üretmek hem güveni artırır hem de ciddiyet kazandırır. Birliktelik, toplumun gözünde bu kurumların daha güçlü ve daha etkili görünmesini sağlar.  

Bu birliktelik yalnızca isimde değil, işleyişte de kendini göstermelidir. Her ay düzenlenecek istişare toplantıları, gündemsiz bir şekilde sahadan gelen sorunları tartışmalı, toplumun ve devletin menfaatine olan fikirleri ortaya koymalıdır. Bir toplantıda dile getirilen öneri, bir sonraki toplantıya kadar uygulanmalı, eksikleri ve fazlalıkları değerlendirilerek yeniden masaya yatırılmalıdır. Böylece fikirler havada kalmaz, takip edilerek sonuç alınır.  

Her derneğin kendi alanında yaptığı çalışmalar vardır; fakire ve muhtaca yardım, çevre temizliği, adalet sistemindeki sıkıntıları dile getirme, devletin işleyişindeki eksiklikleri fark etme gibi. Ancak bu çalışmalar bir araya getirildiğinde daha büyük bir etki yaratır. Birlikte hareket eden STK’lar, hem devletin yükünü hafifletir hem de toplumun vicdanını temsil eder.  

Türkiye’de sivil toplumun en büyük eksikliği, parçalanmışlık ve ortak gündemden uzaklıktır. Herkes kendi küçük alanını korumakla meşgul olduğu için toplumsal fayda geri planda kalmaktadır. Oysa gerçek sivil toplum, bireysel çıkarların ötesinde toplumsal mutluluğu hedefler. Birlik, istişare ve takip mekanizması kurulduğunda STK’lar devletin gölgesinde değil, toplumun kalbinde yer bulur.

Yazarın Diğer Yazıları