Ünal TAYFUR

Esnaf Odaları ve STK Düzeni: Aidatlar, Faaliyetler ve Demokratik Kriz

Ünal TAYFUR

Esnaf Odaları ve STK Düzeni: Aidatlar, Faaliyetler ve Demokratik Kriz

Türkiye’de esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşları (STK), tarihsel olarak Osmanlı’daki Ahilik teşkilatının modern bir devamı olarak görülmüştür. Ancak günümüzde bu kurumlar, esnafı korumak yerine çoğu zaman kendi çıkarlarını önceleyen, halkın ihtiyaçlarını göz ardı eden bir yapılanmaya dönüşmüştür. Bu makalede, odaların aidat gelirleri, faaliyet raporları, başkanlık süreleri ve halk üzerindeki etkileri istatistiklerle ele alınacaktır.

Odaların Gelir Kaynakları
T.C. Ticaret Bakanlığı verilerine göre odaların gelirleri şunlardan oluşmaktadır:  
- Kayıt ücreti  
- Yıllık aidat  
- Munzam aidat  
- Hizmet karşılığı alınan ücretler  
- Belge bedelleri, yayın gelirleri, bağışlar ve yardımlar  
- Para cezaları, iştirakler kârı, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları.  

Örneğin, bir ilimizde Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nde yıllık aidatlar Nisan ve Ekim aylarında iki taksitte tahsil edilmektedir. Bu aidatlar, esnafın ekonomik yükünü artırırken, çoğu zaman karşılığında somut bir hizmet sunulmamaktadır.

İstatistiksel Görünüm
T.C. Ticaret Bakanlığı’nın 2025 verilerine göre:  
- Türkiye genelinde 2.979 esnaf ve sanatkârlar odası faaliyet göstermektedir.  
- Bu odalara kayıtlı 2.285.499 esnaf ve sanatkâr bulunmaktadır.  
- Kadın esnaf sayısı 439.583 (%19,23), erkek esnaf sayısı ise 1.845.916 (%80,77)’dir.  

Bu rakamlar, odaların geniş bir tabana yayıldığını göstermektedir. Ancak bu büyüklüğe rağmen esnafın sorunlarının çözülmediği, aidatların çoğunlukla bürokratik giderlere ve odaların kendi çıkarlarına yönlendirildiği eleştirilmektedir.

Faaliyetler ve Eleştiriler
- Eczacılar Odası: Nöbetçi eczane uygulaması, halkın ilaca erişimini kolaylaştırmak yerine zorlaştırmaktadır. Vatandaşlar gece veya hafta sonu kilometrelerce yol yürüyerek nöbetçi eczane aramak zorunda kalmaktadır. Bu durum özellikle çocuklu aileler için büyük mağduriyet yaratmaktadır.  
- Diğer odalar (berberler, yiyecek-içecek, elektrikçiler): Çoğu zaman fiyat artışlarını denetlemek yerine kendi çıkarlarını gözetmekte, esnafın sorunlarını çözmekte yetersiz kalmaktadır.  

Başkanlık Süreleri ve Demokratik Kriz
Türkiye’de birçok esnaf odasında aynı kişi 25–30 yıl boyunca başkanlık yapabilmektedir. Bu durum, odaların demokratik işleyişini zedelemekte ve “babadan kalma çiftlik” gibi algılanmasına yol açmaktadır.  

- Uzun süreli başkanlıklar: Seçimler çoğu zaman formaliteye dönüşmekte, mevcut başkanın çevresi dışında aday çıkmamaktadır.  
- Güç yoğunlaşması: Uzun süreli başkanlıklar, odaların mali kaynaklarının ve karar mekanizmalarının belli grupların insiyatifine bırakılmasına neden olmaktadır.  
- Çözüm önerileri:  
 - Başkanlık görevine en fazla 2 dönem (örneğin 3+3 yıl) sınırı getirilmelidir.  
 - Aidat gelirleri ve harcamalar düzenli olarak kamuya açık raporlarla duyurulmalıdır.  
 - Ticaret Bakanlığı ve bağımsız denetim kurumları, odaların faaliyetlerini düzenli olarak incelemelidir.  
 - Esnafın seçimlere katılımını artıracak yöntemler (örneğin elektronik oy kullanma) geliştirilmelidir.  

Sonuç
Esnaf odaları ve STK’lar, kuruluş amaçlarının aksine esnafı ve halkı koruyan değil, aidat gelirleriyle kendi çıkarlarını önceleyen yapılara dönüşmüştür. İstatistikler, bu kurumların büyük bir tabana yayıldığını gösterse de, faaliyetlerinin esnafa ve halka somut fayda sağlamadığı açıktır. Ayrıca başkanlık sürelerinin sınırsız olması, demokratik işleyişi zedeleyen ve odaları belli şahısların kontrolüne bırakan bir sorundur. Bu nedenle, başkanlık sürelerinin sınırlandırılması ve şeffaflık mekanizmalarının güçlendirilmesi elzemdir.  

---

Dipnotlar:  
T.C. Ticaret Bakanlığı, Esnaf ve Sanatkârlar Veri Bülteni 2025; bir ilimizde Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Aidat Tablosu.

Yazarın Diğer Yazıları