
'Emrolunduğun Gibi Dosdoğru Ol'
Ünal TAYFUR
Hûd Suresi 112. Ayeti Işığında Doğruluğun Hayattaki Yansımaları
Doğruluk, insanı sadece bireysel bir erdemle değil, ilahi bir emirle buluşturur. Hûd Suresi 112. ayet, Allah’ın hem Resûlü’ne hem de onun izinden giden müminlere yaptığı bir çağrıdır:
> “Seninle birlikte tevbe edenlerle beraber, emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı gitmeyin. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görür.”
> (Hûd Suresi, 112)
Bu ayet, doğruluğu bir ahlak ilkesi olmaktan çıkarıp hayatın merkezine yerleştirir. İman sahibi her kişi için bu emir, davranışta istikamet, sözde sadakat ve ahlakta denge demekt
Kur’an, doğruluğu müminin en ayırt edici özelliği olarak tanımlar:
- “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe 119)
- “Özü sözü doğru erkekler, özü sözü doğru kadınlar... Allah büyük bir ödül hazırlamıştır.” (Ahzab 35)
Doğruluk Allah katında bir değerse, insanın hem ruhsal hem toplumsal huzurunun da temelidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.),doğruluğu cennete giden bir yol olarak tanımlar:
- “Doğruluk iyiliğe götürür, iyilik de cennete. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk diye yazılır.” (Buhari, Müslim)
- “Doğruluk gönül ferahlığıdır, yalan ise şüphedir.” (Tirmizi)
Bu ifadeler, doğruluğun ruhsal temizlik, ahlaki kararlılık ve ilahi yakınlık sağladığını gösterir.
---
3. Hz. Muhammed (s.a.v) Peygamber Efendimiz henüz peygamber olmadan önce bile güven ve doğruluğuyla öne çıkmış, halk tarafından “Muhammedü’l-Emin” yani “Güvenilir Muhammed” unvanıyla tanınmıştır.
- Ticarette ve sosyal ilişkilerde örnek olmuş; herkes ona çekinmeden malını, sözünü ve sırrını emanet etmiştir.
- Düşmanları bile “O asla yalan söylemez” demiştir.
- Safa Tepesi'nde yaptığı çağrı halkın şu cevabıyla karşılık bulmuştur: “Sen hiç yalan söylemedin!”
Bu örnek, doğruluğun bir toplumda nasıl köklü bir etki yaratabileceğini gösteriyor.
- Özgüven ve iç huzur sağlar: Kendiyle barışık yaşayan kişi doğruluğun gücünü hisseder.
- Tutarlılık geliştirir: Düşünce, söz ve davranış arasında bir uyum oluşur.
- Vicdan yükünden kurtarır: Yalanın değil, doğruluğun getirdiği huzur tercih edilir.
---
5. Doğruluğun Sosyal Yansımaları
- Toplumda güveni besler.
- Aile ve arkadaşlık ilişkilerini güçlendirir.
- Liderlik vasfı kazandırır.
> “Doğrularla beraber olun.” (Tevbe 119)
> “İnsana sadâkat yakışır görse de ikrah, yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah.” (Ziya Paşa)
---
İman sahibi bir kişi, Allah’a olan sorumluluğunu doğrulukla özdeşleştirir:
- Kendini denetler: “Sözümle ve tutumumla Allah’ın emrine uygun muyum?”
- Eğitici olmak için önce kendine yeter.
- İç huzuru sağlam duruşa dönüştürür.
> “Kendini yönetemeyen kişi, başkasına örnek olamaz.” (Toplumsal Eğitim İlkesi)
- Dijital mecralarda bile dürüstlükten taviz vermez.
- Ticarette güvenilir olmayı ilke edinir.
- Çocuklarına davranışıyla doğruluğu öğretir.
---
Yararlanılan Kaynaklar
- İslam ve İhsan – Ayet ve Hadislerle Doğruluk
- Diyanet – Hûd Suresi Tefsiri
- Hur Katip – Hz. Muhammed’in Dürüstlüğü
- Truva Edebiyat – Doğruluk Üzerine Yazılar
---